.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 470
Hüküm no: 350
Orijinal metin no: [127a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Galata, Üsküdar, Kasımpaşa, Tophane ve Boğaziçi kasaplarının, hisselerine düşen kasaplık hayvanları eskiden beri uygulanan tek yerden dağıtım nizamına göre almaları; kendilerini bu dağıtımın dışında tutan fermanın iptal edildiği

Kassâbân esnâfına dâir hatt-ı hümâyûn.

“Mûcebince amel oluna.” deyü hatt-ı hümâyûn keşîde olmuşdur.

Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- ve iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim, câmi‘ü’l-mahâmid ve’l-mekârim, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’d-dâim Muhâsebe-i evvelim pâyesiyle hâssam Kasabbaşısı el-Hâc Hüseyin -dâme mecduhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki

Kassâbân esnâfının takdîm eyledikleri arzuhâlleri mefhûmunda Yedikule hâricinde vâki‘ evkāf-ı hümâyûnumda kâin selhhânelerde sâkin kasab esnâfı feth-i hâkānîden beri Rumeli ve Anadolu câniblerinden İstanbul ve Bilâd-ı Selâse’de mukīm ibâdullâhın tevsî‘-i ma‘âşları için vürûd eden ağnam ve keçi ve kuzu her ne ise esnâfları kethudâsı ve nizâm ustaları ma‘rifetleriyle İstanbul ve Bilâd-ı Selâse’de mukīm bi’l-cümle kassâbân esnâfına tevzî‘ ve taksîm olunugelip mugāyiri vaz‘ ve hareket olunmuş değil iken bundan bir sene mukaddem Üsküdar ve Galata kassâbânı öteden beri kur‘a ile aldıklarına kanâ‘at etmeyip bir takrîb hisselerini kur‘a-i mezkûrdan ifrâz eylediklerine binâen işbu eyyâm-ı kılletde vürûd eden ağnamın ekserisini celebânı ıtmâ‘ ve hufyeten mübâya‘a ve zebh ve gālî bahâya füruht etmeğe mütecâsir olduklarından Âsitâne-i aliyyemde mukīm ibâdullâh kemâl-i muzâyakaya dûçâr ve vakf-ı şerîfin harâbına bâdî ve umûr-ı mühimmenin ta‘tîline müeddî ve şîrâze-i nizâmın ihtilâline bâ‘is olduklarından bundan böyle vürûd eden ağnam ve keçi ve kuzu her ne ise ber-mu‘tâd-ı kadîm yed-i vâhidden esnâfları kethudâsı ve nizâm ustaları ma‘rifetleriyle tevzî‘ ve herkesin hissesine isâbet edeni mahallerinde zebh ve füruht ile ibâdullâh ve vakf-ı hümâyûnu zarûretden vikāyesi husûsunu inhâ ve istid‘â-yı inâyet eyledikleri ecilden Hudâvendigâr-ı esbak cennet-mekân, firdevs-âşiyân merhûm ve mağfûrun-leh pederim Sultân Abdülhamid Han -tâbe serâh-ün evkāf-ı şerîfeleri müsakkafâtından Yedikule hâricinde kâin gayr-ı ez-selhhâne-i mîrî on aded ganem selhhâneleriyle hazret-i Ebî Eyüb-i Ensârî -aleyhi rahmeti’l-Bârî- Vakfı müsakkafâtından Eğrikapı hâricinde vâki‘ ganem selhhânelerinde müste’cirler olan Kassâbân esnâfının Kethudâları Ahmed ve Hasan ve ihtiyâr ve ustalarından es-Seyyid el-Hâc Halil ve el-Hâc Hâfız Mehmed Emin ve es-Seyyid Mustafa ve el-Hâc Mehmed ve es-Seyyid Abdülkadir ve Hâfız Ömer ve Mehmed Emin ve el-Hâc Osman ve Feyzullah ve Molla Mehmed ve sâirleri meclis-i şer‘-i hatîrda ve Dergâh-ı mu‘allâm Yeniçerileri Ağası olan iftihârü’l-ümerâi ve’l-ekâbir, müstecmi‘u cemî‘i’l-ma‘âlî ve’l-mefâhir ( ) -dâme mecduhû- ile hâssam Kasabbaşısı mûmâ-ileyh Hüseyin -dâme mecduhû- hazır oldukları hâlde Galata ve Üsküdar kasablarından Süleyman ve Molla Mustafa nâm kimesneler ile Sava ve Gendiro nâm zimmîler muvâcehelerinde; Galata ve Üsküdar ve tevâbi‘lerinde kâin bi’l-cümle kasab dükkânları zikrolunan on aded ganem selhhânelerine merbût ve mülhak olup gedikleri Hudâvendigâr-ı esbak merhûm-ı müşârün-ileyhin evkāf-ı şerîfeleri müstegallâtından olmağla Dârü’s-saltanati’l-aliyye sekenesi için Anadolu ve Rumeli câniblerinden tevârüd eden ağnam ve kuzu ve keçi kadîmü’l-eyyâmdan beri Hâslar kazâsı civârında tevzî‘ mahalli olan Kara Ahmedli karyesinde ve gerek Haydarpaşa Sahrâsı’nda kassâbân kethudâsı ve nizâm ustaları hazır oldukları hâlde cümle ma‘rifetiyle kur‘a olunup Eğrikapı selhhâneleri için kur‘alarına isâbet eden hisseleri ifrâz olundukdan sonra mâ‘adâsı Yedikule selhhânelerine merbût olan Âsitâne-i aliyyem ve Galata ve Kasımpaşa ve Tophâne ve Üsküdar ve Boğaziçi’nde vâki‘ kurâ ve kasabâtda olan kassâbân ustalarına tevzî‘ ve taksîm ve herkes hisselerini bilâ-nizâ‘ ahz ve îcâb eden akçelerini celebân tâifesine vakt ü zamanıyla edâ ve evkāf-ı şerîfe-i mezkûre icârelerini ve gerek bâ-evâmir-i aliyye Tersâne-i âmire ve Cebehâne-i ma‘mûreme müretteb olan meşîn ve tirşe ve gâvsâle ve sâir umûr-ı mühimmeyi bî-kusûr tahsîl ve kabzına me’mûra teslîm olunugelmiş iken Galata ve Üsküdar ve tevâbi‘lerinde olan kassâbân tâifesi merkūmûn hilâf-ı mu‘tâd-ı kadîm bir takrîb ısdâr ettirdikleri emr-i âlî-şâna mebnî mürûr eden ağnam-ı mezkûreden kur‘a hisselerini ifrâz ettirdiklerine binâen, diledikleri mahâlde hissemizi alırız, diyerek celebân tâifesini ıtmâ‘ ve bu bahâne ile hufyeten a‘lâsını ziyâde bahâ ile iştirâ ve dükkânlarında zebh ve gālî bahâ ile ibâdullâha füruhta ictisâr etmeleriyle bu keyfiyet lahmın narh-ı cârîsine halel tatarrukunu müstelzim ve müretteb olan umûr-ı mühimmenin ta‘tîline bâdî ve evkāf-ı şerîfe-i mezkûre îrâdının kesr u tedennîsine bâ‘is bir hâlet-i rediyye olmağla merkūmların ısdâr ettirdikleri emr-i şerîf-i mezkûrun kaydı ref‘ ü terkīn birle fîmâ-ba‘d nizâm-ı kadîmeleri üzere Galata ve Üsküdar ve Kasımpaşa ve Tophâne ve Boğaziçi kasabları öteden beri merbût oldukları vechile Yedikule kasabları ile ma‘an zikrolunan Kara Ahmedli ve gerek Haydarpaşa Sahrâsı olan tevzî‘ mahallerinde cümle ma‘rifetiyle hisselerine isâbet eden ağnam ve kuzu ve keçi her ne ise bi’l-ma‘iyye ve bi’l-ittifâk alıp kadîmi vech üzere amel ve hareket olunup hilâfı hareket olunmayıp ve ederi olur ise ibreten li’s-sâirîn tedîb olunmak üzere bir kıt‘a emr-i şerîfim sudûrunu cümlesi bi’l-ittifâk istid‘â ve istirhâm ve Kasabbaşı-i mûmâ-ileyh dahi istid‘âları nefsü’l-emre muvâfık olduğunu tasdîk ve istid‘âlarına müsâ‘ade-i aliyyem erzânî kılınmasını hâlâ İstanbul Kādısı Mevlânâ Mustafa Âsım -zîdet fezâilühû- memhûren i‘lâm etmekle i‘lâmı mûcebince mukaddem sâdır olan emr-i şerîf-i mezkûrun kaydı ref‘ ü terkīn ve kadîmi vechile amel ve hareket olunmak bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel edip sen ki mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin, merkūmların [127b] ısdâr ettirdikleri emr-i şerîf-i mezkûrun kaydı Hazîne-i âmirem defterlerinde ref‘ ü terkīn olunmuş olmağla fîmâ-ba‘d nizâm-ı kadîm üzere Galata ve Üsküdar ve Kasımpaşa ve Tophâne ve Boğaziçi kasabları öteden beri merbût oldukları vechile Yedikule kasabları ile ma‘an zikrolunan Kara Ahmedli ve gerek Haydarpaşa Sahrâsı olan tevzî‘ mahallerinde cümle ma‘rifetiyle hisselerine isâbet eden ağnam ve kuzu ve keçi her ne ise bi’l-ma‘iyye ve bi’l-ittifâk alıp kadîmi vech üzere amel ve hareket birle hilâfı gûne hareket ederi olur ise ibreten li’s-sâirîn tedîb olunacaklarını ifâde ve tefhîm ile işbu emr-i şerîfimi ba‘de’l-kırâe sened olmak için esnâf-ı merkūmlar yedlerinde ibkāya bezl-i cüll-i himmet eyleyesin ve sen ki Kasabbaşı-i mûmâ-ileyhsin, keyfiyet mantûk-ı emr-i münîfimden ma‘lûmun oldukda sen dahi mûceb ü muktezâsı üzere amel ve hareket ve hilâfından tevakkī ve mübâ‘adet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.

Tahrîren fi’l-yevmi’s-sâmin [ve’l]-işrîn [min]-Rebî‘i’l-âhir sene erba‘a ve işrîn ve mieteyn ve elf.

Kostantıniyyeti’l-mahrûse