İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 237 Hüküm no: 205 Orijinal metin no: [26b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Marya bt. Anaştaş’ın Aci Todori aleyhindeki bakkal gediği rehni davasının aslı olmadığının itiraf etmesi Tahtakale’de bakkāl dükkânı nizâ‘ı Ma‘rûz Medîne-i Üsküdar’da Yenimahalle’de mütemekkine sâhibe-i arzuhâl şahsı mu‘arrefe Marya bt. Anaştaş nâm Nasrâniye meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî gedik âlât-ı lâzımesinin yüz yirmi sehm i‘tibârıyla kırk sehmine vaz‘-ı yedi mütehakkık olan bakkāl tâifesinden Aci Todori v. Apramonos zimmî muvâcehesinde İstanbul’da Tevkī‘î Cafer mahâllesinde mütemekkine iken bundan akdem hâlik olan Sarrâf tâifesinden derûn-ı arzuhâlde mersûmü’l-ism Ohannes v. Ağyazar nâm zimmînin verâseti zevce-i metrûkesi Derohi bt. Mardıros nâm Nasrâniye ile sulbî kebîr oğulları Ağyazar ve Karabet ve Ohannes zimmîlere ve sagīr oğulları Nikfor ve Manil ve Yakof ve sagīre kızı Sare’ye münhasıra olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sıgār-ı mersûmûnun anaları ve bâ-hüccet vasîleri zevce-i mesfûre Derohi Nasrâniye ile mersûmûn Ağyazar ve Karabet ve Ohannes zimmîler taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl olduğu şahs-ı mersûmeyi ârifân keresteci Manil v. Karabet ve sarrâf hizmetkârı Karabet v. Ağob zimmîler şehâdetleriyle sâbit olan zevce-i mersûmenin üvey karındaşı kezâlik derûn-ı arzuhâlde mersûmü’l-ism Sarrâf Mardıros v. Karabet zimmî hâzır olduğu hâlde İstanbul’da Tahtakele’de Dörtyolağzı nâm mahâlde vâki‘ el-Hâc Ali dükkânı demekle ma‘rûf bir bâb bakkāl dükkânı derûnunda mevcûde gedik âlât-ı lâzımesinin yüz yirmi sehm i‘tibârıyla kırk sehmi ve karşısında kâin Yeni Dükkân demekle ma‘rûf kezâlik bakkāl dükkânı derûnunda mevcûde gedik âlât-ı lâzımesinin yüz yirmi sehm i‘tibârıyla yirmi sehmi benim yedimde mülküm ve hakkım iken ben sâlifü’z-zikr iki bâb bakkāl dükkânlarında olan cem‘an altmış sehm hisse-i şâyi‘amı bin iki yüz dokuz senesi Zilka‘desi’nin yirmi üçüncü günü zevcim ve tarafımdan vekîlim olup bundan akdem hâlik olan Dimitri v. Yuvan zimmî sağlığında Mahmudpaşa Mahkemesi’nde nâibü’ş-şer‘ Efendi huzûrunda sarrâf-ı mersûm Ohannes zimmîye bin guruş semen-i makbûza bi’l-vekâle bey‘ ve temlik ve vech-i lâyıkı üzere teslîm, ol dahi iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabûl edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan her biri âharın zimmetini bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ibrâ ve iskāt edip ben dahi zevcim mesfûrdan semen-i merkūmu ahz ü kabz ve bey‘-i mezkûru mücîze olup ba‘dehû sarrâf-ı mesfûr Ohannes zimmî Yeni dükkânda olan yirmi sehm hisse-i şâyi‘asını beş yüz guruşa âhara bey‘ birle dükkân-ı mezkûr bakkāl dükkânlığından ihrâc ve kahvehâne binâ olunup mârrü’z-zikr el-Hâc Ali dükkânda olan kırk sehm hisse-i şâyi‘a yedinde iken hâlik olup veresesi mersûmûna mevrûs olduğundan sonra vekîl-i hâzır-ı mesfûr bi’l-vekâle kırk sehm hisse-i şâyi‘a-i mezkûreyi işbu mersûm Aci Todori zimmîye sekiz yüz otuz üç guruş kırk akçe semen-i makbûza bâ-hüccet bey‘ ve temlik ve teslîm ve tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan her biri âharın zimmetini bi’l-asâle ve bi’l-vekâle kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt etmişler idi. Ancak bu esnâda ba‘zı kimesneler gedik-i mezkûru sarrâf-ı mersûma sağlığında rehin vaz‘ ve teslîm eyledim deyü iddi‘â eyle diyerek beni iğfâl etmeleriyle ben dahi vech-i meşrûh üzere da‘vâya tasaddî etmiş idim. Lâkin benim da‘vâ-yı mezkûremin kat‘a aslı olmamağla bi’l-cümle husûs-ı mezkûre ve gedik husûsuna müte‘allika mutlakan âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan işbu mesfûr Aci Todori zimmî ile verese-i mersûmûnun zimmetlerini ibrâ-yı âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt eylediğimde hâzır-ı vekîl-i sarrâf-ı mesfûr Mardıros zimmî dahi bana malından teberru‘an yüz guruş def‘ ü teslîm ve umûruma sarfla istihlâke emir eylediğinde ben dahi ahz ü kabz ve emri üzere umûruma sarfla istihlâk etmemle meblağ-ı müstehlek-i merkūmun istirdâdına müte‘allika da‘vâdan benim zimmetimi kabûlümü hâvî ibrâ ve iskāt eyledi deyü ikrâr ve tasdîkleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu.] Fî 21 Muharrem sene 1223.