.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 100
Hüküm no: 36
Orijinal metin no: [12b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mühimmat, zahire ve odun naklinde yaşanan sıkıntıyı gidermek için Karadeniz’in Anadolu ve Rumeli sahillerinde büyük gemiler inşa ettirilmesi

Kalyon kıçlı tüccâr sefînesi inşâsı için fermân.

Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- <> ve iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim, câmi‘ü’l-mahâmid ve’l-mekârim, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’d-dâim Dergâh-ı mu‘allâm kapıcıbaşılarından İstanbul Gümrüğü Emîni Hasan -dâme mecduhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki

Bahr-i Siyah’a âmed-şüd eden tüccâr tâifesi mukaddemâ inşâ ettirdikleri kalyon kıçlı üç direkli ve şehtiye ve pergandi ve çekeleve ve çenber ta‘bîr olunur sefînelerin bir müddetden beri inşâsını terk [ve] yerlerine çektirme ve beş çifte ta‘bîr olunur sagīr sefîne inşâ ettirterek kebîr sefînelere kıllet târî olduğundan bir mahalle mühimmât irsâli ve Âsitâne-i sa‘âdetime zehâir ve hatab celbi emr-i asîr olduğu bedîhiyyât-ı umûrdan olup sefâin inşâsı husûsunun bir taht-ı râbıtaya idhâl olunması emrine irâde-i aliyyem ta‘alluk edip hâlâ rûy-ı deryâda mevcûd olan çektirme ve beş çiftelere ta‘arruz olunmayarak fîmâ-ba‘d Bahr-i Siyah’ın Anadolu ve Rumeli sâhillerinde sefâin inşâ olunan mahallerde çektirme ve beş çifte inşâ olunmayıp kadîmi üzere kalyon kıçlı ve üç direkli ve şehtiye ve pergandi ve çekeleve ve çenber ta‘bîr olunur sefîneler inşâ ve sivri kıçlı sefîne dahi inşâ olunmayıp onun yerine çekelev[e] inşâ olunmak ve inşâ olunacak sefîneler altı bin keyl hamûleyi ist[î]‘âb eder sefîneden sagīri inşâ olunmayıp altı bin keyl hamûleden on bin, on beş bin, yirmi bin keyl dahi ziyâde hamûleyi ist[î]‘âb eder kebîr sefâin inşâ olunmak ve kebîr sefîne inşâsına iktidârı olmayıp çektirme ve beş çifte [13a] inşâsına muhtâc olan ba‘zı rüesâ dahi yine çektirme ve beş çifte inşâ ettirmeyip iki üç reis müştereken olarak bâlâda mastûr sefînelerden bir kebîr sefîne inşâ ettirmek ve bundan böyle memnû‘ olan çektirme ve beş çifte inşâsına bir mahâlde mübâşeret ederler ise vakt ve vakt Tersâne-i âmirem tarafından mübâşirler irsâliyle nâ-tamam ise şîkest ettirilip tekmîl olunmuş ise cânib-i mîrîye zabtolunacağı beyânıyla sevâhil-i Anadolu ve Rumeli’de vâki‘ olan vülât ve hükkâm ve sâir iktizâ edenlere ve Boğdan Voyvodası’na hitâben başka başka ve İznikmid ve Mihaliç ve Bandırma ve Körfez ve Hereke ve Tavşancı nâm sevâhilde ancak Körfez rüesâsına bin keyl hamûleyi ist[î]‘âb eder çektirme sefînesi inşâ olunup bu vesîle ile Bahr-i Siyah rüesâsına sagīr ve kebîr çektirme ve beş çifte inşâ ettirilmemek üzere sevâhil-i merkūmenin hükkâm ve zâbitânına dahi başka evâmir-i şerîfe ısdârıyla tenbîh ve te’kîd olunmuş olmakdan nâşî siz ki Mevlânâ ve Gümrükcü-i mûmâ-ileyhimâsız, siz dahi Der-aliyye’mde mevcûd ashâb-ı sefâin ve rüesâsına mevâdd-ı merkūmeyi i‘lân ve işâ‘at eylemeniz bâbında size hitâben emr-i şerîfim sudûrunu mütehayyizân-ı ricâl-i Devlet-i aliyyemden hâlâ Tersâne-i âmirem emîni iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim Mustafa Reşid -dâme mecduhû- bâ-takrîr ifâde etmekle vech-i meşrûh üzere amel ve hareket olunmak fermânım olmağın imdi ba‘d-ezîn bâlâda bast u beyân olunduğu üzere amel ve hareket olunması husûsuna ale’d-devam mezîd-i <> ihtimâm ve dikkat olunmak matlûb-ı kat‘î-i Pâdişâhânem olduğu ma‘lûmunuz oldukda ber-vech-i meşrûh mevâdd-ı merkūmeyi Der-aliyye’mde mevcûd ashâb-ı sefâin ve rüesâsına i‘lân ve işâ‘at birle bu husûsa dâimen ve müstemirren mezîd i‘tinâ ve nezâret ve hilâf-ı fermân ve münâfî-i tenbîhât hâlet ve hareket vukū‘unu tecvîzden ittikā ve mücânebet eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim ( ) vusûl buldukda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan fermân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla âmil olup hilâfından hazer ve mücânebet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.

Fî 15 S sene [1]218

Kostantıniyyeti’l-mahrûse