.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 543
Hüküm no: 536
Orijinal metin no: [78b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Turna Ağazade Hüseyin Ağa’nın Tırnova’daki Kavak Baba Mescit ve İmareti Vakfı’nın tevliyet vazifesinin kendisine ait olduğu iddiasıyla vakfın mütevellisi Mustafa Ağa aleyhine açtığı davada iddiasını ispat edemediği

Tırnova kasabasında tevliyet

Ma‘rûz

Sâhib-i arzuhâl Tırnovalı Turna Ağazâde Hüseyin Ağa b. Mustafa Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i sadâret-penâhîde bi’l-ma‘iye rü’yete memûr Haremeyn-i Şerifeyn müfettişi müderrisîn-i kirâmdan Paşmakcızâde fazîletlü es-Seyyid Mehmed Zeki Efendi hâzır olduğu hâlde akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî tevliyete bâ-berât-ı âlî-şân mutasarrıf olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism kozbekcilerden muhrec Mustafa Ağa b. İbrahim muvâcehesinde hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenâr mantûkunca Bâbüssa‘âdeti’ş-şerîfe ağası nezâretinde âsûde evkāfdan Tırnova kasabasında aşağı mahâlde vâki‘ merhûm Kavak Baba Mescid-i şerîfi ve İmâret-i âmiresi Vakfı’nın yevmî sekiz akçe vazîfe ile tevliyeti ceddim teberdâr-ı hâssa emekdârlarından Hüseyin Ağa’nın bâ-mukābele-i nân ve ber-vech-i te’bîd üzerinde iken bin yüz yetmiş beş târihiyle fevt oldukda tevliyet-i mezkûre mahlûlünden oğlu babam Mustafa’ya tevcîh olunup ol dahi bin iki yüz on sekiz târihinde fevt oldukda benimle karındaşım Murad nâm kimesneden herbirimiz diyâr-ı âharda bulunmamız hasebiyle babamız müteveffâ-yı merkūmun mahlûlünden tevliyet-i mezkûre kozbekcilerden işbu merkūm Mustafa Ağa’ya tevcîh olunmuş olup ol-vechile babamız nân-parasından dûr olup mağdûriyetimize binâen tevliyet-i mezkûre babamız müteveffâ-yı merkūmun mahlûlünden ve mezbûr Mustafa Ağa’nın ref‘inden benimle karındaşım mezbûra ber-vech-i iştirâk tevcîh olunmak murâdımızdır deyü istid‘â ve merkūm Mustafa dahi cevâbında tevliyet-i mezkûre mezbûrânın babaları müteveffâ-yı merkūm Mustafa’nın mahlûlünden bâ-mukābele-i nân ve ber-vech-i te’bîd bana hatt-ı hümâyûn tevcîh buyurulmağla binâen-aleyh zabt ü tasarruf ederim deyip ve hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenârda tevliyet-i mezkûrenin meşrûtiyetine dâir nesne mezkûr olmadığından mâ‘adâ cihât-ı sâire misillü evlâda intikāl eder kabîlden olmayıp kadîmden beri bâ-mukābele-i nân verilügeldiğine binâen işbu merkūm Mustafa Ağa’ya dahi müteveffâ-yı merkūmun mahlûlünden bâ-mukābele-i nân ve ber-vech-i te’bîd bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyurulmuş olmağla ol-vechile müdde‘î-i mezbûrun tevliyet-i mezkûre iddi‘âsı şer‘an ve kānûnen mesmû‘a ve mu‘tebere olmayıp merkūm Mustafa Ağa’nın uhdesinde kemâ-kân ibkā olunmak iktizâ eylediği ba‘de’t-tefhîm merkūm Mustafa Ağa dahi re’y-i âsafâneleri üzere kazâ-i mezbûra varıp mescid-i şerîfe ve imâret-i âmire-i mezkûrelerin hizmet-i lâzımelerini bi’n-nefs mahâllinde şart-ı vâkıf üzere idâre ve rü’yete müte‘ahhid olmağla bu sûretde şart-ı mezkûr derciyle istihkâmı hâvî bâlâsı tuğrâ-yı garrâ ile müveşşah yedine bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân inâyet ve ihsân buyurulmak bâbında istirhâm eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 23 Receb sene [1]323.