İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 103 Hüküm no: 39 Orijinal metin no: [13b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. İstanbul’daki Kapan tacirlerinin, Eflak, Boğdan ve Tuna kıyılarından tedarik ettikleri zahire, yağ gibi maddeleri başka yerlere götürmeyip doğruca İstanbul’a getireceklerine dair taahhütte bulundukları Yağ Kapanı tüccârlarına dâir ilmühaberdir. <> Sekene-i Dârü’s-sa‘âdeti’l-aliyye’nin havâic-i zarûriyesinden olan ecnâs-i revgan ve sâir zehâirin sevâhil-i Tuna ve memleket-i Eflak ve Boğdan’dan celbi zımnında tüccârdan mu‘teber adamlar intihâb ve yedlerine evâmir-i aliyye i‘tâ olunarak celb olunan zehâir kapanlara tahsîs olunmak nizâmının fi’l-asl taht-ı râbıtaya idhâli zikrolunan tüccârın mübâya‘a eyledikleri zehâir-i mezkûreyi vakt ü zamanıyla Âsitâne-i sa‘âdete celbine ve fiyât-ı maktû‘asıyla ibâdullâha bey‘ ile zarûretden vâreste olmaları irâdesine mebnî olmağla tüccâr-ı merkūm muktezâ-yı ticâret ve me’mûriyetleri üzere o makūle zehâiri mahâll-i merkūmeden aldıkları gibi bir dirhem ve bir habbesinin itlâfından ve sâir mahallere bey‘inden kemâl mertebe tevakkī ederek doğru Dersa‘âdet’e getirip kapanlara vaz‘ ve bey‘ ve muhâfaza etmek vazîfe-i hâllerinden iken bir müddetden beri içlerinden ba‘zı tama‘kâr ve mel‘aneti mürtekib habâset-şi‘ârlar zuhûruyla mübâya‘a eyledikleri revgan ve asel ve sâir zehâirden hilâf-ı nizâm ve mugāyir-i rızâ taşralarda gālî bahâ ile füruht ve bir mikdârını dahi mutlaka ziyâdeye bey‘ için müste’men tâifesiyle şirket etmek ve getirdikleri zehâiri müste’men ismine kayd ile diledikleri bahâya satmak misillü kâr-ı mekrûha cesâret edip bu keyfiyet ibâdullâhın dûçâr-ı ıztırâb ve meşakkat olmalarını müstelzim ve bu husûsda mel‘anet fermânlu kapan tüccârından olmak mülâbesesiyle o makūlelerden bu kâr-ı mekrûha mütecâsir olanların lede’t-taharrî zâhire [14a] ihrâc <> olundukda bilâ-emân tertîb-i cezâlarına irâde-i aliyye müte‘allik olduğunu Âsitâne Bal Kapanı ve Galata Yağ Kapanı tüccârlarına ve sâir lâzım gelenlere ifâde ve tefhîm olunmak bâbında bâlâsı musahhah beyâz üzerine şeref-yâfte-i sudûr olan fermân-ı cihân-mutâ‘larına imtisâlen derhâl Kapan tüccârlarını huzûr-ı şer‘a ihzâr ve fermân-ı âlî muvâcehelerinde kırâet ve mazmûn-ı itâ‘at-makrûnu gûş-ı hûşlarına ilkā ve tefhîm olundukda cümlesi ser ber-zemîn merâsim-i itâ‘ati yerine getirip müsta‘înen billâhi te‘âlâ işbu sene-i mübârekede Dersa‘âdet’e gerek revgan-ı sâde ve asel ve gerek don ve çerviş ve sâir zehâiri sekene-i Dârü’s-sa‘âde’nin muzâyakadan vâreste olacak derecelerde mübâya‘a ve şerîklerine şimdiden külliyetlü sermâye irsâliyle vakt ü zamanıyla celbde teşmîr-i sâk edip ve mübâya‘a eyledikleri yağ ve asel ve zehâir-i sâireyi mücerred narh-ı cârîsinden ziyâdeye bey‘ için hilâf-ı nizâm tâife-i müste’menân ile şirket etmemek veyâhûd gālî bahâ ile Âsitâne’den hâric mahâlde satmayıp bir dirhem ve bir habbesi itlâf olunmayarak cümlesini Dersa‘âdet’e getirmek üzere bi-ecmâ‘ihim ta‘ahhüd etmeleriyle ba‘d-ezîn içlerinden hilâf-ı ta‘ahhüd hareket ederi, vürûd eden irsâliyelere tatbîk ve âhar cihetle tahkīk olunur ise o makūleleri tertîb-i cezâ ile mücâzât olmasına cümlesi râzılar olup vech-i meşrûh üzere sûret-i ta‘ahhüdlerini müş‘ir yedlerinden memhûr mahzar-gûne ta‘ahhüd kâğıdları ahz olunup istihkâmen Dîvân-ı Hümâyûn’a kayd ve hıfz için takdîm olunduğunu bi’l-fi‘il İstanbul Kādısı fazîletlü sa‘âdetlü İbrahim Selim Efendi hazretleri i‘lâm etmekle işbu ta‘ahhüd i‘lâmı ve memhûr senedât Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’ne kayd ve İstanbul Mahkemesi sicilline ve Gümrük tarafına ilmühaberleri i‘tâ olunmak üzere sâdır olan fermân-ı âlî Kalem-i mezbûrda hıfz ve mûcebince kaydolunup Gümrük tarafına ilmühaberi i‘tâ olunmağla İstanbul Mahkemesi sicilline dahi işbu ilmühaber kāimesi verildi. Fî 24 S sene [1]218