|
İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 84 Hüküm no: 25 Orijinal metin no: [7b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul ve bağlı yerlerin 1217 senesi cizyesi toplanırken burada bulunan Eflaklılardan cizye alınmaması, diğer taşralı mükelleflere karşı da fermânda belirtildiği şekilde davranılması
Cizye fermânı.
Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühü- ve iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim, câmi‘ü’l-mahâmid ve’l-mekârim, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’d-dâim Dergâh-ı mu‘allâm kapıcıbaşılarından İstanbul Cizyedârı Osman -dâme mecduhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Sen ki Kapıcıbaşı-i mûmâ-ileyhsin, derbâr-ı atûfet-karârıma takdîm eylediğin takrîrin meâlinde; işbu [bin] iki yüz on yedi senesine mahsûben emr-i cibâyeti uhdende olan İstanbul ve tevâbi‘i kaleminin gerek dâhilinde sâkin ve gerek mürûr u ubûr eden re‘âyânın ber-mûceb-i şurût, cizye evrâkı tevzî‘ ve cizyeleri mâlı cânib-i mîrîden cem‘ ü tahsîl olunmak lâzımeden iken sahîh Eflak ve Boğdan re‘âyâsından mâ‘adâ Rumeli’de vâki‘ Sofya ve Yanya ve Kesriye ve Avretalanı ve sâir mahallerin re‘âyâları celeblik ve sayıcılık tarîkıyla li-ecli’t-ticâre Eflak ve Boğdan câniblerine gidip bu tarafa hîn-i avdetlerinde voyvodalar[da]n mürûr tezkiresi nâmıyla aldıkları kâğıdı sened ittihâz ile evrâklarını almadıklarından gayri verilen tezkire külliyetlü olmak mülâbesesiyle Dersa‘âdet’imde kasab ve ciğerci makūlesi ve sâir birbirlerine vererek mal-ı cizyenin kesr u noksanına bâ‘is ü bâdî olduklarını beyân birle sahîh Eflak ve Boğdan re‘âyâsı olanlardan mâ‘adâ Rumeli re‘âyâsı olduğu tahkīk olundukda o makūlelerin ber-mûceb-i şurût, cizye evrâkı i‘tâ ve mal-ı cizyeleri tahsîl olunmak üzere emr-i şerîfim sudûru tahrîr ve istid‘â olunmuş olmakdan nâşî kuyûda lede’l-mürâca‘a sene-i mezbûra mahsûben kalem-i mezbûr cizyesi senin uhdene kaydolunmuş olduğu ve ehl-i zimmetin bir ferdi hâric ve kâğıdsız kalmamak şartıyla vech-i şer‘î üzere hâl ve tahammüllerine göre evrâkları verilip cizyeleri mâlı cânib-i mîrîden cem‘ ve tahsîl olunmak ve ehl-i zimmet re‘âyâ ticâret tarîkıyla kâr u kisb için âhar mahallere gittiklerinde evrâk tevzî‘i vaktinde hangi mahâlde bulunurlar ise ol mahâllin cizyedârı vermek iktizâ edip lâkin Eflak memleketi nizâmını hâvî sudûr eden evâmir-i aliyyem mefhûmuna nazaran müdâhale olunan mesfûrlar mah[â]ll-i sâire re‘âyâsından olmayıp sahîh Eflak re‘âyâsından oldukları mütehakkık olarak ber-mûceb-i [8a] şurût cizyelerini Eflak voyvodası tarafına edâ eylediklerini müş‘ir yedlerine ma‘mûlün-bih verilen senede mugāyir o makūle sahîh Eflak re‘âyâsından cizye mutâlebe olunmaması husûsu şurût-ı nizâm muktezâsından olduğuna binâen ber-mûceb-i şurût işbu sene-i mübâreke evâhir-i Receb’inde Eflak voyvodası kıdvetü ümerâi’l-milleti’l-mesîhiyye Kostantın Voyvoda -hutimet avâkıbuhû bi’l-hayr-ın bâ-takrîr inhâsına mebnî emr-i şerîfim verilmiş olduğu Dîvân-ı Hümâyûn’um ve Cizye Muhâsebesi’nden tahrîr ve ihrâc olunmağla İstanbul ve tevâbi‘i kaleminin gerek dâhilinde sâkin ve gerek mürûr u ubûr eden re‘âyâ evrâk tevzî‘inde sahîh Eflak re‘âyâsından olup voyvodaları tarafından yedlerinde memhûr senedâtı mevcûd olan re‘âyâ hilâf-ı şurût tekrar cizye mutâlebesiyle rencîde olunmamak ve yedlerinde senedi olmayan ve Eflak re‘âyâsından olmadığı ta‘ayyün eden sâir mahaller re‘âyâsından dahi eğer cizye küşâdı hengâmında Âsitâne’de bulunanları olur ise evrâk tevzî‘iyle cizyeleri alınmak ve eğer hengâm-ı mezkûrdan evvel Âsitâne’de bulunan taşra re‘âyâsından dahi gidecekleri olur ise cizye tahsîli vesîlesiyle tevkīfleri misillü te‘addî ve ezâ olunmamak üzere sana ve Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhe hitâben Dîvân-ı Hümâyûn’umdan emr-i şerîfim ısdâr ve Cizye Muhâsebesi’ne ve tarafına ilmühaberleri i‘tâsını bi’l-fi‘il Başdefterdâr’ım olan iftihârü’l-ümerâi ve’l-ekâbir Hasan Tahsin -dâme ulüvvuhû- i‘lâm etmeğin i‘lâmı mûcebince amel olunmak fermânım olmağın imdi mal-ı cizyenin kesr u noksan terettübünden vikāyesi her ne kadar matlûb ise Eflak re‘âyâsı hakkında verilen nizâmın dahi icrâsı ol derece mültezem-i şâhânem olmağla bâlâda tafsîl ü beyân olunduğu vechile İstanbul ve tevâbi‘i kaleminin gerek dâhilinde sâkin ve gerek mürûr u ubûr eden re‘âyâya cizye evrâkı tevzî‘inde sahîh Eflak re‘âyâsından olup voyvodaları tarafından yedlerinde memhûr senedâtı mevcûd olan re‘âyâ hilâf-ı şurût tekrar cizye mutâlebesiyle rencîde olunmaması ve yedlerinde senedâtı olmayan ve Eflak re‘âyâsından olmadığı ta‘ayyün eden sâir mahaller re‘âyâsından <> dahi eğer cizye küşâdı hengâmında Âsitâne’de bulunanları olur ise evrâk tevzî‘iyle cizyeleri alınması ve eğer hengâm-ı mezkûrdan evvel Âsitâne’de bulunan taşra re‘âyâsından dahi gidecekleri olur ise cizye tahsîli vesîlesiyle tevkīfleri misillü te‘addî ve ezâ vukū‘a gelmemesine dikkat olunmak matlûb-ı mülûkânem idiği ve iktizâ eden ilmühaberleri dahi i‘tâ olunduğu siz ki Mevlânâ ve Kapıcıbaşı-i mûmâ-ileyhimâsız, ma‘lûmunuz oldukda ber-vech-i meşrûh amel ve harekete ihtimâm ve dikkat ve hilâf-ı fermân [ve] münâfî-i tenbîhât-ı şâhânem vaz‘ı tecvîzden tevakkī ve mübâ‘adet eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim vusûl buldukda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan fermân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla amel ve hareket ve hilâfından be-gāyet tehâşî <> ve mübâ‘adet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Fî 15 Şevval sene [1]217
El-mahrûse-i Kostantıniyye
|