İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 442 Hüküm no: 323 Orijinal metin no: [120a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Tuna bölgesi Seraskeri Hüsrev Paşa maiyetindeki ordunun ekmek ihtiyacının karşılanması için 5 adet ekmekçi çadırı ve ekmekçiler hazırlanması Nân-ı azîz ta‘yînâtı; Hüsrev Paşa askerine. Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- ve iftihârü’l-ümerâi ve’l-ekâbir, müstecmi‘u cemî‘i’l-ma‘âlî ve’l-mefâhir, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-kādir Dergâh-ı mu‘allâm Yeniçerileri Ağası el-Hâc Mehmed -dâme ulüvvuhû- ve mefâhirü’l-emâsil ve’l-akrân esnâf kethudâsı ve yiğitbaşı ve sâir söz sahibleri -zîde kadrühum- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki Tuna cânibi Ser‘askeri düstûr-ı mükerrem, müşîr-i mufahham, nizâmü’l-âlem, vezîrim Hüsrev Paşa -edâmallâhü te‘âlâ iclâlehû- ma‘iyyetinde mevcûd cünûd-i muvahhidîne rûz-merre verilmesi iktizâ eden nân-ı azîz ta‘yînâtlarının tabhı için ser‘askerân ordularına tertîb ve tanzîm olunduğu vechile müstevfî <> amele ve mühimmât-ı sâire ile kadr-ı vâfî habbâzân fırınlarının tertîb ve tanzîmlerinden lâ-büd ve muktezâ-yı râbıta-i nizâmları üzere ma‘rifet-i şer‘ ve esnâf kethudâları ve nizâm ustaları ittifâk ve ma‘rifetleriyle bi’t-taharrî tâife-i Ermeniyân[dan] intihâb ve tedârük birle tekmîl ve ihzârları mühim ve mu‘tâd olup cümlesi Ermeni tâifesinden, habbâzân ustaları ve amelesi dahi Ermeni milletinden ve ser-habbâzân ustası işciyân neferâtıyla hazır u âmâde olmak ve tertîb-i sâbıklarına göre her haymede ale’d-devam üçer fırın i‘mâl olunmak üzere beş aded hıyâmın on beş fırın i‘tibârıyla mîrîden bir fırına mu‘ayyen olan iki yüz guruş mühimmât-bahâ ve li-ecli’l-i‘âne ücret-i tabhıyelerine mahsûben yüzer guruş hesâbıyla min-haysü’l-mecmû‘ dört bin beş yüz guruş verilmek lâzım gelip ol vechile tertîbine irâde-i aliyyem ta‘alluk etmekle ma‘iyet-i müşârün-ileyhde olan asâkire iktizâ eden nân-ı azîz tabhında mikdâr-ı zerre sıklet çekilmemek ve ba‘zan mecbûl oldukları hıyânet ve mel‘anete cür’et eder olur ise zâbitleri ma‘rifetiyle tedîbleri icrâ olunamadığı hâlde Âsitâne-i sa‘âdetimde kefîlleri muâhaze ve mu‘âteb olacaklarını bilip ona göre hizmetlerinde devam ve istikāmet eylemeleri için siz ki mevlânâ ve ağa-yı müşârün-ileyhimâsız, inzimâm-ı re’y ve ma‘rifetinizle esnâf-ı mezkûrenin kethudâ ve yiğitbaşı ve nizâm ustaları ve ihtiyârları meclis-i şer‘a cem‘ ve ol mikdâr hıyâmın iktizâ eden ustaları ve işcileri ve sâir mühimmâtları vech-i meşrûh üzere esnâflarının mu‘teber ve mütemevvil ve sahib-i sermâye gediklülerinin Ermeni tâifesinden intihâb ve kefîlleri tescîl olunarak ta‘yîn ve ol mikdâr işcilerinin bir neferi firâr etmemek şartıyla iktizâsına göre beyne’l-esnâf kavî kefîlleri alınarak cümlesi kethudâ ve yiğitbaşı ve nizâm ustalarının kefâletleriyle istihdâm olunup eğer firâr ve sâir gûne muhtellü’n-nizâm hareket ederi olur ise cümle ittifâkıyla muktezâ-yı tedîbleri icrâ olunmak misillü şurût u kuyûd ve mu‘âhedeleri şîrâze-i nizâma bend olundukdan sonra ta‘ahhüdleri ale’t-tafsîl hüccet-i şer‘iyeye rabtı husûsuna mezîd i‘tinâ ve dikkat eylemeniz fermânım olmağın işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr ve ( ) ile [120b] irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde bâlâda tafsîl ü beyân olunduğu vechile amel ve hareket ve tesviye ve tanzîmine himmet ve şimdiden bi’l-cümle mühimmâtlarıyla hıyâmları tekmîl olunarak usta ve işcilerinin hazır u âmâde kılınmasına müsâra‘at ve ta‘yîn olunacak ustaların ism ü resmleriyle hüccet-i şer‘iyesin i‘tâya mübâderet eyleyesiz ve siz ki esnâf kethudâsı ve yiğitbaşı ve sâirlerisiz, siz dahi mûceb-i emr-i şerîfimle amel ve hareket eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle ( ) vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i celîlü’ş-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı münîfi üzere âmil olasız. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis-aşer [min]-Saferü’l-hayr sene erba‘a [ve] işrîn ve mieteyn ve elf. Be-makām-ı Kostantıniyyeti’l-mahrûse