İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 535 Hüküm no: 526 Orijinal metin no: [77a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Markar v. Ovannes’in Mercan Çarşısı’ndaki bir adet ekmekçi fırın ve içerisindeki bir adet değirmen gediğini iki bin yüz kuruşa Angeline bt. Hıristodolos’a sattığı
Mercan fırını mâddesi
Ma‘rûz
Arzuhâl eden Markar v. Ovannes zimmî kendi nefsinden asâleten ve li-ebeveyn karındaşı olup bundan akdem hâlik olan Bogos v. el-mersûm Ovannes zimmînin verâseti sulbiye kebîre kızları Serpohi ve Anna Nasrâniyeler ile sulbî oğlunun oğlu sagīr Matos ve oğlunun kebîre kızı Takohi veledey-i Matos’a inhisârı tahakkukundan sonra sagīr-i mersûmun tesviye-i emrine vasî-i mansûbu olup ve mersûmât Serpohi ve Anna ve Takohi Nasrâniyeler taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi olmağla vekâleten ve vesâyeten Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i sadâret-penâhîde ve ba‘dehû du‘âhâne-i dâ‘îlerinde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî muhterik değirmen ve fırın arsasına kârgîr han binâ olunmuş olup mutasarrıf olan neccâr kalfalarından Kurdoğlu Yorgi v. Yani zimmînin bi-tarîki’l-istiğlâl ferâğından hâlâ mutasarrıfesi Angeline bt. Hıristodolos nâm Nasrâniye tarafından husûs-ı âtîde vekâleti şahsını bilir Keresteci Suteri v. Vasil ve Yorgi v. Lazari zimmîler şehâdetleriyle sâbit olan mersûm Yorgi Kalfa muvâcehesinde habbâzân kethudâsı ve bi’l-cümle nizâm ustaları hâzır oldukları hâlde İstanbul’da Mercan Çarşısı’nda vâki‘ bir bâb etmekci fırını ve içinde dokuz horoslu bir bâb etmekci değirmeni derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunan otuz altı re’s bârgir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin on sekiz bârgir hissesi benim ve mâ‘adâ on sekiz bârgir hissesi [77b] karındaşım hâlik-i mersûm Bogos zimmînin ale’l-iştirâki’s-seviyy yedimizde mülkümüz iken değirmen ve fırın-ı mezkûr bin iki yüz yedi senesinde muhterik olup ol târihden beri arsa-i sırfa kaldıkda arsa-i merkūmenin mutasarrıfesi Şeyhülislâm-ı esbak merhûm Murtaza Efendi kerîmesi Ümmügülsüm Hanım arsa-i merkūmeyi han binâ ve inşâsına izn-i hümâyûnu mutazammın işbu yedinde olan emr-i âlî-şân verildikden sonra mûmâ-ileyhâ Ümmügülsüm Hanım arsa-i mezkûreyi bâ-re’y-i mütevellî mersûm Yorgi zimmîye ferâğ ve tefvîz ol dahi ber-vech-i muharrer ba‘de’t-tefevvüz fırın ve değirmen-i mezkûrun deyn-i mîrîsi olan üç bin otuz iki guruşu cânib-i mîrî’çün kabza memûra edâ ve teslîm ve ma‘lûmü’l-esâmî tüccâra deyni olan beş bin dört yüz altmış sekiz guruş ki cem‘an sekiz bin beş yüz guruşu mersûm Yorgi Kalfa ashâb-ı düyûna edâ ve teslîm edip ve havâyî gediğini benimle karındaşım hâlik-i mersûmun vereseleri mersûmûna mevrûs olmağla zikr olunan fırın ve değirmen muhterik olmak hasebiyle bizim külliyetlü zarar ve hasarâtımız olup el-yevm on üç bin beş yüz guruş deynimiz olmağla fırın ve değirmen-i mezkûrların havâyî gediğini mersûm Yorgi Kalfa değer-bahâsıyla iştirâ eylesin yâhûd kurb ve civârında bizim için bir fırın ve değirmen binâ eylesin deyü tasaddî eylediğim da‘vâ-yı mezkûrelerim şer‘an mesmû‘a ve mu‘tebere olmadığı bana tefhîm olundukdan sonra beynimize muslihûn tavassut edip zikr olunan havâyî gediği ben bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ve bi’l-vesâye mersûm Yorgi Kalfa’ya iki bin yüz guruşa tarafeynden bi’l-îcâb ve’l-kabûl bâtten ve sahîhan bi-safkatin vâhidetin bey‘ ü temlik eylediğimde ol dahi ber-minvâl-i meşrûh iştirâ ve temellük ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr iki bin yüz guruşu müşterî-i mersûm Yorgi Kalfa üç gün tamamına değin tamamen bize edâya müte‘ahhid olup fîmâ-ba‘d mârrü’z-zikr fırın ve değirmen gediğinde benimle vasîsi olduğum sagīr-i mersûmun ve müvekkilelerim verese-i mersûmânın kat‘a alâka ve medhalimiz kalmayıp mesfûr Yorgi Kalfa’nın mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedikde ol dahi tasdîk ve meblağ-ı mezbûru târih-i i‘lâmdan üç gün tamamına değin edâya müte‘ahhid olmağla gedik-i mezkûr hasbe’l-iktizâ münâsib ve muhtâc olan bir mahalle nakl olunmak üzere mesfûr Yorgi uhdesine Navul Kalemi’nde kayd birle yine sûret i‘tâsı bâbında istid‘â-yı inâyet eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 27 [Re]ceb sene [1]223.
|