İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 374 Hüküm no: 257 Orijinal metin no: [99a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Rumların nikah ve boşanma işlerinin Rum Patriği veya vekili tarafından yürütülmesine dair daha önce verilmiş olan fermanın cülus münasebetiyle yenilendiği
A‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn, efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în, yenbû‘u’l-fazli ve’l-yakīn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, hallâlü’l-müşkilâti’d-dîniye, keşşâfü’l-mu‘dılâti’l-yakīniye, miftâhu künûzi’l-hakāyık, mısbâhu rumûzi’d-dakāyık, el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfı’l-Meliki’l-fâyık bi’l-fi‘il Rumeli Kādıaskeri Mevlânâ ( ) -edâmallâhü te‘âlâ fezâilehû- ve akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘âdinü’l-fezâili ve’l-yakīn, râfi‘û a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisû ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassûne bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în İstanbul ve Hâslar ve Galata ve Üsküdar kādıları -zîdet fezâilühüm- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Bin iki yüz yirmi iki senesi Rebî‘ülevvelinin yirmi birinci günü taht-ı âlî-baht-ı Osmânî üzere cülûs-i hümâyûn-ı meymenet-makrûnum vâki‘ olup umûmen tecdîd-i evâmir olunmak fermânım olmağın binâen alâ-zâlik İstanbul ve tevâbi‘i Rum Patriği ve Âsitâne-i aliyyemde mukīm cemâ‘at-i metrepolidân Rikâb-ı hümâyûnuma memhûr arzuhâl edip Âsitâne-i aliyyemde ba‘zı kimesneler hilâf-ı âyin tezevvüc veyâhûd zevce-i menkûhaların tatlîk zu‘muyla eimme-i mahalle ve nüvvâb-ı mahâkimi iğfâl ederek merâm ve matlûbların icrâ eylediklerinden bu makūlelerin red ve tenkîlleri husûsuna bundan akdem sâdır olan fermân-ı celîlü’ş-şânı[n] cülûs-i hümâyûn takrîbiyle tecdîdi muktezî olmağla kaydı mûcebince tecdîd[en] emr-i şerîfim verilmek bâbında [99b] istid‘â-yı inâyet eyledikleri ecilden Hazîne-i âmiremde mahfûz Piskopos Mukāta‘ası defterlerine mürâca‘at olundukda; İstanbul ve tevâbi‘i Rum Patriği ve Âsitâne-i sa‘âdetimde mukīm cemâ‘at-i metrepolidân mukaddemâ Dîvân-ı Hümâyûn’a arzuhâl edip Rum tâifesinin âyinleri üzere nikâhları maddesine Patrik ve tarafından ta‘yîn eylediği vekîllerinden gayri kimesne karışmamak ve bir zimmî, avrat boşamalu olsa veyâhûd zimmiye avrat erinden kaçsa aralarına gerek Patrik ve gerek vekîllerinden gayri kimesne müdâhale eylememek ve âyinleri üzere nikâh câiz olmayan zimmîye nikâh ettirilmemek Patrik-i mersûmun yedine verilen berat-ı âlî-şân şurûtunda musarrah iken bu esnâda ba‘zı kimesne[ler] gerek er ve gerek avrat, âyinlerine adem-i ri‘âyet birle mahâkime ve mahalle imâmlarına varıp iğfâl ve ıtmâ‘ ederek zevc ve avratları var iken mücerred hilâf-ı âyin zevc-i âhar ve zevce-i diğer almak merâmlarına mebnî yalnız takrîrleri üzere nikâh ve ıtlâk olunduklarından evlâdları sefîl ü sergerdân ve sokaklara düşmüş perîşân oldukları meşhûd olduğu ve ba‘zıları Rumeli ve Anadolu vilâyetlerinde tekâlîf ve rüsûmâtdan hissesine isâbet edeni vermemek için Âsitâne’ye gelip ol vechile mûmâ-ileyhimi iğfâl ve âhar zevceler tenkîh birle vilâyetlerinde sefîl ü sergerdân terk eyledikleri ıyâl ü evlâdları ehl-i örf tâifelerinden hisse-i tekâlîf mutâlebesiyle tecrîm ü te‘addî ve bu hâlet nice fesâdı mûcib ve nizâmın ihtilâlini müstevcib olup yevmen fe-yevmen izdiyâdıyla zabt u rabt-ı nizâm bir vechile mümkün olmadığı âşikâr olduğun bildirmeleriyle Rum tâifesinin nikâhları akd ve feshine dâir husûsâta Patrik ve tarafından ta‘yîn olunan vekîllerinden gayri müdâhale etmemek ve o makūleler icrâ-yı merâm için hâkim ve eimme-i mahalleye vardıklarında iltifât olunmayıp red ile cevâb verilmek üzere emr-i şerîf sudûrunu mukaddemâ lede’l-istid‘â “Patrik ve metrepolid vekîllerinin ma‘rifet ve izinleri yoğiken taht-ı iltizâmlarında olan papaslar âyinleri üzere câiz olmayan nikâhları akdeylemeyeler ve zimmî tâifesi avrat boşamak ve avrat üzerine avrat almak ve zevceleri helâkinden sonra ancak üç def‘aya dek teehhül edip ondan ziyâde teehhül âyinlerine muhâlif olmağla o makūlelere ruhsat verilmeyip tedîb ve gûş-mâl olunalar” deyü Patrik-i mersûmun yedine verilen berat-ı âlî-şân şurûtunda musarrah olduğu derkenâr olunmağla şurûtu ve arzuhâli mûcebince amel olunmak bâbında bin iki yüz yirmi bir senesi Muharrem’i gurresinde emr-i şerîf verildiği derkenâr olundukda imdi derkenârı mûcebince tecdîden fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda mukaddemâ vârid ve hâlâ vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i âlî-şânımın mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla âmil olup hilâfına rızâ ve cevâz göstermeyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Fî 15 Cumâdelûlâ sene 1222
Be-makām-ı Kostantıniyye
|