İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 268 Hüküm no: 239 Orijinal metin no: [31a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Çörekçi ve simitçi esnafının imal ettiği simit ve çörekler için fiyat tesbiti Çörekçi ve simitçi esnâfı Ma‘rûz Çörekçi ve simitçi esnâfının Bâb-ı âlî’ye takdîm eyledikleri işbu arzuhâlleri bâlâsına sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen bi’l-cümle esnâf-ı merkūmeyi meclis-i şer‘a celb ve istintâk olunduklarında kadîmü’l-eyyâmdan beri nân-ı azîzin her kaç dirhemi bir paraya olur ise simit ve kaba çörek ve Şâm halkası onun nısf dirhemi bir paraya ve yağlı çörek ve yağlı simit ve yarma çörek kezâlik nân-ı azîzin sülüs dirhemi bir paraya ve hurde? halka ve yağlı kâhî ve tâbe boğçası ve Şâm böreği ve sâir bunun emsâli yağlılar kezâlik nân-ı azîzin rub‘ dirhemi bir paraya olarak i‘mâl ve tabhlarımız ola gelip vakt-i hâle göre hizmetkâr hakkı ve sâir mesârife nazaran ednâ fâide eylersem kadîme ri‘âyet ederek i‘mâl ve tabh edegelip eğer zam ve zamîme olur ise resm-i kadîme mugāyir olduğundan mâ‘adâ külliyen perîşân olacağımıza müeddî olur deyü istirhâm etmeleriyle narh sicilline nazar olundukda fi’l-hakīka nân-ı azîzin her kaç dirhemi bir paraya tanzîm olunmuş ise simit ve kaba çörek ve Şam halkası ve kaba boğaça nısfına ve yağlı çörek ve yağlı simit ve yarma çörek nân-ı azîzin sülüsüne ve hurde? halka ve yağlı kâhî ve tâbe poğaçasını ve Şam böreği ve sâir bunun emsâli yağlılar nân-ı azîzin rub‘u olarak mukayyed olmağla husûs-ı merkūm resm-i kadîme ri‘âyeten nân-ı azîzin el-yevm narh-ı cârîsi altmış dirhemi bir paraya olmağın simit ve kaba çörek ve Şam halkası ve kaba poğaça her birileri nısfı olarak otuzar dirhem bir paraya ve yağlı çörek ve yağlı simit ve yarma çörek sülüsü olarak yirmişer dirhem bir paraya ve hurde? halka ve yağlı kâhî ve tâbe poğaçası ve Şam böreği ve yağlı lokma ve Arab küreği ve yarma lokum ve yağlı poğaça ve yağlı gözleme ve yağlı börek rub‘u olarak on beşer dirhem birer paraya mukayyed olmağla esnâf-ı merkūmeyi hasâretden vikāye resm-i kadîme ri‘âyeten minvâl-i meşrûh üzere bey‘leri mi irâde buyurulur yoksa zam ve zamîme mi irâde buyurulur ol-bâbda ve her hâlde husûs-ı mezbûr re’y-i âlîlerine menût idüğü İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 19 Saferi’l-hayr sene 1223.