.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 114
Hüküm no: 49
Orijinal metin no: [17a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’daki Bal ve Yağ Kapanı tüccarlarının Matbah-ı âmire için Eflak’tan getirmeyi taahhüt ettikleri 90 bin kıyye sade yağın gümrük vergisinden muaf olduğu

Matbah-ı âmireye verilen <> revgan-ı sâde gümrüğü men‘i için fermân.

Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în İstanbul ve Galata kādıları -zîdet fezâilühümâ- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki

Siz ki Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhimâsız; Matbah-ı âmirem için Eflak’dan alınacak doksan bin vakıyye revgan-ı sâdeyi ve memleket-i Eflak’da hâsıl olan cümle revgan-ı sâdelerini İstanbul Bal Kapanı tüccârı mübâya‘a eylemeleri ve Galata Kapanı tüccârından fermânlu tüccârın Eflak’dan mübâya‘a eyledikleri revgan-ı sâdelerinden irsâliyeleri mikdârına göre vermek üzere Der-aliyye’me revgan-ı sâdeleri vürûdunda Matbah-ı âmirem için tamamen doksan bin kıyyesini beher kıyyesi bi’l-cümle masârifiyle ma‘an otuz beş paraya vermeleri husûsu Bâb-ı Âsafî’de tüccârın cümlesi ile müzâkere ve karâr verildiği cümle İstanbul Bal Kapanı tüccârına tekrar ifâde olundukda memleket-i Eflak’da şürekâlarının cem‘ ve celb eyledikleri revgan-ı sâdeleri Der-aliyye’me dâhil oldukda Matbah-ı âmireme doksan bin kıyye revgan-ı sâdeyi otuz beş paraya vermeğe ta‘ahhüd edip Galata tüccârının Eflak’dan fermânluları mübâya‘a edenlerden irsâliyelerine göre üç kıyyede bir kıyyesini vermeleri üzere Galata Kapanı tüccârı dahi ta‘ahhüd edip doksan bin kıyye revgan-ı sâdeyi tamamen Kapan mîzânında vezn ve beher mâh gurresinden âhirine değin otuz güne kadar ne mikdâr revgan-ı sâde verilir ise akçesi [metinde “akçesini”] tamamen ashâbına i‘tâ olunmak ve işbu doksan bin kıyye revgan-ı sâde Matbah-ı âmirem için verilecek olmağla resm-i gümrüğü alınmamak üzere doksan bin kıyyeden ziyâde matlûb olunmayıp ve sâir iktizâ eden mahallere bakkāllar esnâfına verildiği nizâm üzere sâdır olan emr-i âlî-şânım verilip noksana teklîf olunmamak için iktizâ eden mahallere ilmühaberi ve tüccâr yedlerine emr-i âlî-şânım i‘tâsını istid‘â ve işbu Matbah-ı âmiremin doksan bin kıyye revgan-ı sâde maddesi fakat [17b] bu sene için ta‘ahhüd olunduğu Dergâh-ı mu‘allâm kapıcıbaşılarından hâlâ Emti‘a Gümrüğü ve Matbah-ı âmirem emîni iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim Hasan -dâme mecduhû- bâ-takrîr inhâ etmekle husûs-ı mezbûr Matbah-ı âmirem emîni mûmâ-ileyh ile tüccâr-ı merkūme [ve] Sadrazamım ve sütûde-şiyemim Kethudâsı huzûrunda bu vechile tanzîm olunmuş olmakdan nâşî Başmuhâsebe’ye kayd ve Matbah-ı âmirem Emîni mûmâ-ileyh tarafına ilmühaberi ve tüccâra emr-i şerîfim i‘tâ olunmak fermânım olmağın mûcebince Başmuhâsebe’ye kaydolunup Emîn-i mûmâ-ileyhe ilmühaberi verilmekle ber-vech-i meşrûh amel ve hareket olunmak için tüccâr-ı merkūm yedlerine dahi işbu emr-i âlî-şânım ısdâr ve i‘tâ olunmuş idi. İmdi bâlâda tafsîl ü beyân olunduğu üzere amel ve hareket ve işbu emr-i âlî-şânımı sicillâta ba‘de’l-kayd tüccâr-ı merkūmenin yedlerinde ibkāya mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim <> ( ) vardıkda bu bâbda sâdır olan işbu emr-i şerîf-i celîlü’ş-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı münîfi üzere âmil olup hilâfına kat‘an rızâ ve cevâz göstermeyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız

Fî-gurreti min-<>Cumâdelûlâ sene [1]218

Kostantıniyyeti’l-mahrûse