|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 253 Hüküm no: 221 Orijinal metin no: [29a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Manav Hüseyin ve Francalacı Yani’nin kendi sanatları haricinde bakkal metaı satmamak üzere taahhütte bulunmaları
Kendi kârlarına kanâ‘at edip âharın bey‘ edeceğine ta‘arruz etmemeğe ta‘ahhüd,
Ma‘rûz
Ashâb-ı arzuhâl Âsitâne-i aliyye ve Bilâd-ı selâse’de vâki‘ bakkālan tâifesinin pazarbaşısı Süleyman Ağa ve Bölükbaşısı es-Seyyid Ahmed ve nizâm ustalarından kābız-ı mâl Yorgaki ve Yazıcı Dimitri ve Fenerli Rizo ve Aksaraylı Anderiko ve Yusufpaşa Çeşmeli Ligori ve Hasanpaşalı Niko ve Müftü Hamamlı Yorgaki ve Çarşambalı Yağmur ve Çakıroğlu Yorgaki ve sâirleri meclis-i şer‘-i münîrde İstanbul’da Vâlide Hanı’nda Edirnekapı dâhilinde nerdubân kurbünde francala bey‘ eden derûn-ı arzuhâlde mersûmü’l-ism francalacı Yani v. Mihail nâm zimmî ve Aksaray’da Kızılmusluk kurbünde vâki‘ dükkânda sâkin Hüseyin b. Mustafa nâm kimesne muvâcehelerinde yedimizde olan bâlâları mübârek hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ile müzeyyen üç kıt‘a fermân-ı âlî mantûkunca Âsitâne-i aliyye ve Bilâd-ı selâse’de kâin bi’l-cümle bakkālân gedikleri Başmuhâsebe’de mukayyed ve ma‘dûd ve mu‘teber gediklerden olup emvâl-i tüccâra mukābil ve bakkāl esnâfına mahsûs zehâir-i mütenevvi‘a-i ma‘lûmeyi bakkāl esnâfından ve gedik ashâbı olmayan kimesnelerin bakkāl emti‘ası bey‘i bâ-fermân-ı âlî memnû‘âtdan olup lâkin berrânî ta‘bîr olunur ba‘zı kesân taşrada bulunup Âsitâne-i aliyye’ye avdetinde birer mikdâr zahîre tedârik ve Âsitâne-i aliyyeye vürûdunda diler ise esnâfımıza bey‘ veyâhûd câmi‘-i şerîf havlularında ibâdullâha bey‘ edip bu makūle dükkân ihdâsı beynimizde cârî nizâm ve intizâmımızın ihtilâlini mûcib ve giderek emvâl-i tüccârı telef ve zâyi‘ olacağını müstevcib bir keyfiyet olduğundan mâ‘adâ hasbe’l-iktizâ bu makūle dükkân küşâdı iktizâ eyledikde pazarbaşı ve bölükbaşı ve nizâm ustaları re’y ve kefâletleri olmadıkça küşâd ve bir mahâlden bir mahalle nakl olunmaması dahi bâ-fermân-ı âlî nizâm-ı mer‘iyemizden olup ve mahâll-i mezkûrelerde müte‘addid bakkāl dükkânları olup merkūmûnun mücerred kendi cer ve menfa‘atleri ve bizim nizâm ve intizâmımızın ihtilâline bâ‘is olmağla fîmâ-ba‘d merkūm Hüseyin manavlığına ve mersûm Yani zimmî francalaçılığına kanâ‘at edip esnâfımıza müdâhale etmemek üzere tenbîh olunması matlûbumuzdur dediklerinde onlar dahi esnâf-ı müdde‘iyûn-ı merkūmunu tasdîk ve fîmâ-ba‘d bakkāl emti‘ası bey‘ etmeyip kendi kâr ü kisblerine meşgūl olmağa her biri ta‘ahhüd ve eğer hilâf-ı ta‘ahhüd hareket eder ise hakkımızda iktizâ eden tedîbe râzılarız deyüp bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 2 min-Saferi’l-hayr sene 1223.
|