İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 375 Hüküm no: 361 Orijinal metin no: [49a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Osman Ağa’nın kardeşi İsmail Efendi aleyhindeki menzil davasında anlaşma sağlanması Cibâli’de menzil mâddesi Ma‘rûz Sâhib-i arzuhâl Osman Ağa meclis-i şer‘-i münîrde derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism karındaşı İsmail Efendi mahzarında nezâret-i dâ‘îlerinde âsûde evkāfdan merhûm el-Hâc Mustafa Ağa b. Abdulfettah Vakfı’nın mütevelliyesi Hafize Hatun tarafından mürsel câbî-i vakıf Hüseyin Efendi hâzır olduğu hâlde hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr nâtık olduğu üzere vakf-ı mezbûr musakkafâtından İstanbul’da Cibâli Yenikapısı dâhilinde Çukur mahallede vâki‘ beheri altmış altışar zirâ‘ arsalı birbirine muttasıl iki bâb menzil ve ittisâlinde kâin Hacı Kasımoğlu Vakfı musakkafâtından kezâlik bir bâb menzil babamız olup bundan akdem vefât eden Tekneci Hafız Mehmed nâm kimesnenin hayatında ile’l-vefât bi’l-icâreteyn bâ-temessük-i mütevellî taht-ı tasarrufunda ve ba‘de vefâtihî zikr olunan üç bâb menzil benimle mezbûr İsmail Efendi’ye ve kız karındaşımız gāibe-i ani’l-meclis Hadice Hatun’a âdiyen intikāl etdikden sonra ben ancak mârrü’l-beyân Hacı Kasımoğlu Vakfı’ndan olan bir bâb menzilden sülüs hissemi iki yüz on dokuz senesi Muharrem’inin onuncu günü karındaşım mezbûr İsmail Efendi’ye beş yüz guruş bedel-i medfû‘ ve makbûz mukābelesinde bâ-re’y-i mütevellî ferâğ-ı kat‘î-i mu‘teber ile ferâğ ve tefvîz, ol dahi tefevvüz ve kabûl edip lâkin zikri mürûr eden el-Hâc Mustafa Ağa Vakfı’ndan olan iki bâb menzili fâriğ olmamış iken karındaşım mezbûr İsmail Efendi fuzûlî zabt ve vaz‘-ı yed etmekle keff-i yed birle menzileyn-i mezkûreynde olan sülüs hissemi bâ-re’y-i mütevellî bana teslîme mezbûra tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâya tasaddî eylediğimde ol dahi cevâbında sen târih-i mezbûrdan babamız müteveffâ-yı merkūmdan âdiyen intikāl eden üç bâb menzilde olan sülüs hisselerini yedimden makbûzun olan meblağ-ı merkūm beş yüz guruş bedel mukābelesinde bâ-ma‘rifet-i mütevellî fâriğ-i mu‘teber-i kat‘î ile fâriğ olmuş idin deyü hâzır-ı mezbûrun tasdîklerini def‘a tasaddî ve ol-vechile beynimizde ba‘de vukū‘i’l-münâza‘a bâ-vesâtet-i muslihîn beynimiz tevfîk ve ıslâh olunup karındaşım mezbûr İsmail Efendi bana malından teberru‘an işbu meclis-i şer‘de yüz elli guruş def‘ ü teslîm ve umûruma sarfla istihlâke emir eylediğinde ben dahi yedinden tamamen ve kâmilen ahz ü kabz ve emri üzere umûruma sarfla istihlâk edip ferâğ-ı mezkûru tasdîk ve mücîz ve râzı olmamla ol-vechile menzileyn-i mezkûreynde olan sülüs hisselerim mezbûr İsmail Efendi’nin dâhil-i havza-i tasarrufu olup benim aslâ ve kat‘a alâka ve medhalim kalmamağla zikr olunan husûslara ve işbu târih-i i‘lâma gelince sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyeye müte‘allika mutlakan âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan karındaşım mezbûr İsmail Efendi’nin zimmetini şurût-ı müfsideden ârî ve uhûd-ı mubtıladan berî ibrâ-yı âmm-ı sahîh-i şer‘î ve iskāt-ı tamm-ı sarîh-i mer‘î ile ibrâ ve iskāt eylediğimde ol dahi ibrâ-yı mezkûrumu kabûl eyledi dediğini mezbûr İsmail Efendi tasdîk ve mütevellî vekîli hâzır-ı merkūm Hüseyin Efendi dahi mezbûr İsmail Efendi’nin kemâ-kân tasarrufunu re’y edip bu vechile külliyen kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul mahkemesinden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 25 Rebî‘ülâhir sene 1223.