.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 504
Hüküm no: 492
Orijinal metin no: [71b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ohannes v. Mikâil’in Kumkapı’daki bir adet ekmekçi fırın ve değirmen gediğindeki hissesini haksız yere zabt ettiği iddiasıyla Haçador v. Ohannes aleyhine açtığı davada iddiasını ispat edemediği

Etmekci fırını gediği

Ma‘rûz

Sâhib-i arzuhâl Ohannes v. Mikâil zimmî meclis-i şer‘-i hatîrde Habbâzân Kethudâsı Mustafa ve Uncular Kethudâsı es-Seyyid Mustafa ve nizâm ustalarından Salıcı el-Hâc Hüseyin ve Yiğitbaşı Süleyman ve İsmail ve Hasan nâm kimesneler ile zimmîlerden Manol ve Serkiz ve Agop ve İstefan ve sâirleri hâzır oldukları hâlde zikri âtî fırın ve değirmen gediğine vaz‘-ı yedi mütehakkık olan Haçador v. Ohannes zimmî muvâcehesinde İstanbul’da Kumkapı hâricinde kâin bir bâb etmekci fırını ve ona merbût karşısında beş horoslu bir bâb uncu değirmeni derûnunda mevcûde beyne’l-hıref gedik ta‘bîr olunur yirmi re’s bârgir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeden altı buçuk bârgir hisse-i şâyi‘ası benim yedimde mülküm iken mesfûr Haçador fuzûlî zabt etmekle suâl olunup hisse-i mezkûremden keff-i yed ve bana teslîme zimmî-i mersûma tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ etdikde ol dahi cevâbında bin iki yüz yirmi senesi Muharrem’inin ikinci günü târihiyle müverrah Navul Kalemi’nden yedime i‘tâ olunan işbu bir kıt‘a sûret nâtık olduğu üzere fırın-ı mezkûr seyyidetü’l-muhadderât iklîletü’l-muhassenât tâcü’l-mestûrât zâti’l-aliyy ve’s-sâdât iffetlü ismetlü Beyhan Sultan aliyyetü’ş-şân hazretlerinin tasarruflarında olmağla yedi seneden beri mesdûd olup kirâ tahsîl olunamayıp ve deyn-i mîrîsi olan beş bin seksen dört guruş ve kapan tüccârına deyni beş bin guruş kezâlik edâ olunamayıp mu‘attal kalmağla düyûnunu edâ ve mâh be-mâh kirâsını taraf-ı müşârün-ileyhâya edâ eylemek şartıyla emsâli misillü müsteciri okkalık francala i‘mâline ruhsat-ı aliyye erzânî kılınması Sultan-ı müşârün-ileyhâ mübârek rikâb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneden lede’l-istid‘â değirmeniyle beraber nizâm verilip kıyyelik nân işlemesine ruhsat ve fermân verile deyü şeref-rîz-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı inâyet-makrûn mûcebince iktizâsı şıkk-ı râbi‘ defterdârı tarafından lede’l-isti‘lâm fırın-ı mezkûrun beş bin seksen dört guruş deyn-i mîrîsi olduğu ve bu misillü müceddeden okkalık francala fırını ve ihdâsı memnû‘ ise dahi küşâdı irâde olunduğu hâlde mîrî ve tüccâra külliyetlü deyni olan fırına müsâ‘ade olunup iktizâ eden düyûnunu müstecir olacak kimesne mahallerine edâya hubûbât nâzırı olan efendi huzûrunda kefîle rabt olundukdan sonra İstanbul kādısı olanların inzimâm-ı ma‘rifetiyle küşâdı husûsu tanzîm olunmak şurût-ı mu‘teberesinden olmağla ber-mûceb-i şurût-ı nizâm fırın-ı mezkûrun düyûn-ı mukayyede-i merkūmesini mahallerine tediye şartıyla ben ve şerîkim gāib ani’l-meclis İstefan zimmîden herbirimiz vech-i meşrûh üzere istîcâr ve kabûl ve düyûn-ı mezkûreden mâhiyye beşer yüz guruş cânib-i mîrîye ve iki yüz ellişer guruş tüccâra edâ etmeğe ta‘ahhüd ve cerrâh tâifesinden Lorenco bize kefîl olmağla ber-mûceb-i hatt-ı hümâyûn fırın-ı mezkûru değirmeniyle küşâdımızı ol târihde hubûbât nâzırı efendinin i‘lâmı ve İstanbul kādısı bulunan Sadr-ı Anadolu esbak Emin Paşazâde fazîletlü semâhatlü atûfetlü Mehmed Emin Beyefendi hazretlerinin i‘lâmı mûcebince Navul Kalemi’ne kayd ve Başmuhâsebe’ye ilmühaberi verilip hâs francala i‘mâline ruhsat ve târih-i merkūma gelince fırın ve değirmen-i mezkûrlar yedi sekiz sene mesdûd ve mu‘attal kaldığından derûnunda gedik âlâtına dâir bârgir ve kat‘a nesne kalmayıp el-yevm mevcûdunu malımızla tedârük etdiğimizden mâ‘adâ müdde‘î-i mesfûrun havâyî gediği olduğu ma‘lûmum değildir deyü mazmûnu takrîr-i meşrûhuna mutâbık bir kıt‘a sûret ve deyn-i merkūmu cânib-i mîrîye edâsını nâtık veznedâr tezkiresini ibrâz ve müdde‘î-i mesfûr Ovannes mazmûn-ı sûret-i [72a] ve tezkireyi mukırr u mu‘terif olup lâkin her ne kadar mesdûd ve mu‘attal kalıp bârgirleri ve sâir âlât-ı lâzımesi mürûr-ı ezmine ile mahv ü telef olmuş ise dahi havâyî gediğinde benim hissem olmağla kemâ-fi’l-evvel etmekci fırını ve değirmeni olmak üzere bana îcâr olunsun yâhûd mersûm Haçador zimmî beni şerîk eylesin demesi meşrû‘ olmadığından mâ‘adâ fırın-ı mezkûr etmekcilikden bâ-hatt-ı hümâyûn francalacı fırınına tahvîl olunmuş olmağla tekrar etmekci gediği iddi‘âsı kānûna dahi muhâlif olduğu habbâzân ve uncuyân kethudâları ve bi’l-cümle nizâm ustaları hâzırûn-ı mezbûrûn ihbâr etmeleriyle ol-vechile müdde‘î-i mesfûrun gedik-i mezkûrdan hisse mutâlebesiyle mu‘ârazası bî-vech olduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 16 Receb sene [1]223.