.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 193
Hüküm no: 99
Orijinal metin no: [44b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’daki Müslüman evlerinin gayrimüslimlere kati ferağ şeklinde satılmaması, rehin şeklinde yapılan ferağlarda da bunu belirten bir şerh konulması

Müslim menzili kefereye kat‘î ferâğ olunmamak bâbında fermân.

İstanbul Kādısı İzzetlü, Fazîletlü Efendi Hazretleri

İstanbul ve Üsküdar ve Galata ve Eyüp’de kâin kadîmden ehl-i İslâma mahsûs olan hânelerin sonradan kefereye ferâğ-ı kat‘î ile bey‘ u füruhtu şer‘an ve kānûnen memnû‘ ise dahi hasbe’l-iktizâ o makūle hâneler kefereye istiğlâl olunagelip temessükâtda kat‘î sûretiyle tahrîr olunsa bile defter-i vakfda istiğlâl sûretiyle olduğu tahrîr ve işâret olmak usûl-i evkāfdan iken kefere mahallâtına semt ü civâr olan ba‘zı hâneleri ashâbı olanlar bu vesîleler ile mütevellîler ve kāimmakāmlarıyla bi’l-ittifâk hufyeten hilâf-ı şer‘-i şerîf kefereye bey‘ u füruht birle müddet-i kalîle zarfında elden ele ve isimden isme intikāl ettirterek gûyâ şu kadar isme geçmişin, denilerek kefere yedlerinde ibkā olunmak dâ‘iye-i fâsidesinde oldukları bedîdâr ve mu‘ârızları zuhûruyla ba‘de zaman bi’t-terâfu‘ sâbıkları vechile ehl-i İslâma reddetti[r]ilip ancak bu makūle hilâf-ı şer‘-i şerîf harekâta mütecâsir olan mütevellî ve kāimmakāmların tedîbleri icrâsı şer‘an ve kānûnen lâzım gelmiş ise dahi evvel be-evvel mütevellî ve kāimmakām-ı evkāf olanlara tenbîh ve men‘ ve tahzîr olunmak muktezâ-yı adâlet olmağla imdi nezâretinizde olan evkāf-ı şerîfe mütevellî ve kāimmakāmlarını celb ve kadîmden ehl-i İslâma mahsûs olan <> hâneleri kefere tâifesine vechen mine’l-vücûh ferâğ-ı kat‘î ile ferâğ olunmayıp ve ba‘zan hasbe’l-iktizâ kefereye istiğlâl olunmak lâzım gelirse dahi defterlerinde ferâğ-ı kat‘î ile olmayıp istiğlâl sûretiyle olduğunu ber-vech-i îzâh tahrîr ve işâret ve derkenârı iktizâ eyledikde kezâlik defterlerinde işâret olduğu üzere derkenâr etmelerini gereği gibi tenbîh ve te’kîde dikkat ve fîmâ-ba‘d bu makūle hilâf-ı şerî‘at-i garrâ ve tenbîhât vaz‘ ve hareketi zuhûr edenler mazhar-ı tedîb olacaklarını ifâde ve tefhîme himmet eyleyeler deyü buyruldu.

Fî 8 R sene 1220