.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 575
Hüküm no: 574
Orijinal metin no: [83a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Asitane’deki sandalcı kalfalarının şikâyeti üzerine sandalcı esnafının kethuda, yiğitbaşı ve yaşlı ihtiyar ustaları tarafından yürürlükte olan nizamlarına dair yeniden ferman talep edildiği

Sandalcı esnâfının fermân istid‘âsı

Ma‘rûz

Ashâb-ı arzuhâl Âsitâne-i aliyye’de vâki‘ sandalcı kalfalarından Bursalı es-Seyyid Ali ve es-Seyyid Hamza çerâğı Mustafa ve Deli Hacı oğlu Mustafa ve Mehmed nâm kimesneler ile Todori ve Bedros ve Anbarsun ve Yorgi ve Petro ve Artin ve İstepan ve Foti ve Karagöz oğlu Anton ve Kigork ve Zakar ve Manik ve Yamandi ve Abraham ve Bogos ve Ağya ve Agop ve İstefan ve sâirleri Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i sadâret-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i hatîrde İstanbul ve Bilâd-ı selâse’de vâki‘ sandalcı esnâfının kethudâsı es-Seyyid Hafız Mehmed Emin ve vekîli es-Seyyid Mehmed Salil ve yiğitbaşıları es-Seyyid İbrahim ve müsinn ü ihtiyâr sandalcı ustalarından es-Seyyid Âdemzâde es-Seyyid el-Hâc Mehmed Said ve Bektaşzâde Mehmed Emin ve es-Seyyid Abdullah ve es-Seyyid Halil ve el-Hâc Halil ve el-Hâc Şerîf Mehmed ve es-Seyyid el-Hâc Hamza ve es-Seyyid Hasan ve el-Hâc Ömer ve el-Hâc Mehmed nâm kimesneler ile re‘âyâdan İşçibaşı Kostantin ve Agop ve Hasköylü Yani ve Bağdadîoğlu İlya ve Arab Andon ve Câmeşûycuoğlu Kiryako ve Artin ve Minasfan ve Ovannes ve Aleksi ve İsayi ve Tulumbacı Corci ve sâir mazbûtü’l-esâmî Müslim ve zimmîler muvâcehelerinde hâmiş-i arzuhâlde mastûr derkenârlar nâtık olduğu üzere Selîmiye Câmi‘-i şerîfi evkāfı mülhakātından olan bin yirmi üç aded destgâhlarından mâ‘adâ bi’l-cümle esnâf-ı mezbûre yedlerinde mevcûd İstanbul ve Bilâd-ı selâse ve tevâbi‘lerinde vâki‘ bin iki yüz elli aded destgâhlar ile herbirleri hâllerine nisbet ile bi’t-tav‘ ve’r-rızâ birer adedden yedi adede varınca ta‘dîl ve tesviye şurûtuna ri‘âyet ederek bâ-hücec-i şer‘iye iktisâm eyleyen bi’l-cümle erbâb-ı san‘at yedlerinde mevcûd destgâhlar bin dört yüz kırk iki adede bâliğ oldukdan sonra san‘at-i mezkûrede kalfa ve şâkird olup tekmîl san‘at ile kāide-i kadîme üzere üstâd olduğumuzda bize ta‘yîn ve tahsîs olunmak için elli sekiz aded destgâh dahi i‘tibâr olunup min-haysü’l-mecmû‘ bin beş yüz destgâha iblâğ olunmağla vakf-ı müşârün-ileyh mülhakātından olan destgâhlardan mâ‘adâ Âsitâne-i aliyye ve Bilâd-ı selâse’de vakt ü hâle nazaran mevcûd olan kalfalara ve taşralardan vürûd edecek ipek ve meşdûde kıyâsen bu mikdâr destgâh vâfî ve kâfi ve şimdilik mikdâr-ı mezkûrdan ziyâde destgâh ihdâsı kalfa ve amele ücretinin ve iplik {ipek] ve meşdûd fiyâtının terakkīsine ve kumaşların galâsına ve mâl-ı tüccârın telef ve ziyâ‘ına bâ‘is ve nizâm ve şurûtlarının ihtilâline bâdî olacağı bedîhî ve bâhir olmağla fîmâ-ba‘d destgâh bey‘ ü şirâsı vukū‘ buldukça şurût-ı nizâmları üzere İstanbul kādısı huzûrunda bâ-hüccet-i şer‘iye erbâbına bey‘ ü şirâ olunup bundan böyle amele ücreti ve ipek ve meşdûde vüs‘at ve kesret hâsıla olur ise bâ-fermân-ı âlî-şân destgâh teksîr ve ihdâs olunmak şartıyla inhisâr sûreti tecvîz olunmayarak şimdilik ber-minvâl-i meşrûh bin beş yüz aded destgâh Başmuhâsebe’ye kayd ve ustalarımız mezbûrûn yedlerine i‘lâm-ı hâli mübeyyin bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân i‘tâsını Rumeli kādıaskerliği pâyesiyle tekrîm buyurulan İstanbul Kādısı esbak Akbaşzâde sa‘âdetlü semâhatlü Mehmed Emin Beyefendi hazretlerinin i‘lâmları mûcebince zikr olunan destgâhlar ve nizâm-ı mezkûr Başmuhâsebe’ye ba‘de’l-kayd sâdır olan fermân-ı âlî-şân mûcebince müstahık olan kalfalara i‘tâ etmek üzere i‘tibâr olunan elli sekiz aded destgâhı kalfalarından müstahık olanlara i‘tâ etmeyip nâ-ehil olanlara i‘tâ etmeleriyle zikr olunan destgâhlardan mukaddemâ ve hâlâ nâ-ehil yedlerinde olan destgâhlar yedlerinden nez‘ olunup şurût-ı nizâmları üzere san‘atında mâhir pîr u perver ve müstahık atik kalfa olanlarımıza i‘tâ etmeleri’çün ustalarımız mezbûrûna tenbîh olunmak yâhûd fi’l-asl destgâhlarımız Başmuhâsebe’de mukayyed ve ma‘dûd olmağla cümle kalfalardan herbirimiz dilediklerimiz mahallerde birer ikişer üçer beşer destgâhlar küşâdımıza izin verilmek matlûbumuzdur dediklerinde sandalcı ustaları mezbûrûn cevâblarında bâlâsı mübârek hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ile mu‘anven bin iki yüz on sekiz senesi Muharrem’inin dördüncü günü târihiyle müverrah mukaddemâ şeref-bahş-ı sudûr olan fermân-ı âlî-şânda zikr ü beyân olunduğu üzere usta evlâdından mâ‘adâ bir kalfa usta olmak murâd etdikde Müslim ise sekiz sene ve re‘âyâdan ise on sene mütemâdî san‘at-i âhar ile meşgūl olmayarak destgâhda hizmet edip mahâreti zâhir oldukda usta olup kendiye rehber olan ustası kefîl olup bu vechile tüccâr ve halıcı tâifesinin mâlları telefden vikāye olunmak ve usta evlâdlarından mâ‘adâ kalfalardan senede bir def‘a altı nefer ehl-i İslâm’dan ve altı nefer re‘âyâdan usta çıkıp ziyâdeye ruhsat verilmemek şurût-ı mer‘iyemizden iken nizâm-ı mezkûra ta‘arruz olunmayarak vakf-ı müşârün-ileyhe merbût olan destgâhlardan mâ‘adâ bâlâda tahrîr olunduğu üzere bin beş yüz aded sandalcı destgâhlarını bi’l-cümle esnâf-ı merkūme beynlerinde ta‘dîl ve tesviye şurûtuna ri‘âyet olunarak mukaddemâ ashâb-ı destgâh olan atik usta ve usta evlâdlarına ve müceddeden verdiğimiz destgâhlar dahi kalfalarımızdan pîr u perver ve müstahık olanlara bir adedden yedi adede varınca tevzî‘ ve taksîm ile tekmîl olup şurût-ı mer‘iye-i mezkûre üzere işbu sene-i mübâreke rûz-ı Hızır’ında altı nefer Müslim ve altı nefer re‘âyâ cem‘an on iki nefer kalfa usta çıkıp mahlûl olan destgâhlardan birer ikişer destgâh verilmiş olmağla işbu sandalcı kalfaları müdde‘iyûn-ı mezbûrûnun nevbetleri geldikde kāide-i mer‘iye üzere herbir destgâh iki yüz guruşdan ziyâdeye füruht olunmayarak içlerinden müstahık olanlara birer ve ikişer destgâh verilmekde kat‘a tekâsülümüz yokdur deyip ancak müdde‘iyûn-ı mezbûrûnun iddi‘âları teksîr-i destgâh ile ihtilâl-i nizâma mûcib ve nesc ü i‘mâl eyledikleri kumaşlarının kalb ve redî olmasını ve fiyât-ı mukarreresinin tezâyüdünü müstelzim bir hâlet-i rediye olmağla fîmâ-ba‘d kadîmî vech üzere verilen şurût ve nizâmları muktezâsınca amel ve hareket olunmak üzere kendilere tefhîm olunup işbu sûret-i nizâmları ilâ-mâşâallâhü te‘âlâ beynlerinde düstûrü’l-amel tutulmak üzere istihkâmı hâvî yedlerine bâlâsı tuğrâ-yı garrâ ile müzeyyen bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân inâyet ve ihsân buyurulmak bâbında sandalcı ustaları mezbûrûn bi-ecma‘ihim istid‘â ve istirhâm eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 17 Receb sene 1223.