|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 270 Hüküm no: 241 Orijinal metin no: [31b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Seyyid Mehmed Haşim Efendi’nin Seyyid Musa Efendi’ye borcu olduğunu ikrar etmesi
Kesmekaya’da bahçe gediği
Ma‘rûz
Derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism kuzâtdan es-Seyyid Mehmed Haşim Efendi b. es-Seyyid el-Hâc Eyüb nâm kimesne meclis-i şer‘-i münîrde sâhib-i arzuhâl kuzâtdan es-Seyyid Musa Efendi b. es-Seyyid Ali nâm kimesne muvâcehesinde benim mezbûr es-Seyyid Musa Efendi’ye yedinde olup sene-i sâbıkā şehr-i Rebî‘ülûlâsı’nın yedinci günü târihiyle müverrah bir kıt‘a hüccet-i şer‘iye mantûkunca cihet-i karzdan zimmetimde ancak dört yüz guruş deynim olup ziyâde kat‘a deynim olmadığından mâ‘adâ deynim olan meblağ-ı merkūm mukābelesinde dahi İstanbul’da Kesmekaya kurbünde Hamamcı Muhyiddin mahallesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb bahçe derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur müstakıllen yedimde emvâlim olan üç bel ve iki tarak ve iki çapa ve dört küfe ve bir kantar ve bir terâzî ma‘a derâhim ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin nısf-ı şâyi‘ini yedimde ibkā ve nısf-ı şâyi‘-i âharını mezbûrun yedine rehin vaz‘ ve teslîm ve eğer meblağ-ı merkūmu târih-i merkūmdan beş ay tamamına değin edâ edemez isem nısf âlât-ı lâzıme-i muharrere-i mezkûreyi semen-i misliyle âhara bey‘e ve kabz-ı semene ve semeninden deyn-i meblağ-ı merkūmu ahz birle fazla kalır ise bana teslîme ve husûs-ı mezkûr mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine küllemâ azeltüke fe-ente vekîlî mefhûmu üzere azl ve in‘izâlden masûne ve akd-i rehinde meşrûta vekâlet-i devriye-i sahîha ile vekîl ve nâib-i menâb nasb ü ta‘yîn eylediğimde ol dahi vekâlet-i mezkûreyi kabûl etmiş iken mezbûr es-Seyyid Musa Efendi bu esnâda meblağ-ı merkūm dört yüz guruş ile hâric-ez hüccet benden bâ-temessük karzdan iki yüz guruş dahi da‘vâ ve ber-vech-i muharrer tasaddî eylediği meblağ-ı merkūm iki yüz guruş müdde‘âsından benimle an-inkâr yirmi beş guruş üzerine sulh olup mâ‘adâ yüz yetmiş beş guruşa ve sâire müte‘allika âmme-i da‘vâdan benim zimmetimi, ben dahi bâ-hüccet deynim olan dört yüz guruşun iki yüz yirmi beş guruşunu mezbûra ceste ceste edâ etmiş idim deyü sûret-i def‘de eylediğim müdde‘âma ve sâire müte‘allika âmme-i da‘vâdan mezbûr es-Seyyid Musa Efendi’nin zimmetini her birimiz ibrâ-yı âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt ve her birimiz ber-vech-i meşrûh âharın ibrâsını kabûl edip ol-vechile cem‘an deynim olan dört yüz yirmi beş guruş deynimi târih-i i‘lâmdan üç sene tamamına değin müeccel ve mev‘ûd yine mezbûrun malından ve yedinden bi-safkatin vâhidetin iştirâ ve kabz eylediğim bir cild Fetâvâ-yı Ali Efendi ve bir cild Behcetü’l-fetâvâ semeninden dahi yüz seksen guruş ki cem‘an altı yüz beş guruş zimmetimde mezbûr es-Seyyid Musa Efendi’ye vâcibü’l-edâ sahîhan deynim olmağla deynim olan meblağ-ı mecmû‘-ı merkūm mukābelesinde nısf âlât-ı lâzıme-i muharrere-i mezkûreyi mezbûrun yedinde rehniyetde ibkā eyledim dedikde mukırr-ı mezbûr es-Seyyid Mehmed Haşim Efendi’nin bi’l-cümle takrîr-i meşrûhunu merkūm es-Seyyid Musa Efendi tasdîk ve ber-vech-i meşrûh kabûlü hâvî ibrâ eylediğini bi-tamamihi tâyi‘an ve kat‘iyyen ikrâr ü i‘tirâf edip bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 15 S sene 1223.
|