|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 199 Hüküm no: 162 Orijinal metin no: [20b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sultan Bâyezid Camii avlusundaki divitçi esnafı kalfaları Seyyid Mehmed Tahir ve sairlerinin ustalarının verdiği ücrete razı olmak ve işlerimi iyi yapmak üzere taahhütte bulunmaları
Devâtçı esnâfının ta‘ahhüdleri,
Ma‘rûz
Âsitâne-i aliyye’de Sultan Bâyezid-i Velî Câmi‘-i şerîfi havlusunda vâki‘ devâtçı esnâfı kalfalarından es-Seyyid Mehmed Tâhir ve Ahmed ve Mehmed ve Osman ve Mustafa ve diğer Mehmed’den her biri meclis-i şer‘-i münîrde esnâf-ı merkūmenin kethudâları İbrahim ve Odabaşı ve İsmail Usta ve Ali Usta ve Memiş Usta ve İsmail Usta ve Diğer Ali Usta ve İbrahim Usta ve Ahmed Usta ve İsmail Usta ve Halil Usta ve es-Seyyid Osman Usta ve Hüseyin Usta ve Abdullah Usta ve diğer Abdullah Usta ve sâirleri muvâcehelerinde her birlerimiz ustaya hizmete ve devâtçılık san‘atında mahâret peydâ etmemizle her birlerimizi kalfa ittihâz etdiklerinden sonra el-hâletü hâzihî bu esnâda her birimize i‘tibâr etmediklerinden başka nizâmımızın hilâfı re‘âyâ tâifesinden ba‘zı kesâna bizlerin i‘mâl edeceğimiz tarak ta‘bîr olunur ve bunun emsâli devâta müte‘allik âlâtı i‘mâl etdirmeleriyle ta‘ayyüşümüz ancak bu san‘ata münhasıra olduğuna binâen bizlerin her birimize gadr-ı küllî olmağla devâta müte‘allik i‘mâl olunacak âlâtı bizlere [21a] i‘mâl etdirmeleri için esnâf-ı merkūmûna tenbîh olunmak matlûbumuzdur dediklerinde esnâf-ı merkūmûn dahi cevâblarında işbu mezbûrûnun her birleri fi’l-hakīka kalfalarımızdan olup lâkin vakit ve hâle göre verdiğimiz ücret-i mu‘tedile ile işlerimizi i‘mâl etmeyip hevâ-yı heveslerine tâbi‘ olup veregeldiğimiz ücretleri artırmak dâ‘iyesiyle işlerimizi terk eylediklerine binâen bizler dahi iktizâ eden işlerimizi ba‘zı kesâna işletmeye mecbûr olmamızla mezbûrûn ırz ve edebleriyle yerlü yerlerine oturup ücret-i mu‘tedile ile işlerimizi pâk ve a‘lâ i‘mâl ederler ise bizler dahi âhara i‘mâl etdirmeyip kalfalarımıza i‘mâl etdiririz deyü cevâb verdiklerinde kalfalar mezbûrûn, herbirlerimiz yerlü yerlerimize oturup ve ücret-i mu‘tedile ile pâk ve a‘lâ san‘atımızı i‘mâl ederiz deyü ta‘ahhüd eylediklerinde esnâf-ı merkūmûn dahi ta‘ahhüdlerini kabûl ve bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 21 Z sene 1222.
|