|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 512 Hüküm no: 500 Orijinal metin no: [73a-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Dülbendci Hüsameddin, Hekimbaşı Sinan Efendi ve Hürrem Çavuş camileri vakıflarının tevliyetinin camilerin bulundukları mahalle ahalisi tarafından seçilecek kimselere şart kılındığının ifade edildiği
Tevliyet mâddesi
Ma‘rûz
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenârlara nazar olundukda nezâret-i dâ‘îlerinde olan evkāfdan İstanbul’da Kumkapı kurbünde vâki‘ Dülbendci Hüsameddin Câmi‘-i şerîfi ve mülhakātından merhûm Hekimbaşı Sinan Efendi ve Keçeciler Hamamı kurbünde Hürrem Çavuş Câmi‘-i şerîfi evkāfı tevliyetlerine mukaddemâ mutasarrıf olan yazıcı ikinci halîfesi Derviş Ahmed Efendi fevt olmağla mahlûlünden zikr olunan tevliyetler vazîfe-i mu‘ayyeneleriyle sulbiye sagīre kerîmesi sâhibe-i arzuhâl Şerife Âmine’ye tevcîh olundukdan sonra mahalleteyn-i mezkûreteyn ahâlileri ve evkāf-ı mezkûre mürtezikaları zikr olunan tevliyetler muhtâr-ı ahâli-i mahalleye meşrûta ve amel-i kadîm dahi vech-i meşrûh üzere cârî olagelmişdir deyü mukaddemâ inhâ ve iltimâslarıyla sagīre-i mezbûre Şerife Âmine’nin ref‘inden mârrü’z-zikr Hürrem Çavuş tevliyeti Selîmiye Câmi‘-i şerîfi hatîbi es-Seyyid Mustafa Efendi’ye ve Dülbendci Hüsameddin ve Hekimbaşı Sinan Efendi evkāfı tevliyetleri el-Hâc İsmail nâm kimesneye tevcîh olunmuş olduğu derkenârlardan müstebân olup ve sagīre-i mezbûre lisânından takdîm olunan işbu arzuhâli mefhûmunda evkāf-ı mezkûre tevliyetleri evlâda meşrûtadır zu‘muyla hâlâ mutasarrıfları merkūmânın ref‘lerinden kendüye tevcîhini istid‘â eder lâkin mahalleteyn-i mezkûreteyn ahâlileri dahi evkāf-ı mezkûre tevliyetleri muhtâr-ı ahâli-i mahalleye meşrûta ve amel-i kadîm dahi vech-i meşrûh üzere cârî olagelmiş iken mukaddemâ bir takrîb tevliyet-i mezkûreler kasr-ı yedden müteveffâ-yı merkūm Derviş Ahmed Efendi’ye tevcîh olunmuş olmağla mezbûr dahi hilâf-ı şart-ı vâkıf ve mugāyir-i amel-i kadîm <> kendi tertîb eylediği vakfına ilhâk etmiş olduğuna mebnî hîn-i vefâtında mahlûlünden kızı mezbûreye eğerçi tevcîh olunmuş olup müteveffâ-yı mezbûrun ber-vech-i muharrer ilhâkı hilâf-ı şart-ı vâkıf ve mugāyir-i amel-i kadîm olduğuna mebnî ahâli-i mahallenin bi-ecma‘ihim iltimâsımızla [73b] amel-i kadîm üzere mezbûrenin ref‘inden muhtâr-ı cemâ‘at olan mezbûrâna tevcîh olunmağla cümlemiz mütevellîyân-ı mezbûrândan her vechile râzılarız ve câmi‘-i şerîf-i mezbûrların umûrları bilâ-kusûr rü’yet olunup tekâsülleri yokdur eğer ref‘i husûsuna tasaddî olunur ise rikâb-ı müstetâbı ta‘cîzden hâlî olmazız dedikleri ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fî 27 B sene [1]223.
|