.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 477
Hüküm no: 462
Orijinal metin no: [67a-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yanmış olan tütüncü dükkânının tamirini yapmak şartıyla yine eski kiracısı Tütüncü Mehmed’e mutasarrıfları tarafından kiraya verildiği

Tütüncü gediği mâddesi

Ma‘rûz

Sâhib-i arzuhâl Tütüncü Mehmed b. Osman nâm kimesne meclis-i şer‘-i münîrde zikr-i âtî dükkânın bi’l-icâreteyn mutasarrıfları olup kendi nefsinden asîl ve kız karındaşı Habibe Hanım bt. Cebecibaşı-i esbak el-Hâc İbrahim Ağa ve üvey vâlidesi Zeliha bt. Hüseyin nâm hatunlar taraflarından husûs-ı âtîde vekîl olduğu zâtlarını ârifân el-Hâc Ahmed b. Salih ve Ali Çavuş b. Mahmud şehâdetleriyle sâbit olan Mehmed Ağa b. el-mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa muvâcehesinde İstanbul’da Bal Kapanı kurbünde Kādı Hanı kapısının sol tarafında ikinci bir bâb tütüncü dükkânı mezbûr Mehmed Ağa ile müvekkileleri mezbûretânın bi’l-iştirâk islâsen taht-ı tasarruflarında olup ben dükkân-ı mezkûrda beher şehr dört guruş kirâ ile müşâhereten müstecir ve derûnunda mevcûde olup Ma‘den Kalemi’nden mukayyed ve mu‘teber âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesi bâ-hüccet-i şer‘iye müstakıllen yedimde mülküm olmağla dükkân-ı merkūm bi-kazâillâhi te‘âlâ bundan akdem vukū‘ bulan harîkde muhterik olmağla [67b] mutasarrıfları mezbûrûn dükkân-ı mezkûrun kârgîr kemerini binâ edip lâkin tekmîl etmediğinden mâ‘adâ kadîmi üzere bana îcârdan imtinâ‘ ve hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr mantûkunca mukayyed ve mu‘teber olan tütüncü gediğimi mahv irâdesinde olmalarıyla bu keyfiyet perîşâniyetime bâ‘is ve müzâyaka-i ma‘âşa giriftâr olmaklığıma bâdî olacak hâlât-ı rediyeden olmağla suâl olunup dükkân-ı mezkûru sâbıkı vechile binâ etmek üzere kendilere ifâde ve tefhîm olunmak murâdımdır dedikde mezbûr Mehmed Ağa dahi cevâbında dükkân-ı mezkûr kârgîr binâ olduğundan kemerine külliyetlü mesârifimiz olup ve gedik sâhibi merkūm dahi kirâ-yı kadîm ile tâlib olduğu’çün îcârdan imtinâ‘ ederim deyip ol-vechile beynimizde ba‘de vukū‘i’l-münâza‘a bâ-vesâtet-i muslihîn beynimiz tevfîk ve ıslâh olunup dükkân-ı mezkûrun kirâ-yı kadîmine bir guruş zam ile beş guruşa iblâğ ve kârgîr kemer binâsına i‘ânet için rızâmla malımdan mezbûrûna teberru‘an iki yüz yirmi beş guruş nakden teslîm eylediğimden mâ‘adâ dükkân-ı mezkûrun döşeme ve tavan ve iktizâ eden beyaz sıvalarını ve kepenklerini kezâlik malımdan harc ü sarfla tekmîl etmek üzere müte‘ahhid olmamla merkūm Mehmed Ağa dahi dükkân-ı mezkûru işbu târih-i i‘lâm senesi Recebi’l-ferd’i gurresinden beher şehr beşer guruşa bi’l-asâle ve bi’l-vekâle bana îcâr ve teslîm eyledikde ben dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve kabûl ve mârrü’z-zikr teberru‘an medfû‘um olan iki yüz yirmi beş guruşun istirdâdına müte‘allika da‘vâdan mezbûrûnun [ibrâ-i] zimmetlerini ka[b]ullerini hâvî ibrâ ve iskāt edip bu vechile kat‘-ı münâza‘a eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 3 Receb sene [12]23.