İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 198 Hüküm no: 105 Orijinal metin no: [46a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Borç taksitlendirme fermanlarının iptaline dair çıkarılan emrin, Yeniçeri Ocağının işlerinin aksamaması için Ocak Bezirgânı Çelbon’un taksite bağlanan borçları hakkında uygulanmaması
Ocak Bâzergânı Çelbon Yahûdî’nin tecîl ilmühaberidir.
Bâ-sahh-ı âlî.
Bi’l-fi‘l Rumeli Kādıaskeri olan Mevlânâ Seyyid Mehmed Ataullah -edâmallâhü te‘âlâ fezâilehû-ya ve bi’l-fi‘il İstanbul Kādısı olan Abdullah -zîdet fezâilühû-ya Sah.
Ocak Bâzergânı Barale nâm Yahûdî’nin Ocağa yıllık vermek için mukaddemlerde iştirâ eylediği eşyâ semeninden tüccâr tâifesine sekiz yüz kîse akçeye karîb deyni olmağla mezbûr, tüccâr-ı mersûmûn taraflarından def‘aten mutâlebe ile ta‘cîzden hâlî olmadıklarından umûruna fütûr verip umûr-ı Ocağı idâreye adem-i iktidârı derkâr ve ta‘tîl-i umûr-ı Ocağa bâ‘is olduğun beyân birle Bâzergân-ı mesfûru[n] düyûn-ı kesîresi on iki seneye kadar mukāssatan edâ olunması bâbında emr-i şerîfim sudûrunu Yeniçeri Ağası esbak bâ-takrîr istid‘â eyledikde Ocak Bâzergânı sâbık-ı mesfûrun tüccâr tâifesine olan düyûn-ı kesîresi def‘aten edâ edemeyeceği ve umûr-ı Ocak ta‘tîle dûçâr olacağı ber-vech-i muharrer Ağa-yı esbak-ı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği takrîrinden müstebân ve Ocak umûrunun ta‘tîlden vikāyesi lâzımeden [46b] idiği nümâyân olduğuna binâen vech-i meşrûh üzere düyûn-ı mezkûresini on iki sene tamamına kadar ceste ceste edâ eylemek üzere taksîta rabt olunup ve senevî dâyinlerine verilmek üzere taksîta rabt olunan meblağ her neye bâliğ olur ise Bâzergân-ı mersûm dahi bilâ-cevr u ezâ dâyinlerine edâ eylemek için iki yüz üç senesi Rebî‘ülevvelinde başka; ve ba‘dehû dâyinlerinin ba‘zıları taksîta râzılar olup ve ba‘zıları râzılar olmayıp def‘aten mutâlebe ile tazyîkdan hâlî olmadıkların ve def‘aten edâsı müte‘assir olduğun ve bu keyfiyet sâire sirâyet edeceğin mersûm bâ-arzuhâl lede’l-inhâ ve’l-istid‘â mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfim mûcebince amel olunmak bâbında sene-i mezbûre evâil-i Receb’inde bâlâsı hatt-ı hümâyûn-ı mevhibet-makrûn ile mu‘anven başka evâmir-i şerîfem sâdır olmuş idi.
Ancak mesfûr hâlik olup yerine hâlik-i mesfûrun oğlu Çelbon nâm Yahûdî Ocak Bâzergânı ta‘yîn olduğundan bahisle babası hâlik-i mersûmun hayatında agavât ve zâbitân ve bi’l-cümle ocaklıyânın idâreleri için düyûn-ı külliyye[ye] giriftâr olduğu ve hâlik-i mesfûr Ocağ-ı mezbûra bâzergân nasb olundukda eslâfdan katı vâfir mebâliğ için mal-ı eytâmdır denilerek ve ba‘zılarını mecbûren murâbaha verilerek deyn ettirmeleriyle gerek eslâfdan ve gerek hâlik-i mesfûrun i‘tâ eylediği murâbaha ve asl-ı mâldan on beş kat ziyâde idiği ve ashâb-ı hukūk cümlesi fâ‘il-i muhtâr ve düyûn-ı mezkûreye murâbaha verilerek te’diye olunmak mümkün olamayıp düyûn-ı kesîreye müstağrak olduğu bedîdâr ve bir tarafdan dâyinleri dahi murâbaha talebiyle te‘addî ve tesâddîden hâlî olmadıkları beyânıyla fîmâ-ba‘d babası hâlik-i mesfûrun mührüyle memhûr bâ-temessük deyni zuhûr eder ise on iki seneye kadar bilâ-murâbaha asl-ı mâl teslîm olunarak mukāssatan edâ olunmak üzere müceddeden emr-i şerîfim sudûrunu mesfûr Çelbon Yahûdî bâ-arzuhâl lede’l-inhâ ve’l-istid‘â vech-i meşrûh üzere on iki seneye kadar bilâ-murâbaha te’diye-i deyn ettirilmek bâbında bin iki yüz on dokuz senesi evâhir-i Ramazan’ında bâlâsı hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûnumla mu‘anven eğerçi emr-i âlî-şânım şeref-efzâ-yı sudûr etmiş idi.
Ancak bir müddetden beri Âsitâne-i aliyyemde erbâb-ı bey‘ u şirâ bâzergân ve ehl-i sûk makūlelerinin mu‘âmeleleri bi’l-külliye muhtell ü müşevveş olup bi’l-cümle bu husûsda <> mutazarrır u muztar ve encâmında Devlet-i aliyyeme râci‘ vâcibü’t-tanzîm bir fesâd-ı azîm idiği emr-i âşikâr olduğu beyânıyla fîmâ-ba‘d tecîl ve taksît emri verilmeyip bu vakte dek verilenler dahi erbâbı yedlerinden nez‘ olunmak, nez‘ olunmadığı hâlde cümlesi mer‘î? ani’l-amel i‘tibâr olunup erbâb-ı düyûn medyûnlarından haklarını mutâlebe eylediklerinde emr-i âlîden kat‘-ı nazar hükkâm ve zâbitân edâya kudreti var mıdır, yok mudur; ba‘de’t-tahkīk muktezâ-yı şer‘îsi icrâ olunmak ve fîmâ-ba‘d taksît ve tecîl emri tahrîrinden bi’l-külliye men‘ olunmak iktizâ eylediğini İstanbul Kādısı sâbık bâ-takrîr ifâde eylediğine binâen vech-i meşrûh üzere verilen emrin kaydları ref‘ ü terkīn olunup min-ba‘d taksît emri istid‘â olunur ise müsâ‘ade olunmamak ve verildiği hâlde Dîvân-ı Hümâyûn’umdan mukayyed şurûta ri‘âyet olunmak üzere Dîvân-ı Hümâyûn’um Kalemi’ne kayd ve Başmuhâsebe’ye ve keyfiyet ma‘lûm olup kaydları murakkan evâmir her ne kadar ibrâz olunur ise amel ve i‘tibâr olunmamak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî-şânım mûcebince Ocak Bâzergânı mersûm Çelbon Yahûdî’ye ber-vech-i muharrer verilen emr-i mezkûrun kaydı ref‘ ü terkīn ve bâlâsına şerh ve İstanbul Mahkemesi tarafına ilmühaberi verilmiş idi.
El-hâletü-hâzihî Bâzergân-ı mesfûrun Südde-i sa‘âdetime takdîm eylediği arzuhâlinde; ber-vech-i muharrer mersûmun yedinde olan emr-i münîfimin kaydı eğerçi ref‘ ü terkīn ve İstanbul Mahkemesi’ne ilmühaberi verilmiş olup [47a] lâkin madde-i merkūm ihtilâl-i nizâm-ı Ocağı mûcib ve kendisi hasâr-ı küll[î]ye dûçâr olacağını müstevcib olduğun inhâ ve ol bâbda inâyet istid‘â etmeğin Ocağ-ı âmirem umûr-ı sâire makīs olmayıp idâre ve rü’yeti lâzımeden olmağla mukaddem verilen emrin kaydı bâlâsında olan şerh ref‘ olunmuş olmakdan nâşî emr-i mezkûrun kemâ-fi’s-sâbık düstûrü’l-amel tutulması fermânım olmağın te’kîdi hâvî işbu emr-i şerîfim ısdâr olmuşdur. İmdi Ocağ-ı âmirem umûru sâire makīs olmayıp idâre ve rü’yeti lâzımeden olmağla mukaddem verilen emrin kaydı bâlâsında olan şerh-i mezkûr ref‘ olunduğu ve İstanbul Mahkemesi’ne ilmühaberi verildiği siz ki Rumeli Kādıaskeri mevlânâ-yı müşâr ve İstanbul Kādısı Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhimâsız, ma‘lûmunuz oldukda vech-i meşrûh üzere mukaddemâ sâdır olup kaydı terkīn olunan emr-i âlî-şânım kemâ-fi’s-sâbık düstûrü’l-amel tutulup Bâzergân-ı mesfûr düyûn-ı mezkûresini on iki sene tamamına kadar bilâ-murâbaha ceste ceste edâ etmek üzere taksîta rabtettirip def‘aten talebiyle te‘addî olunmamak ve Bâzergân-ı mesfûrun senevî verilmek üzere taksîta rabt olunan meblağ her neye bâliğ olur ise bilâ-cevr u ezâ edâ olunması husûslarını mesfûra tekrar tenbîh ve te’kîde ihtimâm ve dikkat ve mukaddem sudûr edip kaydı terkīn olunan emr-i mezkûra mebnî Bâzergân-ı mesfûr hilâf-ı fermân dâyinleri taraflarından tazyîk misillü vaz‘ ü hâlât tecvîz olunmamak bâbında.
Fî-evâhiri Ca sene [1]220
|