.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 463
Hüküm no: 345
Orijinal metin no: [125a-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kömürcülerin, 2 paraya kömür satma taahhüdünde bulundukları, eski Kömürcüler Kethudası Ahmed’in esnaflıktan ihracına dair tekrar ferman çıkarıldığı

Kömürcü esnâfından ihrâc ve ikişer paraya kömür bey‘ine ta‘ahhüd fermânı.

Âsitâne-i aliyye hısnı ebvâbının hâric ve dâhillerinde bi’l-cümle kömürcü esnâfının Dîvân-ı Hümâyûn’uma takdîm eyledikleri bir kıt‘a arzuhâlleri mefhûmunda mukaddemâ kömürcü esnâfından Ahmed nâm kimesne kendi hâlinde ırzıyla mukayyed olmayıp gâh kethudâ olmak ve gâh hilâf-ı rızâ hareket ve esnâfları beyninde fesâd ilkā eylemek sevdâsında olduğundan kendinden emniyetleri olmayıp râhatları meslûb olmağla kömürcü esnâfından ihrâc ve kâr-ı âhara sülûk etmek üzere İstanbul Kādısı esbak efendinin zamanında tenbîhi hâvî verilen i‘lâm-ı şer‘î mûcebince fîmâ-ba‘d esnâfa idhâl olunmayıp kâr-ı âhara sülûk etmesini tenbîhi hâvî esnâf-ı merkūmenin yedlerinde fermân-ı âlî-şân var iken bu def‘a merkūm Ahmed mugāyir-i emr-i âlî-şân icrâ-yı nefsâniyet sevdâsıyla esnâflık eylemek, kethudâ olmak ümîdiyle gûnâ-gûn tezvîrâta sülûk eylediği mûcib-i perîşânîleri olmağla merkūm Ahmed ile İstanbul Kādısı huzûrunda şer‘le mürâfa‘a ve ihkāk-ı hak olunmasını istid‘â-yı inâyet ve mukaddemâ ber-minvâl-i muharrer Dîvân-ı Hümâyûn’dan verilen emri ibrâz eyledikleri ecilden merkūm Ahmed kömürün kıyyesini ikişer paraya ibâdullâha bey‘ ettirmeğe ta‘ahhüd etmekle tarafeyn istintâk birle bir râbıtaya bend ve tevsîk ve keyfiyet sâdır olan fermân-ı âlî-şânla İstanbul Kādısı fazîletlü efendi hazretlerinden isti‘lâma havâle olundukda Âsitâne-i aliyye hısnı ebvâbının hâric ve dâhillerinde olan kömürcü esnâfından ashâb-ı arzuhâl el-Hâc Abdullah ve Ebûbekir ve el-Hâc Ömer ve Ali ve diğer Ali ve Ömer ve Osman ve Hüseyin ve Hasan ve diğer Ömer ve Halil ve Memiş ve diğer Osman ve Süleyman ve Abbas ve Memiş ve Ahmed ve diğer Ahmed ve Halil ve Genç Ali ve Hasan ve Yahya ve Yusuf ve Abdullah ve âhar Osman ve Hüseyin ve Hacı Hüseyin ve Ebûbekir ve Mehmed ve Ahmed ve sâirleri meclis-i şer‘-i hatîrda esnâf-ı merkūmun hâlâ Kethudâları İsmail b. Osman hazır olduğu hâlde mukaddemâ esnâf-ı merkūmeden bâ-i‘lâm ve bâ-fermân-ı âlî ihrâc olunan derûn-ı arzuhâlde mastûr Ahmed b. el-Hâc İbrahim muvâcehesinde; merkūm Ahmed bundan akdem esnâfda kethudâ olup lâkin kendi hâlinde ırzıyla mukayyed ve kâr u kisbiyle meşgūl olmayıp esnâfdan ehl-i ırz makūlelerini birer bahâne ile tekdîr ve tecrîm etmekle esnâf dahi zulmüne tahammül edemediklerinden Devlet-i Aliyye-i ebediyyü’l-istimrâra iştikâ ve kethudâlıkdan azl ve bâ-fermân-ı âlî [125b] esnâf-ı merkūmeden ihrâc olunmuş iken bu esnâda garaz-ı nefsâniyet-i sâbıkasını icrâ zımnında, kömürü beher kıyyesi ikişer paraya ibâdullâha bey‘ ettirmeğe ta‘ahhüd ederim diyerek kethudâlık iltimâsında olup lâkin bizler hâlâ Kethudâmız olan hâzır-ı merkūm İsmail’den her vechile hoşnûd ve râzılar olduğumuzdan mâ‘adâ bi-avnihî sübhânehû ve te‘âlâ işbu sene-i mübârekeden sene-i âtiye rûz-ı hızırına değin Der-aliyye’ye külliyetlü kömür celb edip ve beher kıyyesini ikişer paraya ibâdullâha bey‘ u füruht ederiz, deyü cümlesi bi’l-ittifâk ta‘ahhüd ve birbirlerine tekeffül ve cümlesine kethudâları hâzır-ı merkūm kefîl olup içlerinden hilâf-ı rızâ harekete ictisâr ile kömür celbinde rehâvet ve batâet veyâhûd füruhtuna müte‘ahhid oldukları fiyât-ı mu‘ayyene-i mezkûreden ziyâde ile füruhta mütecâsir olanlar tebdîller ma‘rifetleriyle ahz oldukda tedîbât-ı lâyıkası icrâsına cümlemiz bi’l-ittifâk râzılarız deyü kavl ü karâr ve ahd [ü] mîsâk etmeleriyle esnâf-ı merkūmenin vech-i meşrûh üzere olan mu‘âhede ve mukāvelelerini istihkâmen Başmuhâsebe’ye kayd ve İstanbul ve Bilâd-ı Selâse mahâkimine ilmühaberleri almak ve istid‘âları üzere merkūm Ahmed’in kisb-i âhara şürû‘ birle esnâf-ı merkūmeden ihrâc olunmak bâbında mukaddemâ şeref-yâfte-i sudûr olan emr-i âlînin istihkâmını hâvî yedlerine bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân i‘tâsını istirhâm eylediklerini i‘lâm etmekle işbu sene-i mübâreke rûz-ı hızırından sene-i âtiye rûz-ı hızırına kadar esnâf-ı mezkûrenin Der-aliyye’ye külliyetlü kömür celbine ve beher kıyyesi ikişer paraya ibâdullâha füruhtuna ta‘ahhüd eyledikleri i‘lâm mefhûmundan zâhir olmağla mûcebince ta‘ahhüdleri muktezâsı Başmuhâsebe’ye kaydolunup İstanbul ve Galata ve Üsküdar ve Eyüp Mahkemesi’ne sebt birle mazmûnu eimme-i mahallâta i‘lân ve işâ‘at olunmak üzere ilmühaberleri i‘tâ ve merkūm Ahmed’in kisb-i âhara şürû‘ etmiş olduğundan esnâf-ı mezkûreden ihrâcı için mukaddemâ verilen emrin te’kîdi[n]i hâvî iktizâ eden emr-i âlî-şân ısdâr olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince Başmuhâsebe’ye kaydolunup ilmühaberleri ve te’kîdi hâvî emr-i şerîf yazılmak fermân olmağın mûcebince kaydolunup iktizâ eden ilmühaberleri ve emri verilmekle İstanbul Mahkemesi’ne dahi işbu ilmühaber verildi.

Fî 21 R sene [1]224