.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 249
Hüküm no: 216
Orijinal metin no: [28b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Agob v. Karabet’in Cibâlikapısı civarında Dimitri v. Kostandi ve Marya bt. Yani’nin menzili altındaki dükkânın bir kısmında ekmek satması talebinin meşru olmadığı

Cibâlikapısı kurbünde iskemle nizâ‘ı,

Ma‘rûz

Habbâz tâifesinden arzuhâl eden Agob v. Karabet nâm zimmî bi’l-ma‘iye rü’yete memûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Mehmed Fikri Efendi tarafından mürsel Başkâtib es-Seyyid Mehmed Ârif Efendi ile bi’t-terâzî du‘âhânemizde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası nezâretlerinde âsûde evkāfdan medîne-i hazret-i Ebâ Eyyûbe’l-ensârî’de medfûne merhûme Şah Sultan -tâbe serâhâ- Vakfı musakkafâtından İstanbul’da Ayakapısı hâricinde vâki‘ bir bâb menzile bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn iştirâken mutasarrıfân olan Dimitri v. Kostandi zimmî ile Marya bt. Yani Nasrâniye taraflarından husûs-ı âtîde vekîl-i müseccel-i şer‘îleri Manol v. Yani zimmî muvâcehesinde vakf-ı mezbûr mütevellîsi el-Hâc Ahmed Ağa tarafından mürsel vekîli Mustafa Ağa ve habbâzân nizâm ustalarından mazbûtü’l-esâmî kimesneler hâzır oldukları hâlde menzil-i mezkûr ile tahtında bir bâb duhâncı dükkânı bundan akdem âhar kimesnenin tasarrufunda olup ve dükkân-ı mezkûrun bir cânibi benim gediğine mâlik olduğum Cibâli Yenikapısı dâhili ta‘bîr olunur fırınımın mu‘teber ve mukayyed iskemlesi olmağla ol-vechile nân-ı azîz bey‘ olunur iken mârrü’z-zikr dükkân bundan akdem vukū‘ bulan harîkde muhterik ve arsa-i sırfe kaldıkda müvekkilân-ı mesfûrân Dimitri zimmî ve Marya Nasrâniye arsa-i mezkûreyi mutasarrıfından tefevvüz ve üzerine bir bâb menzil binâ ve dükkân-ı merkūmun arsasını menzil-i mezkûre zam ve idhâl birle dükkân-ı mezkûr nez‘ olunup sâlifü’l-beyân iskemle ta‘bîr olunan gedik yedimde mevcûd olmağla müvekkilân-ı mersûmân menzillerinin tarîk-i âm tarafında olan duvarı hedm ve duhâncı dükkânını ihrâç birle ben dahi bir cânibinde ke’l-evvel nân-ı azîz bey‘ etmem için müvekkilân-ı mersûmâna izâfetle vekîl-i mesfûre tenbîh olunması murâdımdır deyü ba‘de’d-da‘vâ ve’l-istintâk vekîl-i mersûm Manol zimmî cevâbında kaziyye minvâl-i meşrûh üzere olduğunu ikrâr, lâkin müdde‘î-i mesfûr husûs-ı mezkûru sene-i sâbıkā Ramazani’l-mübâreki gurresinde müfettiş-i mûmâ-ileyh huzûrunda da‘vâ ve takrîr-i meşrûhu üzere tasaddî eylediği davâsı meşrû‘a olmadığı kendüye tefhîm olunmuş idi deyü ibrâz eylediği bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘înin mazmûnunu müdde‘î-i mersûm bi-tamamihi tâyi‘an ve kat‘iyyen ikrâr ü i‘tirâf etdiğinden mâ‘adâ bu misillü menzil tahtında olan dükkân derûnunda mevcûde gedik âlâtı berber ve duhâncı ve sâir mu‘teber ve aklâmda mukayyed gediklerden ise mutasarrıfı dükkân-ı mezkûru akār-ı âhara tebdîl edemeyip lâkin menziline zam ve idhâli murâd eylediğinde gediklerini mahâll-i âhara nakletmeleri şurût-ı esnâfdan olmağla mûcebince müdde‘î-i mersûm Agob zimmînin tasaddî eylediği da‘vâsı şer‘an ve kānûnen mesmû‘a ve iltifâta şâyân olmadığı tekrar kendüye tefhîm ve da‘vâ-yı mezkûresiyle müvekkilân-ı mersûmâna bî-vech-i şer‘î muvâza‘adan men‘ olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 6 S sene 1223.