İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 553 Hüküm no: 415 Orijinal metin no: [148a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul’daki iskelelerden odun vs. naklinde kullanılan at ve merkeplerin gün doğumundan önce, ikindiden sonra ve cuma günleri çalıştırılmaması, yükleri indirildikten sonra üzerlerine binilmemesi, insanlara zarar vermeden yavaş sürülmesi
Bargir hammâllarına müte‘allik emir.
Bâ-sah.
İstanbul Kādısı Fazîletlü Efendi
Mahmiye-i İstanbul’da ve havâlîsinde vâki‘ iskelelerden hatab ve kereste ve kömür ve kireç ve eşyâ-i sâire naklinde i‘mâl olunan hammâl bargirleri ve taşcı merkebleri beher yevm tulû‘-ı şemsden vakt-i asra değin i‘mâl olunup zikrolunan vakitlerden evvel ve sonra i‘mâl olunmamak ve yüklerini mahallerine götürüp avdetlerinde binilmemek ve cum‘a günlerinde işlemeyip külliyen ta‘tîl olunmak mu‘tâd-ı kadîm ve nizâmlarından iken hammâllar ve sürücü tâifeleri tama‘-ı hâmlarından nâşî âdet-i kadîmeyi terk edip tulû‘-ı fecrden gurûba kadar ve ba‘zan da ta‘tîlleri olan cum‘a günlerinde i‘mâl ve hayvanâtı it‘âb eyledikleri meşhûd olmağla imdi bi’l-cümle iskelelerin bargir hammâllarını ve taşcılar kethudâlarını getirtip fîmâ-ba‘d tulû‘-ı şemsden mukaddem ve asrdan sonra bargirlerine ve merkeblerine hatab ve kereste ve ahcâr ve kireç ve her ne olur ise olsun bir şey tahmîl etmemelerini ve avdetlerinde boşdur deyü binmeyip ve cum‘a günlerinde işlememelerini ve kadîm nizâmları ne vechile ise öylece i‘mâl edip ziyâde ve noksan yük yükletmeyip yollarda ve yokuşlarda şiddet ile sürmemelerini ve gözetip önlerine gelen sıbyân ve nisvân ve a‘mâ ve aceze makūlelerine dokunup ızrâr etmemelerini ve yüklerini tenzîl eylediklerinden sonra bir ziyâde yük tahmîl edeyim deyü koşturmamalarını etrâfıyla gûş-ı hûşlarına tefhîm ve ilkāya mübâderet ve bu husûs için mahsûs tebdîller ta‘yîniyle tecessüs ettirilerek hilâf-ı tenbîh hareket eder olur ise der-akab ahz ettirileceğinden başka bi’z-zât kendimiz dahi gezip o makūle hilâf-ı fermân harekete cesâret edenlere râst geldiğimizde bilâ-emân cezâsı tertîb ile emsâli terhîb olunacağını dahi i‘lâna i‘tinâ ve gayret ederek hilâf-ı fermân ednâ bir hâlet vukū‘a gelme[me]si husûsuna dikkat ve nezâret eyleyesiz deyü.
Fî 21 Cumâdelâhire sene 1225
|