.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 83
Hüküm no: 24
Orijinal metin no: [7a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Beykoz ve Kilyos dalyanlarında avlanan balıklardan 1/5’ten fazla vergi alınmaması

Balık resmi.

Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühü- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki

Mefâhirü’l-emâsil ve’l-akrân Beykoz ve Kilyos dalyanları ümenâsı es-Seyyid Mehmed Râgıb ve es-Seyyid Abdurrahim ve Eytâm Salih ve sâiri Dîvân-ı Hümâyûn’uma arzuhâl edip; nefs-i Boğaziçi’nde bi’l-cümle sayyâdların sayd eyledikleri semekden beşde bir resm alınır iken Beykoz ve Kilyos taraflarında olan dalyanlarda sayd olunan kılıç ve palamut ve sâir envâ‘-ı mâhîden hâlâ Bostâniyân-ı hâssa Ocağı tarafından Balık Emîni olanlar üçde bir resm mutâlebesiyle rencîdeden hâlî olmayıp gadri mûcib bir hâlât olduğu[n]u beyân birle ba‘d-ezîn dalyan-ı merkūmlarda sayd olunan envâ‘-ı semekden Balık Emîni olanlara beşde bir resm edâ eylediklerinden sonra ziyâde mutâlebesiyle vâki‘ olan te‘addîlerinin men‘ u def‘i bâbında bin yüz kırk yedi târihinde verilen emr-i şerîf mûcebince bu def‘a dahi emr-i şerîfim verilmek ricâ eyledikleri ecilden Hazîne-i âmiremde mahfûz Ma‘den Mukāta‘ası defterlerine nazar olundukda; Bostâniyân-ı hâssa Ocağı tarafından Balık Emîni olan Sirozî Mustafa ile balık sayyâdlarından oltacı ve dökme ağcı tavâifi beynlerinde resm husûsuna dâir vukū‘ bulan nizâ‘larına faysal verilmek için şeref-sudûr olan fermân-ı âlî-şân mûcebince sâbıkā Balık Emîni İbrahim ve sâir bu husûsa vukūfu olan kimesneler İstanbul Gümrüğü Emîni Yeğen Mehmed ma‘rifetiyle Gümrüğe cem‘ ve tâife-i mezbûre muvâcehelerinde istintâk olundukda; balık sayyâdlarının sayd eyledikleri mâhîden fi’l-asl üçde bir resm alınır iken gerek oltacı ve dökme ağcı ve gerek sâir sayyâdların avladıkları balıkları kaçırmayıp rızâlarıyla doğru Balıkhâne’ye götürmeleri şartıyla beşde bir resm vermelerine ümenâ tarafından ruhsat gösterilip sayyâdlar dahi kabûl etmeleriyle bu nizâm öteden beri mer‘î ve mu‘teber tutulup lâkin bitirme nâmıyla <<öted>> ümenâ tarafından tezkire verilmek âdet ve kānûn olmayıp ümenânın rızâlarına mevkūf bir keyfiyetdir, deyü ittifâk üzere ihbâr etmeleriyle bu sûretde mezbûrların iddi‘âları bî-vech olup öteden beri mer‘î tutulan nizâmın inhılâlini mûcib ve mal-ı Mukāta‘a’nın kesr u tedennîsini müstevcib olacak mevâddan olduğunu Emîn-i mûmâ-ileyh mufassalan i‘lâm etmekle [7b] ber-mûceb-i i‘lâm tâife-i merkūmenin sayd eyledikleri mâhînin kā‘ide-i mer‘iyye üzere beşde bir resm-i mîrîleri Balık Emîni olanlara edâ eylemeleri iktizâ eylediği bâ-telhîs, bin yüz kırk yedi ve bin yüz seksen yedi senelerinde evâmir-i şerîfe verildiği derkenâr olunmağla imdi derkenârı mûcebince istid‘âsı üzere amel olunmak bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel edip dahi ber-vech-i muharrer tâife-i mezbûrenin sayd eyledikleri mâhînin kā‘ide-i mer‘iyye üzere beşde bir resm-i mîrîlerini Balık Emîni olanlara edâ eylediklerinden sonra ziyâde mutâlebesiyle te‘addî olunmamaları için tevârih-i mezbûr[e]de emr-i şerîfim verildiği Hazîne-i âmirem defterlerinde mukayyed olunmağla sen ki Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin, mukaddemâ sâdır olan evâmir-i şerîfem mûceblerince sâlifü’z-zikr Beykoz ve Kilyos dalyanlarında fîmâ-ba‘d sayd olunan mâhînin kadîmisi üzere beşde bir resmini Balık Emîni olanlara edâ eylediklerinden sonra hilâf-ı kadîm ve mugāyir-i evâmir-i şerîfem üçde bir resm mutâlebesiyle Balık Emîni olanların vâki‘ olan te‘addîlerini men‘ u def‘ eyleyip şöyle ki; tevârih-i mezbûrede sâdır olan evâmir-i şerîfeye nazaran beşde bir resmden ziyâde mutâlebesi hilâf-ı kadîm olmağla ba‘d-ezîn işbu emr-i âlî-şânım mâşâallâhü te‘âlâ düstûrü’l-amel tutulup hilâfı hareket ile ziyâde mutâlebesine cesâret edenleri olur ise tedîb ve gûş-mâl olunacaklarını iktizâ edenlerin gûş-ı hûşlarına ilkā eyleyerek ale’d-devam infâz ve icrâsına dikkat ve hilâfından mübâ‘adet eyleyesin. Şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.

Fî 7 Ramazan sene [1]217

El-mahrûse-i Kostantıniyye