|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 185 Hüküm no: 145 Orijinal metin no: [19a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kara Hacı Ahmedzade Halil Ağa’nın tütüncü dükkânını Giridli Mücellid Mehmed Emin Ağa’ya kiraya vermesi ve içindeki tütüncü gediğini de satması
Tahmis önünde tütüncü mahzeni
Ma‘rûz
Ma‘den Kalemi’nde mukayyed ve mu‘teber gediklerden olup İstanbul’da Tahmis dâhilinde Taşmahzenler demekle meşhûr el-Hâc Lütfullah Mahzeni ittisâlinde kâin Acemi Kâtibi es-Seyyid Abdurrahman Efendi Vakfı musakkafâtından Demirkapılı âhar bir bâb kârgîr tütüncü mahzeni derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeye mutasarrıf olan Kara el-Hâc Ahmedzâde Halil Ağa meclis-i şer‘-i münîrde Giridî Mücellid Mehmed Emin Ağa b. Hasan mahzarında ber-vech-i muharrer bâ-temessük-i mütevellî taht-ı tasarrufumda olan mahzen-i merkūmu beher şehr altışar guruş icâre tesmiyesiyle merkūm Mehmed Emin Ağa’ya îcâr ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve tesellüm ve kabûl eyledikden sonra mahzen-i merkūm derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunan bir beşkûl? ve bir terâzî ma‘a derâhim ve üç huni ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeyi merkūm Mehmed Emin Ağa’ya dört bin guruş semen-i makbûza tarafeynden bi’l-îcâb ve’l-kabûl bâtten ve sahîhan bey‘ ü temlik ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabûl edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine ve bi’l-cümle gedik husûsuna müte‘allika âmme-i de‘âvîden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt eyleyip fîmâ-ba‘d zikr olunan tütüncü mahzeni gediğinde benim kat‘a alâka ve medhalim kalmayıp merkūm Mehmed Emin Ağa’nın mülk-i müşterâsı olmuşdur dedikde, ol dahi tasdîk etmeğin gedik-i mezkûrun kaydı kaleminde bâyi‘-i merkūm Kara el-Hâc Ahmedzâde Halil Ağa ismine mukayyed olan tütüncü gediği kaydı terkīn birle müşteri-yi merkūm Mehmed Emin Ağa üzerine tahrîr ve kayd ve yedine sûret i‘tâ olunmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 3 min-Zilhicce sene 1222.
|