İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 387 Hüküm no: 268 Orijinal metin no: [103b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ordu esnaflığı bakımından, nakkaş esnafının kundakçı esnafının yamağı olduğu nakkaş esnafının elindeki orduculuktan muafiyet emrinin iptal edildiği
Kundakcı esnâfına nakkāş esnâfı yamak kaydoldukları.
Kundakcıyân hırfeti arzuhâl sunup bizler ordu-yı hümâyûn ihrâcında müstakil hayme ile orducumuz ihrâc ve ber-mu‘tâd-ı kadîm sâir yamakātımızdan mâ‘adâ nakkāşân esnâfı beher sene dört bin akçe ile imdâd ve i‘âne ile bizlere yamakdır deyü istid‘â ve esnâf-ı mezkûre dahi yamaklıklarımız bâ-fermân-ı âlî ma‘füvdür deyü iddi‘â ve Teşrîfât’a havâle olundukda; dört bin akçe ile yamak oldukları derkenâr ve ber-muktezâ-yı derkenâr İstanbul Kādısı fazîletlü efendi hazretlerine havâle buyruldukda ordu-yı hümâyûn ile gidecek [ehl-i] hırfetden Kundakcıbaşı Mehmed Tahir Ağa ve Kethudâ Hasan Ağa ve Yazıcı Molla Mahmud ve Ebûbekir ve İsmail ve Süleyman ve Molla Mehmed ve Yiğitbaşı Süleyman ve sâir bi’l-cümle kundakcı esnâfı meclis-i şer‘-i münîrde nakkāş esnâfı taraflarından vekîlleri olan Yiğitbaşıları es-Seyyid Süleyman Ağa muvâcehesinde şurût-ı nizâm-ı kadîmemiz üzere nakkāş esnâfı teşrîfât-ı hümâyûn derkenârı mûcebince bizlere yamak kaydolunup ve esfâr-ı sâbıkada iktizâ eden imdâdlarını bilâ-te‘allül bizlere edâ edegelmişler iken geçen sene-i mübârekede iki hayme ile orducumuz ihrâc olundukda iktizâ eden imdâdiyeleri taleb eylediğimizde gûnâ-gûn te‘allül ile muhâlefet ve bu sene-i mübârekede, bir türlü vermeyiz, deyü kat‘[î] cev[â]b vermeleriyle iki senede terâküm eden sekiz bin akçenin tahsîl ve orducumuza teslîm olunması matlûbumuzdur, deyü istid‘â eyledikde yiğitbaşı-i merkūm cevâbında kazıyye minvâl-i meşrûh üzere olduğunu bi-tamamihî ikrâr ve i‘tirâf edip lâkin, bizler Saray-ı hümâyûnda hizmet eder makūleden olduğumuzdan mâ‘adâ yedimizde mu‘âfiyetimizi hâvî emir vardır deyü ibrâz eyledikleri emrin kaydı atîk olduğundan gayri ez-kadîm mûcebiyle amel olunugelmediğinden mâ‘adâ [104a] bu vesîle ile vermemek lâzım gelir ise her bir esnâf umûr-ı mühimme hizmetinde istihdâm olunmalarını vesîle tuttukları sûretde sâire sirâyet ile külliyen ihtilâl-i nizâmı mûcib olacak bir keyfiyet olmağla amel-i kadîme ri‘âyeten terâküm eden iki senelik sekiz bin akçe ile i‘âneleri kundakcı esnâfına tamamen teslîm ve amel-i kadîme mugāyir ibrâz eyledikleri atîk emrin kaydı ref‘ ü terkīn ve kundakcı esnâfına yamak oldukları kaydı bâlâsına şerh ve yedlerine sûret i‘tâsı iktizâ eder deyü müşârün-ileyh İstanbul Kādısı Mehmed Hidayetullah Efendi hazretleri i‘lâm etmeleriyle i‘lâmı mûcebince atîk emrin kaydı terkīn ve kundakcı esnâfına yamak oldukları kaydı bâlâsına şerh verilip yedlerine sûret i‘tâ olunmak deyü bin iki yüz yirmi üç senesi mâh-ı Muharremi’l-harâmın onuncu günü târihiyle fermân-ı âlî sâdır olmağla ber-mûceb-i fermân-ı âlî kaydı bâlâsına şerh verilip esnâf-ı mezkûre yedlerine işbu sûret-i teşrîfât-ı hümâyûn verildi.
Fî 11 Muharrem sene 1223
|