.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 294
Hüküm no: 264
Orijinal metin no: [35b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hatice bt. Hacı Mustafa’nın Hacı İbrahim Ağa ve eşi Hâce Habibe aleyhindeki menzil davası

Kumkapı’da menzil nizâ‘ı

Ma‘rûz

Mübârek rikâb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye takdîm-i arzuhâl eden zâtı mu‘arrefe Hadice Hatun bt. el-Hâc Mustafa bi’l-ma‘iye rü’yete memûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan fazîletlü Mehmed Fikri Efendi tarafından mürsel Kâtib Mehmed Efendi dâ‘îleriyle du‘âhânemizde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî menzile vaz‘-ı yedleri mütehakkık olan el-Hâc İbrahim Ağa b. Mustafa ve zevcesi Hâce Habibe Hatun bt. Mehmed taraflarından husûs-ı âtîde vekîl olduğu zât-ı mezbûreyi ârifân Hafız Hüseyin Efendi b. Ahmed ve Mehmed Ağa b. Hüseyin nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Mustafa Ağa b. İbrahim nâm kimesne mahzarında nezâret-i dâ‘îlerinde âsûde evkāfdan İstanbul’da Gedikpaşa kurbünde vâki‘ ashâb-ı hayrâtdan merhûm Kazganî Süleyman Ağa Mekteb-i şerîfi Vakfı’nın mütevellîsi Hafız Mehmed Efendi ve Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe Ağası hazretleri nezâretlerinde âsûde evkāfdan sâbıkā Dârüssa‘âde Ağası merhûm Halid Ağa’nın medîne-i Üsküdar’a tâbi‘ Kādı karyesinde ve Haydarpaşa’da vâki‘ çeşme-i latîfleri vakfının mütevellîsi hâzır oldukları hâlde İstanbul Kumkapı kurbünde Bâli Paşa Çeşmesi karşısında Çadırcı Mehmed Çelebi mahallesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd terbî‘an yüz altmış zirâ‘ mülk menzil arsası vâlidem müteveffât Rukiye Hatun’dan mevrûse müstakılleten yedimde mülküm ve ittisâlinde kâin mârrü’z-zikr Kazganî Süleyman Ağa Vakfı musakkafâtından beher şehr yirmi akçe icâre-i müecceleli ma‘lûmü’l-hudûd terbî‘an altmış beş zirâ‘ arsa üzerinde mebnî müştemilât-ı ma‘lûmeyi hâvî bir bâb menzil kezâlik vâlidem mezbûreden müntakil bâ-temessük-i mütevellî benim bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufumda olup zevcân-ı müvekkilân-ı mezbûrân zikr olunan arsa ve menzili fuzûlî zabt ve vaz‘-ı yed etmeleriyle keff-i yed birle bâ-re’y-i mütevellî bana teslîme zevcân-ı müvekkilân-ı mezbûrâna izâfetle vekîl-i merkūm Mustafa Ağa’ya tenbîh olunmak matlûbumdur deyü ba‘de’d-da‘vâ ve’l-istintâk vekîl-i merkūm cevâbında an-aslin zikri mürûr eden mülk menzil arsası müdde‘iye-i mezbûrenin yedinde mülk-i mevrûsu ve ittisâlinde kâin menzil dahi bi’l-icâreteyn intikālen taht-ı tasarrufunda olup lâkin işbu arzuhâl ile âhar arzuhâl hâmişlerinde mastûr sicillâtdan ve defter-i vâkıflardan muhrec derkenârlar nâtıka olduğu üzere müdde‘iye-i mezbûre vilâyet-i Anadolu’da Arabsun nâm-ı diğer Gülşehri kazâsında sâkine iken bin iki yüz dokuz senesi Cemâziyelâhire’sinin on yedinci günü zevci ve tarafından vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi el-Hâc İsmail Ağa b. Abdullah arsa-i mezkûreyi bi’l-vekâle beş yüz elli guruş semen-i medfû‘ ve makbûza Mahmudpaşa Mahkemesi’nde huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de Saraylı Fatıma Hatun bt. Abdullah’a bey‘ ve temlik ve menzil-i mezkûru dahi şehr-i mezbûrun yirmi birinci günü bir kıt‘a isbât-ı vekâlet hücceti mantûkunca bi’l-vekâle Saraylı Mehpâre Hatun bt. Abdullah’a bedel-i ma‘lûm ve makbûz mukābelesinde bâ-re’y-i mütevellî ferâğ ve tefvîz ve her birini vech-i lâyıkı üzere teslîm eyledikden sonra arsa-i mezkûre beher şehr otuz akçe icâre-i müeccele ile merhûm-ı mûmâ-ileyh Halid Ağa’nın evkāf-ı şerîfelerine zam ve ilhâk olunup ba‘dehû tedâvül-i eyâdî ile menzil binâ olunup mezbûre Mehpâre Hatun uhdesine geçdikden sonra müdde‘iye-i mezbûre Hadice Hatun iki yüz on iki senesi Recebi’nin yirmi beşinci günü zevci merkūm el-Hâc İsmail Ağa hâzır olduğu hâlde İstanbul kādısı merhûm Nakībzâde es-Seyyid Ahmed Efendi hazretleri ile müfettiş efendi mûmâ-ileyh huzûrlarında zikr olunan arsa ve menzili merkūme Mehpâre Hatun’dan da‘vâya tasaddî edip ba‘dehû vekâlet-i mezkûreyi tasdîk ve ikrâr ve bey‘ u ferâğı mücîze ve ol-vechile sâlifü’l-beyân arsa ve menzilde benim aslâ ve kat‘a alâka ve medhalim kalmayıp husûs-ı mezkûre müte‘allika âmme-i de‘âvâdan mezbûre Mehpâre Hatun’un zimmetini kabûlünü hâvî ibrâ ve iskāt eyledim deyü ikrâr etdikden sonra mezbûre Mehpâre Hatun iki yüz on sekiz senesi Muharremi gurresinde mârrü’z-zikr şehriye otuz akçe icârelü menzili Kavukçu es-Seyyid Osman b. es-Seyyid İbrahim ve zevcesi Emine Hatun bt. İbrahim’e bi’l-münâsafe ve şehriye yirmi akçe icârelü menzil-i mezbûr es-Seyyid Osman’a müstakıllen hüsn-i rızâsıyla mütevellîleri ma‘rifetleriyle ferâğ ve tefvîz, onlar dahi tefevvüz ve kabûl etdiklerinden sonra zevcân-ı mezbûrân dahi menzileyn-i mezkûreyni sene-i mezbûre Şa‘bânının on sekizinci günü Başmuhâsebe kâtiblerinden Derviş Ahmed Efendi b. Ahmed’e mütevellîleri ma‘rifetleriyle ferâğ ve tefvîz, ol dahi tefevvüz ve kabûl etdikden sonra mezbûr Derviş Ahmed Efendi ancak şehriye otuz akçe icârelü menzil-i mezkûru iki yüz yirmi senesi Zilhiccesi’nin yirmi sekizinci günü sarrâflar kethudâsı Mardıros v. Arakil zimmîye bâ-ma‘rifet-i mütevellî ferâğ ve tefvîz, ol dahi tefevvüz [36a] ve kabûl etdikden sonra sarrâf-ı mersûm menzil-i mezkûru sene-i sâbıkā Zilka‘desi’nin dokuzuncu günü Derviş İsmail Efendi b. İsmail’e bâ-ma‘rifet-i mütevellî ferâğ ve tefvîz ol dahi tefevvüz ve kabûl etdikden sonra mezbûr Derviş İsmail Efendi menzil-i mezkûru yevm-i mezbûrda müvekkillerim zevcân-ı mezbûrân el-Hâc İbrahim ve Hâce Habibe Hatun’a bi’l-münâsafe ve merkūm Derviş Ahmed Efendi dahi şehriye yirmi akçe icârelü menzil-i mezkûru kezâlik sene-i sâbıkā Zilka‘desi gurresinde müvekkilim mezbûr el-Hâc İbrahim’e müstakıllen mütevellîleri ma‘rifetleriyle ferâğ ve tefvîz, onlar dahi tefevvüz ve kabûl edip ol-vechile menzileyn-i mezkûreyni zabt ve tasarruf ederler deyü mütevelliyân-ı hâzırân-ı mezbûrânın tasdîkleriyle sûret-i def‘de eylediği da‘vâsını ve sâlifü’l-beyân hüccet ve i‘lâmın mazmûnunu udûlden Mehmed Ağa b. Hüseyin ve Abdülkerim Ağa b. ( ) nâm kimesneler şehâdetleriyle müdde‘iye-i mezbûre muvâcehesinde ber-nehc-i şer‘î isbât etmeğin mûcebince müdde‘iye-i mezbûre da‘vâ-yı mezkûresiyle müvekkilân-ı zevcân-ı mezbûrâna bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olundukları İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî-gurreti Ra sene 1223.