|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 435 Hüküm no: 419 Orijinal metin no: [59b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Abdi Beşe, Muslı Beşe, diğer Muslı Beşe ve Mustafa Beşe’nin Yedikule haricinde terk ettikleri fırını esnaf kethudalarının izniyle işleten Habbaz Manol ve ortağı Agop aleyhine açtıkları alacak davasında davalıların zimmetlerini ibra ettikleri
Yedikule hâricinde habbâz fırını ve değirmeni
Ma‘rûz
Ashâb-ı arzuhâl İstanbul’da Yedikule hâricinde kâin bir bâb habbâz fırını ve ona merbût ittisâlinde vâki‘ altı horoslu bir bâb değirmen derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur yirmi dört re’s bârgir ve ona isâbet eden sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeden sekiz re’s bârgir hissesine mâlik olan Abdi Beşe b. Mustafa ve dört re’s bârgir hissesine mâlik olan Muslı Beşe b. Süleyman nâm kimesneler asâleten ve dört re’s bârgir hissesine mâlik olan diğer Muslı Beşe b. Fazlı nâm kimesne kezâlik kendi nefsinden asâleten ve dört re’s bârgir hissesine mâlik olan Mustafa Beşe b. Safer nâm kimesne tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu es-Seyyid İsmail Ağa b. es-Seyyid Ali ve Mehmed Ağa b. Abdülkerim nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olmağla vekâleten bi’t-terâzî meclis-i şer‘-i münîrde habbâz tâifesinden derûn-ı arzuhâlde ma‘lûmü’l-ism Manol v. Angeli ve şerîki Agop v. Toma nâm zimmîler muvâcehelerinde Habbâzân Kethudâsı Mustafa Ağa ve Uncular Kethudâsı es-Seyyid Mustafa ve bi’l-cümle nizâm ustaları hâzır oldukları hâlde biz ve müvekkil-i mezbûr Mustafa Beşe bundan akdem fırın ve değirmen-i mezkûru alâ-hâlihî terk ve diyâr-ı âhara firâr eylediğimizde Kapan-ı dakīk Nâibi sâbık müteveffâ Abdüllatif Efendi kethudâ ve nizâm ustaları hâzırûn-ı merkūmûn ma‘rifetleriyle derûnunda mevcûde zehâir ve eşyâ-i ma‘lûmeyi bizim cânib-i mîrîye olan düyûnumuza mahsûben edâ ve teslîm ve fırın-ı mezkûru küşâd ve işbu mersûmân Manol ve Agop zimmîleri derûnuna âriyet tarîkıyla idhâl etmekle zimmîyân-ı mersûmân dahi dört buçuk ay temekkün birle nân-ı azîz tabh ve i‘mâl ve ba‘dehû biz ve müvekkil-i mezbûr Âsitâne-i aliyye’ye vürûdumuzda fırın ve değirmen-i mezkûru ke’l-evvel zabt edip bu sûretde bizim ve müvekkil-i mezbûrun mersûmân Manol ve Agop zimmîler zimmetlerinde kat‘a hakkımız ve alacağımız yoğiken biz ve müvekkil-i merkūm Mustafa Beşe mersûmân Manol ve Agop zimmîler zimmetlerinde fırın ve değirmen-i mezkûr gediği kirâsından şehriye ellişer guruşdan dört buçuk ayda müctemi‘ iki yüz yirmi beş guruş ile değirmen-i mezkûr derûnunda mevcûde malımız olmak üzere on üç re’s bârgir ve doksan kantar saman ve fırın-ı mezkûr derûnunda mevcûd otuz çeki hatabımızı zimmîyân-ı mersûmân fuzûlî ahz ü kabz eyledi deyü Bâb-ı Âlî’ye bâ-arzuhâl iştikâ birle da‘vâya tasaddî etmişidik lâkin bizim ve müvekkil-i mezbûr Mustafa Beşe’nin ber-vech-i muharrer tasaddî eylediğimiz da‘vâ-yı mezkûremizin kat‘a aslı olmamağla bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve işbu târihe gelince sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyeye müte‘allika mutlaka âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan mersûmân Manol ve Agop zimmîlerin zimmetini şurût-ı müfsideden ârî ve uhûd-ı mubtıladan berî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûlü hâvî bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ibrâ ve iskāt eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 15 C sene 1223.
|