.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 559
Hüküm no: 552
Orijinal metin no: [80b-6]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Fatma bt. Ebîbekir’in evli iken şartlı olarak kendisine devrettiğini iddia ettiği menzili tekrar kendisine iade etmesi talebiyle eski kocası Ali b. Mehmed aleyhine açtığı davasının meşru olmadığı

Nahlbend mahallesinde menzil mâddesi

Ma‘rûz

Sâhib-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zât Fatma bt. Ebîbekir nâm hatun Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i sadâret-penâhîde bi’l-ma‘iye rü’yete memûr Haremeynü’ş-şerîfeyn müfettişi müderrisîn-i kirâmdan fazîletlü es-Seyyid Mehmed Zeki Efendi hâzır olduğu hâlde akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde zevc-i sâbıkı olup zikri âtî menzile mutasarrıf ve vâzı‘ü’l-yed olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism el-Hâc Ali bin Mehmed muvâcehesinde Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretlerinin nezâretlerinde âsûde evkāfdan Cebecibaşı-i esbak merhûm İsmail Bey Vakfı müsakkafâtından İstanbul’da Nahlbend mahallesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb vakıf menzil mezbûr el-Hâc Ali’nin mukaddemâ bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufunda olup mezbûr ile zevciyet beynimizde kāime iken bin iki yüz on dokuz senesi Rebî‘ülâhir’inin on birinci günü menzil-i mezkûru benden bir akçe ve bir habbe almaksızın bâ-re’y-i mütevellî rızâsıyla meccânen bana ferâğ ve kasr-ı yed etmekle ben dahi tefevvüz ve kabûl eylediğimden sonra üç sene mürûrunda beni tatlîk eyledikde menzil-i mezkûru benimle ölünceye değin geçinmek şartıyla sana fâriğ olmuş idim deyü huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de vakf-ı mezbûr mütevellîsi tarafından mürsel vekîli câbî-i vakf Mehmed Ağa hâzır olduğu hâlde benden da‘vâ ve müdde‘âsını şühûd-ı udûlle muvâcehemde isbât ve mûcebiyle menzil-i mezkûrdan bâ-re’y-i mütevellî keff-i yedime tenbîh ve i‘lâm olunup ol-vechile menzil-i mezkûr bâ-re’y-i mütevellî tasarrufumdan nez‘ olunmuş idi lâkin zevc-i sâbıkım merkūm el-Hâc Ali mücerred mukaddemâ menzil-i [81a] mezkûru bana fâriğ olduğuna binâen menzil-i mezkûr benim olmuş olmağla keff-i yed edip tekrar bana ferâğ ve tefvîz ve teslîm eylesin deyü takrîr-i meşrûhu üzere tasaddî eylediği da‘vâsı şer‘an mesmû‘a olmayıp menzil-i mezkûru mutâlebeye kādire olmadığı kendüye tefhîm ve da‘vâ-yı mezkûresiyle bî-vech mu‘âraza men‘ olunup menzil-i mezkûr kemâ-fi’s-sâbık merkūm el-Hâc Ali’nin zabt ü tasarrufunda ibkā olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 10 Şa‘bân sene [1]223.