İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 254 Hüküm no: 222 Orijinal metin no: [29a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Vefat eden Kara Ali Ağa’nın vârislerinden Hasan ve Hatice’nin, Balmumcu Hacı Mustafa kızı Şemsi Hatun aleyhindeki debbağhane davalarının reddedilmesi Debbâğhâne nizâ‘ından men‘ Ma‘rûz Medîne-i Üsküdar’da Eski Hamam kurbünde sâkin iken bundan akdem vefât eden Kara Ali Ağa b. Mustafa nâm kimesnenin sulbî kebîr evlâdı ashâb-ı arzuhâl Hafız Mustafa ve Hasan ve Hadice ve Azize’den ancak mezbûrân Hasan ve zâtı mu‘arrefe Hadice meclis-i şer‘-i münîrde bundan akdem vefât eden Balmumcu el-Hâc Mustafa Ağa’nın sulbiye kebîre kızı kezâlik zâtı mu‘arrefe Şemsi Hatun mahzarında nezâret-i hazret-i Sadâret-penâhîde âsûde evkāfdan Çağalazâde Vakfı’ndan medîne-i mezbûrede Mumhâne kurbünde vâki‘ beher şehr yüz on dört akçe icâreli ve seksen aded deri hisseli bir bâb debbâğhâneye babamız müteveffâ-yı mezbûr Kara Ali hayatında mutasarrıf iken debbâğhâne-i mezkûreyi bin iki yüz senesi Cumâdelâhiresi’nin on birinci günü mezbûre Şemsi Hatun’un babası müteveffâ-yı merkūm el-Hâc Mustafa Ağa’ya bâ-re’y-i mütevellî ferâğ ve tefvîz, ol dahi ba‘de’t-tefevvüz ve’l-kabûl mezbûrândan her biri fevt olup mezbûre Şemsi Hatun debbâğhâne-i mezkûreyi iki yüz on üç senesi Cumâdelûlâ’nın on birinci günü babasından kendi üzerine bâ-ma‘rifet-i mütevellî intikāl etdirdikden sonra biz ve karındaşlarımız merkūmân babamız müteveffâ-yı mezbûr Kara Ali Ağa debbâğhâne-i mezkûreyi ol-mikdâr deri hissesiyle müteveffâ-yı merkūm el-Hâc Mustafa Ağa’dan karz aldığı bin yedi yüz guruş zimmetinde deyni mukābelesinde her ne zaman edâ-i deyn eder ise redd-i ferâğ etmek şartıyla fâriğ olmuş idi deyü mezbûre Şemsi Hatun’dan defa‘âtle da‘vâ eylediğimizde ol dahi ferâğ-ı mezbûr kat‘îdir deyü bizim müdde‘âmızı inkâr ve mürûr-ı zaman ile mu‘ârazadan men‘ olunmuş iken biz bir takrîb meblağ-ı merkūm bin yedi yüz guruşu edâ birle debbâğhâne-i mezkûreyi mezbûre Şemsi Hatun’dan bâ-re’y-i mütevellî sene-i sâbıkā Muharrem’inin onuncu günü zabt ve tasarruf etmemizle ancak mezbûre Şemsi Hatun ve gerek babası müteveffâ-yı merkūm debbâğhâne-i mezkûre ile derûnunda olan ol-mikdâr derileri yirmi bir sene zabt etmeleriyle şehriye ellişer guruşdan müddet-i mezkûrede kirâ olmak üzere on iki bin altı yüz guruş bize ve karındaşlarımız mezbûrân Hafız Mustafa ve Azize’ye vermek üzere mezbûre Şemsi Hatun’a tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü ba‘de’d-da‘vâ ve’l-istintâk mezbûre Şemsi Hatun cevâbında debbâğhâne-i mezkûrenin ve ol-mikdâr derilerin şehriye kirâsı ancak sekiz on guruş olup, lâkin babam mezbûr Hacı Mustafa Ağa hayatında ve ba‘de vefâtihî ben yirmi bir sene muvâcehelerinde zabt ve tasarruf ve şehriye icâre-i müeccelesi cânib-i vakfa edâ ve teslîm eylediğimizden mâ‘adâ debbâğhâne-i mezkûrenin iktizâ eden ta‘mîr ve termîmine külliyetli mebâliğ harc ü sarf etmiş idik deyü eylediği takrîrini müdde‘iyân-ı mezbûrân ikrâr ü i‘tirâf etmeğin mûcebince müdde‘iyân-ı mezbûrân da‘vâ-yı mezkûreleriyle merkūme Şemsi Hatun’a bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu.] Fî 3 S sene 1223.