İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 550 Hüküm no: 414 Orijinal metin no: [146a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Orducu esnafı tayini
Orducuyân emri.
Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- ve iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim, câmi‘ü’l-mahâmid ve’l-mekârim, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’d-dâim Dergâh-ı mu‘allâm Yeniçerileri Sekbânbaşısı el-Hâc Mehmed -dâme mecduhû- ve kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Ordu Ağası ( ) -zîde mecduhû- ve mefâhirü’l-emâsil ve’l-akrân esnâf kethudâları ve ihtiyârları ve üstâdları -zîde kadruhum- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Dînimizin düşmanı olan Moskov keferesinin hâl ve hareketi ve beher tarafdan memâlik-i mahrûseme hücûm ve küffârın menviyy-i zamîri külliyen şîkest-i beyza-i beyzâ-yı İslâmiye olduğu evvel ve âhir neşrolunan evâmir-i aliyyem tafsîlâtından ve ordu-yı hümâyûnumdan birbirini müte‘âkiben vürûd eden telhîsât ve takrîrât mefhûmunda a‘dâ-i dîn Pazarcığa hücûm ve istîlâ eyledikden sonra bir kolu Varna üzerine gelip derûn-ı kal‘ada dîn karındaşlarımızı muhâsara etmekde ve başka kolu dahi Tutrakan’dan Hezargrad’a gelip ilerilere tecâvüz ile ordu-yı hümâyûnumu muhâsara edip ma‘âza’llâhi te‘âlâ Müslimânlığa yakışmaz ve gayret-i dîniye tahammül etmez gûnâ-gûn teklîfâtla zamîrinde olan hıyânetini icrâya ictisâr edeceği ve dîn yolunda kılıç çekip şehîd vererek ecdâd-ı izâmım yanında olan dîn-i İslâm dilâverlerinin fetheylediği bunca memâliki nez‘ eylemek niyet-i fâsidesinde olduğu nümâyândır. Silistre ve Ruscuk ve Yergöğü verâ-yı düşmanda kalıp refte refte küffâr-ı hâk-sâr berilere gelmekdedir. Hamiyet-i İslâmiye ve gayret-i dîniye bunlara nice tahammül eder, eslâf-ı izâmım bu memâliki teshîr etmiş ise hâsılâtını nefs-i hümâyûnlarına hasretmeyip a‘şâr ve rüsûmunu ve cizye-i şer‘iye ve hâsılât-ı sâiresini gazâ ve cihâd edenlere ve vüzerâsına lâyıkı vechile inâyet ve ihsân buyurup [fakat] menâbir ve mahâfilde nâm-ı Muhammed -aleyhi’s-selâm-ı ve nâm-ı sâmîlerinin tezkîrine kāni‘ ve şe‘âir-i İslâmiyenin takviyesine bezl-i makdûr eylemişlerdir, işbu memâlik-i İslâmiyeden nidâ-yı ezân-ı Muhammedî munkatı‘ olup yerine sadâ-yı nâkūs ikāme ettirmek gayret-i dîniyesi olanlara uyar mı, bir kerre mülâhaza oluna ve memâlik eyâdî-i küffârda olduğu hâlde ze‘âmet ve tımar ve kulun mevâcibi nereden alınır verilir, cümle ehl-i İslâmdan ma‘dûduz, iddi‘âsını eder iken ezân-ı Muhammedî’nin inkıtâ‘ına nice râzı olunur, bunun encâmı külle yevm hakaretle vakit geçi[r]mekden ise şimdi dîn yolunda cân fedâ eylemek dahi a‘lâ değil mi, bunca sıbyân ve nisvân dîn karındaşlarımız vatanlarından dûr olup sefîl ü sergerdân beriyyelerde âh u enîn ederler iken bizler ne günümüze dururuz, el-hamdü lillâh yedi krala cevâb vermeğe muktedir askerimiz mevcûd, eli kılıç tutan dîn karındaşlarım ile dîn-i mübîn uğurunda çalışırım, cümlemize farz-ı ayn olan gazâ niyetiyle bi’n-nefs harekete hâzırım, rûhâniyet-i Resûl-i Ekrem -sallallâhu te‘âlâ aleyhi ve sellem- efendime tevessül ve cenâb-ı Hayrü’n-nâsırîn -İnnâ fetahnâ leke fethan mübînen- sırrına mazhar edip sâyesine ilticâ eylediğimiz livâ-i sa‘âdet hürmetine inşâallâhu te‘âlâ Mevlâm mu‘înimizdir, ümmet-i merhûm-ı mü’minîn cihâd ile ve emr-i ulü’l-emre itâ‘atle me’mûr olup sell-i seyf-i Nebevî ile hareket-i hümâyûnum musammemdir. Ulemâ-yı a‘lâm ve yedi ocağım ricâli ve ricâl-i devletim ceddim Sultân Mehmed Han Câmi‘-i şerîfinde akd-i meclis-i meşveret olunarak mehâmm-ı seferiye ve akçe ve zahîre [147b] ve asker husûsları dahi mutâla‘a olunup huzûr-ı hümâyûnuma arz olunması mazmûnunda beyâz üzerine hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûnum şeref-rîz-i sudûr olduğuna binâen bi’l-cümle ulemâ-yı a‘lâm ve ricâl-i Devlet-i aliyyem ve yedi ocaklarım zâbitân ve ihtiyârları Câmi‘-i mezbûrda tecemmu‘ birle akd-i meclis-i meşveret olundukda “Küffârın derece-i hücûmu ve ehl-i İslâm hakkında olan ihâneti âmme-i âlemiyâna ma‘lûm olduğundan cihâd ve gazâ cümle mü’minîne farz-ı ayndır ve bunda şudur, budur diyecek yokdur. Bu husûs dîn gavgāsı olmak hasebiyle cemî‘ ehl-i îmân yeksân olarak farzıyet-i gazâ umûmîdir” deyü bi’l-cümle ulemâ-yı a‘lâm tarafından şer‘le cevâb verildiğinden mâ‘adâ hareket-i hümâyûnumu dahi cümle tasvîb ve re’y-i hasen gördüklerinden avn ü inâyet-i hazret-i Nâsır’a vüfûr-ı i‘timâd ve rûhâniyet-i Fahrü’l-mürselîne istinâd olunarak i‘lâ-yı kelimetullâhi’l-ulyâ niyet-i hâlisasıyla şefî‘imiz olan hazret-i Seyyidü’l-kevneyn’in livâ-i sa‘âdet-ihtivâsı sâyesiyle bi’n-nefs sefer-i nusret-esere teveccüh ve azîmet-i şâhânem mukarrer olarak müsta‘înen billâhi te‘âlâ hemân Davutpaşa Sahrâsı’na nasb-ı hıyâm olunmak üzere olmağın ordu-yı hümâyûnumda mevcûd bulunmak üzere hırfet esnâfının aynı orduları ihrâcı husûsuna irâde-i aliyyem ta‘alluk etmekle Mevkūfât’dan ihrâc ve derûn-ı emr-i şerîfime mevzû‘an mumzâ sûret-i defter mûcebince İstanbul’da vâki‘ yirmi iki hırfetin altmış beş aded haymelerinin mu‘tâd-ı kadîmi üzere iktizâ eden masrafları beynlerinde mer‘î tutulan yamaklarının imdâd ve i‘ânetleriyle gördürülüp haymeleri ihrâc ve Davutpaşa Sahrâsı’nda mevcûd ve âmâde ettirilmesine ziyâde ihtimâm ve dikkat olunmak fermânım olmağın işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr ve ( ) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde sen ki sekbânbaşı-i mûmâ-ileyhsin, ber-vech-i muharrer ordu-yı şâhânemde mevcûd bulunmak için Âsitâne-i aliyyemden ihrâcı tertîb olunan ol mikdâr hırfetlerin tanzîmine sa‘y ü gayret eyleyesin ve siz ki mevlânâ ve ordu ağası ve esnâf kethudâları ve ihtiyârları mûmâ-ileyhim ve sâirlerisiz, siz dahi mûceb-i emr-i şerîfimle amel ve hareket ve hilâfından gāyetü’l-gāye hazer ve mücânebet eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle ( ) vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i celîlü’ş-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla âmil olup hilâfından hazer ve mücânebet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Fî 3 Cumâdelâhire sene 1225
Kostantıniyyeti’l-mahrûse
***
Defter-i tertîb-i ihrâc kerde-i orducuyân-ı esnâf-ı mezkûrîn an-cânib-i merkūmîn berây-ı sefer-i hümâyûn der-cânib-i Moskov el-vâki‘ der-sene 1225 kayd şüd ve sûret dâde fermûde bâ-fermân-ı şerîf der-sene ( )
An-cânib-i Mahrûse-i İstanbul
Hırfet-i şemşîrgerân Hayme: 2 aded Hırfet-i semerciyân Hayme: 3 aded Hırfet-i arpacıyân Hayme: 4 aded Hırfet-i sarrâcân Hayme: 4 aded Hırfet-i eskiciyân Hayme: 2 aded Hırfet-i berberân Hayme: 6 aded Hırfet-i nalbandân Hayme: 4 aded Hırfet-i mumcuyân Hayme: 2 aded Hırfet-i başcıyân Hayme: 2 aded Hırfet-i nalçacıyân Hayme: 2 aded Hırfet-i attarân Hayme: 2 aded Hırfet-i bakkālân Hayme: 4 aded [148a] Hırfet-i mûytâbân Hayme: 4 aded Hırfet-i aşcıyân Hayme: 2 aded Hırfet-i hayyâtân Hayme: 2 aded Hırfet-i haffâfân Hayme: 8 aded Hırfet-i çadırcıyân Hayme: 1 aded Hırfet-i kassâbân Hayme: 2 aded Hırfet-i câmeşûycuyân Hayme: 3 aded Hırfet-i demirciyân Hayme: 1 aded Hırfet-i kalaycıyân Hayme: 1 aded Hırfet-i habbâzân Hayme: 4 aded Yekûn Hırfet: 22 aded Hayme: 65 aded
Tahrîren fî-gurreti C sene 1225
|