İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 95 Hüküm no: 34 Orijinal metin no: [11a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayakkabı dikici, satıcı ve derici esnafının fiyat nizamı
Haffâfân esnâfının nizâm fermânı.
Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîdi’l-inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Âsitâne-i aliyyemde vâki‘ haffâfân esnâfının Başkethudâsı el-Hâc Mustafa -zîde kadrühû- ve Mercan Sûku’nda Baş Arasta Yiğitbaşısı Mehmed Said ve Hasan ve ihtiyârlarından el-Hâc Ahmed ve el-Hâc İbrahim ve el-Hâc Hasan ve el-Hâc Mustafa ve el-Hâc Halil ve el-Hâc Konevî Ömer ve Hacı Hasan ve İbrahim ve Üsküdârî Mustafa ve Benli Hasan ve diğer el-Hâc İbrahim ve el-Hâc Sâdık ve Tuğcular Arastası’nın Kethudâsı el-Hâc Osman ve Yiğitbaşısı el-Hâc Mustafa ve ihtiyârlarından el-Hâc Abdi ve el-Hâc Salih ve Seyyid Mehmed ve el-Hâc Mehmed ve Seyyid Ali ve el-Hâc İsmail ve İbrahim ve Hacı Mehmed ve Tahtakale Arastası’nın Kethudâsı Seyyid Mustafa ve Yiğitbaşısı el-Hâc İbiş ve ihtiyârlarından Hammâmî Mustafa ve Mehmed ve diğer Mehmed ve Seyyid el-Hâc İbrahim ve el-Hâc Salih ve Seyyid Hâfız Hüseyin ve âhar Mehmed ve el-Hâc İsmail ve Ebulfeth Sultân Mehmed Han Câmi‘-i şerîfi civârında kâin Arasta’nın Kethudâsı el-Hâc Hâfız Mustafa ve Yiğitbaşı İsmail ve ihtiyârlarından Ömer Odabaşı ve Abdi Usta ve el-Hâc Mehmed ve el-Hâc Hâfız Mehmed ve Hacı Halil ve Balat Arastası’nın Kethudâsı Hâfız İsmail ve Yiğitbaşı Mustafa ve ihtiyârlarından Hüseyin ve es-Seyyid İsmail ve es-Seyyid el-Hâc Osman ve Mehmed Emin ve Molla Mehmed ve İbrahim ve Seyyid Mehmed ve Ali ve Avretpazarı Arastası’ndan Abdi ve Hasan ve Mehmed ve Şehzâdebaşı Arastası’nın Yiğitbaşısı Çakmakoğlu Kigork ve ustalarından Parsih ve Rapayil ve diğer Kigork ve Yorgi ve Karabet ve Serupe ve Serkiz zimmîler ve Parmakkapı nâm mahâlde vâki‘ Eskici tâifesinin Müslim Kethudâsı Mehmed ve Yiğitbaşı Halil ve ustalarından Salih ve Mehmed ve Seyyid Mehmed ve Ömer Alemdâr ve Seyyid Muslu ve Seyyid Ali ve Seyyid Mustafa ve el-Hâc Halil ve İsa Alemdâr ve sâirleri [ve] Eskici tâifesinin Zimmiyân Kethudâsı Mehmed nâm kimesne ile mârrü’z-zikr Parmakkapı Yiğitbaşısı Avadik ve ustalarından Ovannes ve Bedros ve Agop ve Artin ve Karabet ve Vezneciler Yiğitbaşısı Manuk ve ustalarından Filibos ve Ohan ve Artin ve Vezîrhanı civârında kâin Eskiciler Yiğitbaşı Vekîli Menur ve ihtiyârlarından Karabet ve Ovannes ve Odunkapısı kurbünde vâki‘ Eskiciler Yiğitbaşısı Osep ve ustalarından Bülbül ve Serkiz ve Asvador [11b] ve Markos ve sâir Müslim ve zimmîler evvelen Arz Odası’nda Sadrazam huzûrunda ba‘dehû Kethudâ-yı müşârün-ileyhe mahsûs odada ve bi’d-defe‘ât İstanbul Kādısı’nın hânesinde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde Tâcirler Kethudâsı Seyyid Hüseyin ve ihtiyârlarından Bahçecizâde Ahmed ve el-Hâc Hüseyin ve Kemiksiz es-Seyyid Ahmed ve Boynueğrioğlu Seyyid el-Hâc Mustafa ve yeğeni Seyyid Mustafa ve Parlakoğlu el-Hâc Hasan ve Hacı Karabey ve Seyyid el-Hâc Mehmed ve Eskicioğlu Seyyid Mehmed ve Kara Hasan ve yeğeni Seyyid Hasan ve Çizmeci Seyyid Mehmed ve Kantarcıoğlu Köse İbrahim ve Kılıç Alemdâr Hüseyin ve Hacı Mehmedoğlu Mehmed Memiş ve Çıngır Mehmed ve Berberoğlu Osman ve Uzun Seyyid Hasan ve Nakkāş Süleyman ve Seyyid Halil ve Şabcıoğlu <> Mehmed Emin ve Cin Karaoğlu Hacı Mehmed ve Yankooğlu? Ahmed ve Emir Abdullahoğlu Seyyid el-Hâc İbrahim ve Odabaşı Ahmed ve Gulâm Ahmed ve Nalbandoğlu Seyyid Ahmed ve Mirasyedi Seyyid Mustafa ve Memleketci Seyyid Mehmed ve Daltabanoğlu Hâfız Seyyid Mehmed ve Çizmeci Seyyid Osman ve Yeniçerioğlu Seyyid Mustafa ve Hacı Kadrioğlu Seyyid Mehmed ve Zehhâdoğlu Seyyid Mustafa ve Kavaklıoğlu Seyyid Mehmed ve Hacı Musaoğlu Seyyid Mustafa ve sâirleri hazır oldukları hâlde bâ-berât-ı âlî-şân Dikicibaşı İbrahim ve Dikici tâifesinin Başyiğitbaşısı Seyyid Ahmed ve çizmeci tâifesinden Sepetci Hanı’nda sâkin köşe ustası Ebûbekir ve Başlıoğlu Hüseyin Usta ve Basdırmacı Hanı’nda köşe ustası İbrahim ve Seyyid Usta ve Ali Paşa Hanı’nda köşe ustası Ali ve Mehmed Usta ve Yolgeçen Hanı’nda köşe ustası Mehmed ve Ahmed Usta ve Çatal Han’da köşe ustası Arab Ömer ve Memiş Usta ve Doğramacı Hanı’nda köşe ustası Çolak Süleyman ve Mehmed Emin Usta ve İskilip Hanı’nda köşe ustası Mustafa ve Hasan Usta ve Bitpazarı Yolgeçen Hanı’nda köşe ustası Hacı Halil ve Hasan Usta ve Mestci tâifesinin Yiğitbaşısı Ahmed ve ihtiyârlarından Timur Alemdâr ve Murtaza Alemdâr ve Ahıshalı Mahmud ve İskilipli el-Hâc Mehmed ve İsmailli Ahmed ve Yüzüncü’nün Ahmed Usta ve Mahmud Usta ve diğer Mahmud ve diğer el-Hâc Mehmed ve İsmail ve Nâzırzâde Mustafa ve Kurbanoğlu Halil ve Söylemezoğlu Halil ve Mehmed Tahir ve Abdullah Alemdâr ve Yazıcıoğlu Osman ve Çedikci tâifesinin Kethudâsı İbrahim ve Yiğitbaşı Hüseyin ve ustalarından Seyyid Hasan ve es-Seyyid İbrahim ve es-Seyyid Ahmed ve Mahmud ve Salih Alemdâr ve Osman ve İbrahim ve Ahmed ve Seyyid Ali ve Hasan ve Mehmed ve diğer İbrahim ve âhar Mehmed ve el-Hâc Ali ve Seyyid Ali ve diğer Ali ve Mustafa nâm kimesneler ile Pabuçcu ustalarından Mercan kurbünde Çukur Han’da köşe ustası Seyyid Ebûbekir ve Ellialtıoğlu Mustafa ve Halil ve İbrahim ve Evliyâhanı’nda köşe ustası Ankaravî Süleyman ve Seyyid Mehmed ve Emir Hanı’nda köşe ustası Mehmed ve Erzincânî Ahmed ve Başağa ve Çatal Han’da köşe ustası Laz Ali ve Çukadâr İbrahim ve Ellialtı Mehmed Usta ve Sarı Hasan ve Geredeli Ahmed ve Şehzâdebaşı’nda köşe ustası Mustafa ve Çığırganoğlu Mustafa ve Yamak İbrahim ve Halil ve Kalyoncu Usta ve Karaman’da köşe ustası Feyzullah ve Atikalipaşa’da köşe ustası Paşalı Hüseyin ve Karagümrük’de köşe ustası Hasan ve sâirleriyle re‘âyâ ustalarından Mercan Hanı’nda Bedros ve Ovannes ve Haçer ve Rum tâifesinden Nikola ve Kostantın ve Trandafil ve Banço ve Ali Paşa Hanı’nda Dertli Melkon ve Kirkor ve Kigork ve Sultan Odaları’nda Kolsuz ve Bogos ve Serkiz ve Sultan <> hamamı’nda Pabuçcu Ovannes ve Ekmekcioğlu Melkon ve Sarı Bedik ve Şehzâdebaşı’nda Ovakim ve Üsküdarlı Vartan ve Aci Zefir, Vâlide Hanı’nda Mıgır ve Parsih ve David ve Karaman’da Bağdisar ve Yoseb ve Mercan ve Tavuk Pazarı’nda Ankaralılardan Kasber ve Markos ve Mardiros ve Ovannes ve Çatal Han’da Manuk ve Takyeci Hanı’nda Mardiros ve Gedikpaşa’da Viran nâm mahâlde Artin ve Bogos ve Kumkapı’da Karanfiloğlu Bağdasar zimmîler muvâcehelerinde bundan akdem bin iki yüz on üç senesi evâsıt-ı Receb-i şerîfinde envâ‘-ı çizme ve envâ‘-ı mest ve pabuç ve envâ‘-ı çedik pabuç fermân-ı âlî-şânımla her bir çiftinde ale’l-umûm yirmişer para tenzîl ile taht-ı râbıtaya idhâl ve işbu nizâm es‘âr sicillinden muhrec defter nâtık olduğu üzere her cins envâ‘-ı fiyât-ı mu‘ayyeneye kat‘ ve vech-i meşrûh üzere dikici esnâfı bize bey‘e ta‘ahhüd biz dahi çizmenin beher çiftine sekizer para ve mest pabucun beher çiftine dörder paradan cem‘an sekiz para fâide zammıyla ibâdullâha bey‘ [12a] edip mugāyir-i nizâm her hangi sınıfdan hareket zuhûr eder ise tedîb ve nizâm-ı mezkûre dâimâ düstûrü’l-amel tutulmak lâzımeden iken bu esnâda dikici esnâfı merkūmûn nizâm-ı mezkûreye adem-i ri‘âyet birle çizme ve mest pabuç ve çedik pabucu bize fiyât-ı mevzû‘a-i mezkûre üzere bey‘ etmeyip her birinin fiyât-ı maktû‘a-i mezkûresine birer mikdâr zammeylediklerinden biz dahi nizâm-ı mezkûre üzere bey‘ eylediğimiz takdîrce hüsrâna giriftâr olacağımız âşikâr olmağla dikici esnâfının bu vechile mugāyir-i nizâm hareketleri men‘ u def‘ olunmak matlûbumuzdur, dediklerinde dikici esnâfı merkūmûn cevâblarında vech-i meşrûh üzere ta‘ahhüdlerini ikrâr ve ziyâdeye bey‘ eylediklerini inkârlarından mâ‘adâ tâcir esnâfı hâzırûn-ı mezbûrûn dahi mukaddemâ nizâm verildiği üzere sahtiyânın a‘lâ ve evsat ve ednâsını fiyât-ı maktû‘a üzere bizlere bey‘ etmeyip gālî bahâ ile bey‘ eylediklerinden bizim dahi hasâretimizi mûcib <> olmuşlardır, dediklerinde tâcir esnâfı hâzırûn-ı mezbûrûn dahi inkâr ve ol vechile beynlerinde ba‘de’l-münâza‘a beynleri tevfîk ve ıslâh olunup ba‘de’l-yevm tâcir esnâfı sahtiyânın envâ‘ını mukaddemâ nizâm-pezîr olduğu üzere a‘lâsının beher turasını on yedi guruşa ve evsatını on altı guruşa ve ednâsını on dört guruşa dikici esnâfına bey‘ edip bir akçe ziyâde mutâlebe etmemek ve dikici esnâfı dahi sahtiyânı tâcir esnâfından vech-i meşrûh üzere alıp diktikleri çizme ve mest ve pabuç ve çedik pabucu yedlerine verilen mahtûm narh defterinde takrîr olunduğu fiyât ile haffâf esnâfına bey‘ edip ziyâde nesne mutâlebe etmemek ve ednâsını evsat ve evsatını a‘lâ diyerek nevi‘ ve cinslerini tağyîr ve tebdîl etmemek ve haffâf esnâfı dahi dikici esnâfından fiyât-ı mevzû‘-ı mezkûre üzere iştirâ eyledikleri envâ‘-ı ayakkabın dikici muvâcehesinde şirâların vaz‘ eylediklerinden sonra çizmenin beher çiftine sekizer para ve mest pabucun beher çiftine dörder paradan sekiz para fâide zammıyla ibâdullâha bey‘ etmek ve eğer fîmâ-ba‘d işbu haffâf ve tâcir ve dikici esnâfının her hangisinden mugāyir-i nizâm ve hilâf-ı ta‘ahhüd hareket zuhûra gelir ise dakīka fevt olunmayarak der-akab tedîbât-ı lâyıkası icrâ olunmak ve bu bahâne ile hufyeten ziyâde bahâ ile bey‘ ve âhar gûne hîle zuhûra gelmemek ve ma‘âza’llâhi te‘âlâ nizâma illet ederek ayakkabına kıllet gelir ise işbu esnâf-ı selâse kethudâları ve yiğitbaşıları ve ustaları umûmen tedîb olunmak ve işbu nizâm dâimen ve müstemirren beynlerinde düstûrü’l-amel tutulmak için cümlesi birbirleriyle terâzî ve ittihâd ve vech-i meşrûh üzere ta‘ahhüd ve ittifâk etmeleriyle sûret-i nizâmlarını istihkâm zımnında Başmuhâsebe’ye kayd ve şerâit-ı mezkûre derc olunarak [te‘ahhüd] ve inzârı hâvî emr-i âlî-şânım ısdârını hâlâ İstanbul Kādısı akzâ kuzâtü’l-Müslimîn Mevlânâ Süleyman -zîdet fezâilühû- memhûren i‘lâm etmekle i‘lâmı mûcebince Başmuhâsebe’ye kaydolunmağla imdi tehdîd ve inzârı hâvî fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda Mevlânâ-yı müşârün-ileyhin i‘lâmı mûcebince şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i celîlü’ş-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı münîfi üzere âmil olup hilâf-ı ta‘ahhüd ve mugāyir-i emr-i âlî-şânım esnâf-ı selâse-i mezkûrenin hareketleri vukū‘a gelir ise tedîb ve tenkîl olunmalarını arz ve i‘lâma mübâderet eyleyesin. Şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.
Fî 12 [min]-şehri Muharrem sene [1]218
Kostantıniyyeti’l-mahrûse
|