İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 436 Hüküm no: 420 Orijinal metin no: [59b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Hadice bt. Süleyman’ın Mercan Çarşısı’ndaki manav dükkânı gediğine müdahale ettiği iddiasıyla Nevşehirli Şerife Fatiş aleyhine açtığı davada haksız olduğunun anlaşıldığı Mercan sûkunda manav gediği Ma‘rûz Bundan akdem vefât eden es-Seyyid Süleyman b. Ahmed’in zevcesi sâhibe-i arzuhâl zâtı mu‘arrefe Hadice bt. Süleyman nâm hatun kendi nefsinden asâleten ve sagīr oğlu es-Seyyid Ahmed’in vasîsi ve kebîr oğlu es-Seyyid Süleyman’ın vekîli olmağla vesâyeten ve vekâleten meclis-i şer‘-i münîrde vilâyet-i Anadolu’da Nevşehir Kazâsı’na tâbi Arvan karyesinde sâkine Şerife Fatiş bt. es-Seyyid Mehmed nâm hatunun zevci ve tarafından husûs-ı âtîde vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism İsmail Ağa b. İsmail nâm kimesne muvâcehesinde İstanbul’da Uzunçarşı kurbünde Mercan sûkunda kâin bir bâb manav dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme zevcim mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr es-Seyyid Süleyman’ın hayatında ile’l-vefât yedinde müstakıllen mülkü olup ba‘de vefâtihî benimle oğulları mezbûrâna mevrûs olmuş iken mezbûr İsmail Ağa gedik-i mezkûrun nısf-ı şâyi‘i zevcem müvekkilem mezbûre Şerife Fatiş Hatun’un mülküdür deyü fuzûlî zabt ve vaz‘-ı yed etmekle keff-i yed birle bana teslîme mezbûr İsmail Ağa’ya tenbîh olunmak matlûbumdur deyü bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ve bi’l-vesâyâ da‘vâ etdikde ol dahi cevâbında işbu yedimde olup bin iki yüz yirmi bir senesi Zilka‘de’sinin yirmi birinci günü târihiyle muvarrah İstanbul kādısı sâbık fazîletlü es-Seyyid Mehmed murâd Efendi’nin hâtemiyle mahtûm bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î nâtık olduğu üzere müdde‘iye-i mezbûre Hadice Hatun kendi nefsinden asâleten ve sagīr oğlu mezbûr es-Seyyid Ahmed’in tarafından vesâyeten ve mezbûr es-Seyyid Süleyman asâleten nısf gedik-i mezkûr ile mârrü’z-zikr Arvan karyesinde kâin yedlerinde mülk-i mevrûsları olan bir kıt‘a kürûmu mülk bağ ve bir kıt‘a anbarı semen-i ma‘lûme müvekkilem zevcem mezbûre Şerife Fatiş Hatun’a bey‘ ve temlik ve semeni mutâlebesinden dahi zimmetini ibrâ ve iskāt etmeleriyle ben dahi bi’l-vekâle iştirâ ve ibrâlarını kabûl eylediğimden sonra zevcem müvekkilem mezbûrenin babası mezbûr es-Seyyid Mehmed’in hîn-i fevtinde kızı müvekkilem mezbûre sagīre bulunmağla müdde‘iye-i mezbûrenin zevci mûrisleri müteveffâ-yı mezbûr es-Seyyid Süleyman vasî olup dükkân sermâyesi beş yüz guruş ve fâide hâsılası üç yüz guruş ve ber-mûceb-i defter-i kassâm hisse-i irsiyesi olan iki yüz doksan guruş otuz sekiz para ki cem‘an bin doksan guruş otuz sekiz parayı zevcem müvekkilem mezbûre için bi’l-vekâle taleb ederim deyü tasaddî eylediğim da‘vâmdan meccânen fâriğ olmamla bi’l-cümle husûs-ı mezkûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden herbirimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt eylediğimizden mâ‘adâ tekrar müdde‘iye-i mezbûre Hadice Hatun ile oğlu mezbûr es-Seyyid Süleyman sene-i sâbıkā Safer’inin onuncu günü Kısmet-i Askeriye Mahkemesi’nde husûs-ı mezkûru benden da‘vâ ben dahi i‘lâm-ı mezkûru ibrâz birle mazmûnunu şâhideyn-i mu‘addileyn şehâdetleriyle isbât ve mûcebiyle mu‘ârazadan men‘ ve yedime bir kıt‘a i‘lâm dahi i‘tâ olunmuş idi deyü iki kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ibrâzıyla eylediği def‘ini ve i‘lâm-ı mezkûrların mazmûnlarını müdde‘iye-i mezbûre Hadice Hatun bi-tamamihâ tâyi‘aten ve kat‘iyyen ikrâr ü i‘tirâf etmeğin mûcebince müdde‘iye-i mezbûre da‘vâ-yı mezkûresiyle müvekkile-i mezbûre Şerife Fatiş Hatun’a tekrar bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 15 min-Cumâdelâhir sene 1223.