.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 117
Hüküm no: 51
Orijinal metin no: [18a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kömür narhının artırıldığı, kömürcülerin de narhtan yüksek fiyata kömür satmayacaklarına ve kömür sıkıntısı çektirmeyeceklerine dair taahhütte bulundukları

Kömür nizâmına dâir ilmühaber.

Bâ-sahh-ı âlî.

Geçen sene kömürün kıyyesi dörder akçeye olmak üzere narh verilmiş iken kömürcü tâifesi şitâ vesîlesiyle ne derece fâhiş sattıkları ma‘lûm olan hâlâtdan olduğundan başka şimdiden dahi üçer paraya kömür bey‘ine cesâretleri tahkīk olduğuna binâen husûs-ı mezkûrun taht-ı nizâma idhâli lâzımeden olmağla kömürcüler kethudâsı ve esnâfını celb ve keyfiyeti tefhîm ile tağyîr ve tebdîl olmayarak ale’d-devam narh üzere satmak vechile sâbıkı üzere taht-ı râbıtaya idhâl ve sûret-i ta‘ahhüde bend edip ba‘dehû hilâfı hareketleri vukū‘unda cesâret edenlerin cezâları tertîb olunmak üzere <> Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’ne kayd için keyfiyet-i nizâmını i‘lâm eylemesi husûsu bi’l-fi‘il İstanbul Kādısı fazîletlü, semâhatlü İbrahim Selim Efendi hazretlerine hitâben beyâz üzerine şeref-yâfte-i sudûr olan fermân-ı âlîye imtisâlen derhâl esnâf-ı merkūme Kethudâsı Süleyman ve ihtiyârlarından el-Hâc Abdullah ve el-Hâc Ömer ve Abdurrahman ve Ali ve Ebûbekir ve İsmail ve Balatlı es-Seyyid Ali ve Hasköylü Molla Abdullah ve Galatalı Ömer ve Tophâneli Ahmed ve Kasımpaşalı Ali ve Osman ve Ömer ve sâirleri bi-ecmâ‘ihim meclis-i şer‘a ihzâr ve muvâcehelerinde feth ü kırâet ve mazmûn-ı itâ‘at-makrûnu gereği gibi gûş-ı hûşlarına ilkā ve tefhîm olundukda cümlesi ser ber-zemîn merâsim-i itâ‘ati yerine getirip lâkin, işbu sene-i mübârekede mahâllinde kömürü re‘âyâdan beher çuvalı otuz vakıyye olarak altı çuval cem‘an yüz seksen vakıyye olarak bir araba kömürü yüz on üç paraya iştirâ edip navl-ı sefîne yüz para <> ve kırıcılık masârifi ve iskele ve Âsitâne’de hammâliye ve tüccâr fâizi dahi elli para ki cem‘an iki yüz altmış üç para re’s-i mâlı olup beher vakıyyesi beşer akçeye bize mâlı olmağla bizim dahi medâr-ı ma‘âşımız için bir akçe fâide zammıyla bi-inâyeti’llâhi te‘âlâ ibâdullâha kömür husûsunda muzâyaka çekilmeyecek derecelerde kömür celb ve tesyîr edelim, deyü evvelen Efendi-i mûmâ-ileyhin hânesinde sâniyen Çarşamba günü Bâb-ı Âsafî’de Kethudâ-yı hazret-i Sadr-ı Âlî sa‘âdetlü, atûfetlü Ağa hazretlerine mahsûs odada ma‘kūd meclis-i şer‘de tazallüm-i hâl ve istirhâmlarını Efendi-i mûmâ-ileyh bir kıt‘a takrîriyle ifâde ve bâlâsına; <> kömürcü esnâfının işbu ifâdeleri her ne kadar nefsü’l-emre muvâfık değil ise dahi mücerred mevsim-i şitâda ibâdullâh kömür husûsunda muzâyaka çekmemek üzere suâlleri karîn-i müsâ‘ade olmağla fiyât-ı merkūmeden ziyâdeye bey‘ edenler ve mikdâr-ı vâfî kömür celb etmeyenler haklarında tertîb-i cezâ mu‘âmelesi icrâ olunmak muhakkak olmağla tekrar huzûr-ı şer‘a ihzâr ve ta‘ahhüde rabt ile tanzîm ve dâimâ hâllerine nezâret eyleyesiz, deyü şeref-rîz-i sudûr olan fermân-ı âlî-şâna imtisâlen kethudâ ve esnâf-ı merkūmeyi bi-ecmâ‘ihim huzûr-ı şer‘a ihzâr ve fermân-ı âlî muvâcehelerinde feth ve kırâet ve mazmûn-ı itâ‘at-makrûnu gereği gibi tefhîm olundukda cümlesi ser be-zemîn merâsim-i itâ‘ati yerine getirip müsta‘înen billâhi te‘âlâ işbu sene-i mübârekede sekene-i Dârü’s-saltana’nın kömür husûsunda muzâyakadan vâreste olacak derecelerde kömür mübâya‘a ve Dersa‘âdet’e vakt ü zamanıyla mahzenlerini lebâleb memlû ve muktezâ-yı ta‘ahhüdleri üzere tagayyür ve tebeddül olmayarak ale’d-devam narh-ı cârîsi üzere beher vakıyyesi ikişer paraya füruht olmak üzere cümlesi bi’l-ittifâk ta‘ahhüd etmeleriyle fîmâ-ba‘d müfâd-ı emr-i âlî üzere içlerinden hilâf-ı ta‘ahhüd hareket birle fiyât-ı merkūmeden ziyâdeye bey‘ edenler ve mikdâr-ı vâfî kömür celb etmeyenler haklarında tertîb-i cezâ mu‘âmelesi icrâ olunacağı kendilere tefhîm olunmağla vech-i meşrûh üzere sûret-i ta‘ahhüdleri istihkâmen Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’ne kaydolunmasını [18b] Efendi-i mûmâ-ileyh i‘lâm etmekle i‘lâmı mûcebince Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’ne kayd ve İstanbul Mahkemesi’ne ilmühaberi i‘tâ olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî Kalem-i mezbûrda hıfz ve mûcebince kaydolunmağla İstanbul Mahkemesi’ne dahi işbu ilmühaber kāimesi verildi.

Fî 4 min-C sene [1]218