İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 153 Hüküm no: 76 Orijinal metin no: [29b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Enderun Hazinesi Kürkçüsü Yuvan’ın borçlarını, tek seferde ödeyemeyeceği hukuken sabit olur ise taksitlendirilmesi
Taksît fermânı.
A‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn, efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în, yenbû‘u’l-fazli ve’l-yakīn, keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniye, hallâlü’l-mu‘dılâti’l-yakīniye, miftâhu künûzi’l-hakāyık, mısbâhu rumûzi’d-dakāyık, el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfı’l-Meliki’l-a‘lâ Anadolu Kādıaskerliği pâyesiyle bi’l-fi‘il İstanbul Kādısı olan Mevlânâ Mehmed Emin -edâmallâhü te‘âlâ fezâilehû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Yuvan nâm zimmînin bu def‘a Südde-i sa‘âdetime takdîm eylediği arzuhâlinde mesfûr Hazîne-i Enderûn Kürkcüsü olup müteveffâ Kaptan Paşa’da matlûbu olan ma‘lûmü’l-mikdâr meblağın sülüsü tenzîl ve sülüsânı verildiğinden re‘âyâ-yı Devlet-i aliyyemden ma‘lûmü’l-esâmî kürkcüler ve sâir[e] seksen bin ve bâ-temessük murâbahalı yüz yirmi beş bin guruş deyninin def‘aten edâsı mümkün olmadığından dâyinleri bugünlerde taleb ve tazyîkdan hâlî olmadıkları beyânıyla deyninin sülüsü bir sene mürûrunda ve sülüs-i âharı ikinci sene tamamında ve diğer sülüsü dahi üçüncü sene tekmîlinde taksîtan verilmek ve taksît vakitlerinden mukaddem mesfûru ve şürekâsını te‘addî ve tazyîk ve ahz ü habs teklîfiyle te‘addî ve rencîde olunmamak bâbında sen ki mevlânâ-yı müşârün-ileyhsin, sana hitâben emr-i şerîfim sudûrunu istid‘â etmekden nâşî vech-i meşrûh üzere üç taksît ile edâ-i deyn ettirilmek fermânım olmağın imdi sen ki mevlânâ-yı müşârün-ileyhsin, ber-vech-i muharrer mesfûr dâyinlerine olan deynini def‘aten edâya adem-i kudreti inde’ş-şer‘ tahakkuk eylediği hâlde sülüsü bir sene <> mürûrunda ve sülüs-i âharı ikinci sene tamamında ve diğer sülüsü dahi üçüncü sene tekmîlinde üç taksît ile edâ ettirilmek ve taksît vakitlerinden mukaddem mesfûru ve gerek şürekâsını te‘addî ve tazyîk ve ahz ü habs teklîfiyle te‘addî ve rencîde ettirilmemek bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan fermân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla amel ve hareket ve hilâfından mübâ‘adet eyleyesin. Şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.
Tahrîren fi’l-evâhiri Rebî‘i’l-âhir li-sene tis‘a-aşera ve mieteyn ve elf.
Kostantıniyyeti’l-mahrûse
|