İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 188 Hüküm no: 97 Orijinal metin no: [42b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Francala ekmeği nizamına dair ilmühaber
Francala nizâmına dâir Navl Kalemi’nden ilmühaber.
Şıkk-ı Râbi‘ Defterdârı ve Zahîre nâzırı atûfetlü Efendi hazretlerinin mübârek Rikâb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye arz ve takdîm olunan bir kıt‘a takrîrleri mefhûmunda bir müddetden beri francala ekmeği revâcgîr olup be-tahsîs okkalık ekmeğin dirhemi noksan ve ticâreti firâvân olmağla erbâb-ı tama‘ ve irtikâb külliyetlü francala i‘mâline şitâb ile taraf taraf dekâkîn-i adîde ihdâs ettiklerinden başka mîrîye ve tüccâra külliyetlü deyn ile mesdûd olan ekmekci fırınlarından iktizâ edenleri francalacı olmasına ruhsat i‘tâ olunmak üzere bir iki sene mukaddem verilen nizâm vesîlesiyle deyni olmayan fırınlara dahi ruhsat verilerek be-gāyet tekessür etmekde idiği ve bu okkalık francalanın çoğalması çarşı ekmeğinin kılletini mûcib olmağla bundan sonra francala fırını artmamak ve işleyecekleri nân-ı francalaya bir hüsn-i râbıta verilmek husûslarını hâvî müşârün-ileyh hazretlerinin çend mâh mukaddem takdîm olunan mufassal takrîrleri Bâb-ı Âlî’den mübârek Rikâb-ı kamer-tâb-ı mülûkâneye lede’l-arz “Fîmâ-ba‘d aslen francala fırını küşâd olunmayıp ve fîmâ-ba‘d aslen ve kat‘an okkalık francala işlenmesin ve dirhemine gāyet dikkat olunsun. Bozuk işleyen francalacı salb olunsun. Bu maddelere dikkat olunup şimdi okkalık ekmek kalksın” deyü hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn-ı hüsrevâne şeref-rîz-i sudûr olmağla mûcebince iktizâ-yı nizâmına mübâderet ve okkalık tabh olunan fırınlarda dahi francala i‘mâl olunup fîmâ-ba‘d hiçbir mahâlde okkalık işlenmemesine gāyet dikkat olunmak ve i‘mâl edecekleri francalayı hâssu’l-hâs işlemeleri tenbîh ve hilâfı hareket eder olur ise cezâsı tertîb olunacağı her birine tefhîm ile sûret-i nizâmı ifâde olunmak Nâib-i müşârün-ileyhe hitâben bundan otuz kırk gün mukaddem fermân-ı âlî sudûr edip francala fırınının teksîrine okkalık ekmek bâ‘is olmak mülâbesesiyle işbu okka ekmeğinin külliyen men‘i bâbında ber-minvâl-i muharrer şeref-yâfte-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı inâyet-makrûn ve sâdır olan fermân-ı âlî mazmûnları ayn-ı isâbet ve mahz-ı kerâmet kabîlinden olduğu tebeyyün eylemiş ise de ol eyyâmda imtidâd-ı şitâ ve zahîre gelen ba‘zı sevâhilde vâki‘ olan avârız-ı dehşet-nümâ hasebiyle müstevfî zehâir vürûd etmediğinden nân-ı azîz husûsunda şâibe-i muzâyaka rû-nümâ olmağla bir mikdâr te’hîri muktezâ-yı vakte çesbân göründüğü diğer takrîrleri ile lede’l-ifâde vakti geldikde kavî nizâm verilmek üzere müsâ‘ade-i seniyye erzânî buyurulup el-hâletü hâzihî yümn-i himem-i seniyyeleriyle lillâhi’l-hamdü ve’l-minne zehâir-i ceyyide tevârüd etmekde olduğuna mebnî bâlâda beyân olduğu vechile bundan mukaddemce şeref-rîz-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ve fermân-ı âlî mûcebince okkalık francalayı men‘ ile bayağı francalanın vezn ü dirhemine nizâm verilecek vakit [43a] hulûl etmiş olduğu ve bir mâhdan beri bu husûsun hüsn-i nizâmı mutâla‘a ve mezâyâ-şinâsân-ı umûr olan erbâb-ı vukūf ile müzâkere olarak fi’l-asl francala ekmeği çarşı ekmeğinin nısfı olması nizâm-ı kadîminden iken okkalık hudûsüyla gâh külliyen men‘ ve gâh ruhsat verilerek muhtel olup bi’l-âhire ba‘zı fırınlar çarşı ekmeğinin sülüsânı olarak bayağı francala i‘mâl etmek ve ba‘zısı okkalık ekmek işlemek üzere karâr verilmiş ise de sülüsâna me’zûn olanların ekseri yine okkalık i‘mâl edegeldikleri ve sülüsân işleseler dahi noksan-ı dirhemden gayri çarşı ekmeğinden sikke husûsunda hiç farkı olmadığı ve bir maddede iki türlü nizâm karâr-gîr-i istihkâm olamayıp birbirine muhtelit olacağına mebnî okkalık külliyen men‘ ve sülüsân dahi ref‘ olunup cümlesi yek-nesak olarak ber-mûceb-i nizâm-ı kadîm nısfiyet üzere <> francala i‘mâline müceddeden nizâm verilmek elzem geldiği ve husûs-ı mezbûr için evvel-emirde ekmekciler kethudâsıyla nizâm ustaları ve bi’l-cümle francala esnâfı nezd-i çâkerîye getirtilip Kapan Nâibi Efendi hazır olduğu hâlde bî-lesag, irâde-i seniyye kendilere ifâde olunarak istintâk olunduklarında vâfir güft ü şenîd ve bast-ı makāl-i medîdden sonra el-yevm fermân-ı âlî mekşûf olup gerek okkalık ve gerek bayağı francala i‘mâl eden francalacı ustaları fîmâ-ba‘d fırınlarında okkalık francala tabh ve i‘mâl etmeyip cümlesi çarşı ekmeği di[r]heminin nısfı olarak somun şeklinde fakat ikişer ve dörder paralık olmak üzere ba‘zan düz ve ba‘zan kapaklı ta‘bîr olunur hâs ve beyâz kadîmî francala ekmeği i‘mâline ve bundan akdem işbu nısfiyet üzere işlemeğe ta‘ahhüdlerini hâvî Başmuhâsebe’de mukayyed olan şurût-ı nizâmları mûcebince bundan böyle dahi amel ve hareket eylemeğe yeni başdan müte‘ahhid ve rızâ-dâde olmalarıyla nizâm-ı mezkûr kaydına lede’l-mürâca‘a mukaddemâ esnâf-ı mezbûrenin içlerinden ba‘zı erbâb-ı fesâd vezn ü dirheminde noksan-ı fâhiş olarak okka ekmeği i‘mâline cesâret eylediklerinden habâset-i mezkûre esnâf-ı mezbûreye azv ile tertîb-i cezâ misillü haklarında mücâzât icrâ olunmak mülâbesesiyle ba‘de’l-yevm mersûmlar fırınlarında okka ekmeği nâmıyla narh ve vezninden noksan francala tabh etmemek ve narh-ı cârî üzere kadîmi misillü nân-ı azîz dirheminin nısfı olarak hâs ve beyâz ve tabhı nisâbında tâmmü’l-vezn francala tabh ve i‘mâl eylemek üzere her birleri ahd ü mîsâk ve birinin yedinde mutlaka okka ekmeği ve narh ve vezninden noksan francala zuhûr eder ise hakkında iktizâ eden cezâ-yı sezâsı icrâ olunmak üzere her biri kavl ü ittifâk eylediklerini mübeyyin bin iki yüz senesi evâsıt-ı Şevval’inde taraf-ı şer‘den verilen i‘lâm ve ol vakit sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince nizâm-ı mezkûr Başmuhâsebe’ye kayd ve sicillâta ve İhtisâb tarafına ilmühaberleri verilmiş olduğu Başmuhâsebe’den diğer varakaya ihrâc olunan emr-i şerîf kaydından ayân olmağla bu sûretde esnâf-ı mezkûrenin mukaddem ve bu def‘a vâki‘ olan ta‘ahhüdleri ve şeref-yâfte-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ve fermân-ı âlî mûcebince ba‘d-ezîn o makūle francala i‘mâli için ihdâsı istid‘â olunan fırının gerek deyni olsun ve gerek olmasın mutlaka francala ve hâs ekmek fırını küşâdına bir vechile ruhsat ve cevâz gösterilmemek ve yine bir aralıkda unutturulup o makūle istid‘âyı hâvî bir gûne arzuhâl ve takrîr arz [ve] takdîm ve müsâ‘ade-i aliyye sûretini muhtevî olarak havâle buyruldukda üzerine derkenâr olunup cevâb verilmek ve’l-hâsıl bu târihe değin bâ-fermân-ı âlî mekşûf olan francala ve hâs ekmek fırınlarından ziyâde olmamak ve esnâf-ı mezbûreden gerek okkalık ve gerek sülüsân işleyenlerin cümlesi fîmâ-ba‘d çarşı ekmeğinin nısfı olarak her kırk dirhemi bir paraya somun şeklinde düz ve kapaklı ikişer ve dörder paralık kadîmi üzere nân-ı francala olarak gāyet hâs ve beyâz ve pişkin ve sikkedâr ve tâmmü’l-vezn olmak üzere tabh ve i‘mâl eylemek ve bundan böyle her hangisi noksan işler ise ve hâslığına ve pişkinliğine ihtimâm etmez ise veyâhûd vakıyyelik francala i‘mâline cesâret eder ise ele girdikde eşedd-i ukūbet ile tedîbi icrâ kılınmak ve ale’d-devam çarşı ekmeğine nezâret olunduğu misillü işbu francala ekmeğin dahi gerek fazîletlü, semâhatlü İstanbul Kādısı Efendi hazretleri tarafından ve gerek cânib-i seniyyü’l-menâkıb-ı âsafâneden me’mûr tebdîller ma‘rifetiyle nezâret buyurulmak üzere husûs-ı mezbûrun taht-ı [43b] râbıtaya idhâli ile Navl Kalemi’ne kaydolunmak üzere iktizâ-yı nizâmını huzûr-ı fâizü’n-nûr-i veliyyü’n-ni‘amîye i‘lâm buyurulmak bâbında Defterdâr-ı müşârün-ileyh hazretlerinin Bâb-ı Âlî’ye takdîm olunan iki bend takrîri mübârek Rikâb-ı kamer-tâb-ı hazret-i cihân-dârîye arz ve takdîm olunan takrîr [bâlâsına]; “Mûcebince tanzîm eyleyip dâimâ dikkat edesin” deyü hatt-ı şerîf-i şevket-redîf-i mülûkâne şeref-rîz-i sudûr olmağla işbu takrîri mutâla‘a ve hatt-ı hümâyûn-ı şâhâne mantûku üzere ber-mûceb-i takrîr taht-ı râbıtaya idhâli ile iktizâ-yı nizâmı i‘lâm olunmak bâbında Mevlâ[nâ]-yı müşârün-ileyh hazretlerine hitâben sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince Defterdâr-ı müşârün-ileyh ile bi’l-ma‘iyye dârü’l-hükûmelerinde ma‘kūd meclisde Kapan Nâibi fazîletlü Efendi hazır olduğu hâlde ekmekciler kethudâsı ve uncular kethudâsı ve ekmekciler nizâm ustaları ve bi’l-cümle francalacılar tâifesi muvâcehelerinde bâlâsı hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn mûcebince şeref-rîz-i sudûr olan fermân-ı âlîleriyle muvaşşah Defterdâr-ı müşârün-ileyh Efendi hazretlerinin bir müddetden beri francala maddesi sûret-i müte‘addideye girerek muhtell ü müşevveş olunduğundan mâ‘adâ çarşı ekmeğinin dahi ihtilâlini mûcib ve bir râbıta-i haseneye rabtı vâcib olmağla fîmâ-ba‘d francala fırını ihdâsı câiz olmayıp okkalık francalanın bi’l-külliye ref‘ ve men‘iyle nizâm-ı kadîmi üzere beher paralığı çarşı ekmeğinin nısfı olan kırk dirhem olmak şartıyla ikişer [ve] dörder paralık bayağı francala i‘mâl eylemeleri ve şerâit ve kuyûd ve nizâmlarını muhtevî iki bend bir kıt‘a takrîrleri ve şeref-efzâ-yı sudûr olan fermân-ı âlî kırâet ve mazmûnları cümlesine i‘lân ve işâ‘at oldukda her birerleri ser be-zemîn-i itâ‘at olup fîmâ-ba‘d vezin ve heyetinde tıbk-ı irâde-i aliyye ve sikkesi husûsunda dahi dakīk-ı hâssu’l-hâsdan i‘mâl ve sâir habbâz fırınları misillü bilâ-ta‘tîl beher yevm mu‘tâd olan mikdâr francala tabhına ve ibâdullâha bey‘a ta‘ahhüd eylediklerinden sonra hilâf-ı rızâ-yı âlî kendilerden hareket vukū‘a gelir ise haklarında tertîb-i cezâya rızâ-dâde olmalarıyla nizâm-ı mezkûr düstûrü’l-amel olmak üzere takrîr ve sûret-i ta‘ahhüdlerini hâvî i‘lâmları Navl Kalemi’ne kayd ve iktizâ eden mahallere ilmühaberleri ve bâ-fermân-ı âlî francala i‘mâline me’zûn fırınlar ashâbı yedlerine mufassalan şurût u kuyûd-ı nizâmlarını mübeyyin başka başka sûret i‘tâsını Mevlânâ-yı müşârün-ileyh memhûren i‘lâm etmeleriyle mûcebince işbu takrîr ve sûret-i ta‘ahhüdlerini nâtık i‘lâm Navl Kalemi’ne kayd ve iktizâ eden mahallere ilmühaberleri i‘tâ ve francala i‘mâline me’zûn olanlar yedlerine başka başka sûretleri i‘tâ olunmak bâbında sudûr eden fermân-ı âlî mûcebince mahâlline kaydolunup iktizâ eden mahallere ilmühaberleri verilmeğin fazîletlü, semâhatlü İstanbul Kādısı Efendi hazretleri taraflarına dahi Navl Kalemi’nden işbu ilmühaber verildi.
Fî 7 Ra sene 1220
|