.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 82
Hüküm no: 39
Orijinal metin no: [9a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kaza ile vefât eden sandıkçı esnafından Hasan Beşe’nin, vârislerine diyetinin ödenerek sulh olunduğu

Sandıkçıların diyet sulhü, 1.200 guruş

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Anadolu’da Trabzon sancağında Polatana kazâsına tâbi‘ İskefye nâm karye ahâlîsinden olup mahrûse-i Galata’da sandıkçı esnâfından iken işbu târih-i i‘lâmdan dokuz ay mukaddem ber-vech-i âtî mecrûhan vefât eden Hasan Beşe nâm kimesnenin verâseti karye-i mezkûrede sâkinler babası Mehmed Emin b. Bozoğlu İsmail ile vâlidesi Hadice Hatun bt. İsmail b. Abdullah’a ba‘de’l-inhisâr ebeveyn-i merkūmân Mehmed Emin ve Hadice Hatun’un sulbî kebîr oğulları ve taraflarından husûs-ı âtîde vekîlleri olduğu bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iyye merkūme Hadice Hatun’un zâtını ârifler karye-i mezbûr ahâlîsinden Sandıkçı Mustafa b. Mehmed ve Hüseyin b. Ahmed ve Mehmed b. İsmail ve Eskici oğlu Molla Hüseyin b. Ahmed şehâdetleriyle mahzar-ı hasm-ı câhidde ber-nehc-i şer‘î sâbit ve sübût-ı vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan Mustafa Beşe nâm kimesne meclis-i şer‘-i münîrde esnâf-ı merkūmenin Kethüdâsı Mustafa Ağa b. Ahmed ve ustalarından Mehmed Usta b. Süleyman ve el-Hâc Hasan Usta b. Mustafa ve Sûfî Mustafa Usta b. Hasan ve Mehmed Memiş Usta b. Mustafa ve Molla Hasan b. Ahmed ve Molla Mustafa b. Ali mahzarlarında Mehmed Usta b. Ahmed nefsinden asıl ve Hüseyin Efendi b. el-Hâc Hasan tarafından husûs-ı câ’îde vekîl-i şer‘îsi olmağla vekâleten hâzır olduğu hâlde asıl ve müvekkil-i merkūm dokuz ay mukaddem medîne-i Üsküdar’da Harem iskelesi nâm mahalde Yenikayıkhâne civârında olan servi ağacını sandık i‘mâli içün âhardan iştirâ ve zikr olunan serviye ip ile makara takıp ve dibinden kat‘ ettirerek müteveffâ-i merkūm ile ma‘an çekerler iken kavîce tutmayıp mezbûrûnun fi‘llerinden nâşî ol ağaç yıkılıp sâlifü’l-beyân ip ve makara şiddetle müteveffâ-i merkūmun başına isâbet ve başı yaralanıp ol anda helâk olmağla müteveffâ-i merkūmun diyetden kendi hissesine düşenden mâ‘adâsı bi’l-vekâle merkūmûndan da‘vâya tasaddî eylediğimde onlar dahi cevâblarında kaziyye minvâl-i muharrer üzere olduğunu ikrâr lâkin zikr olunan ip ile makarayı yalnız biz çekmeyip bizimle altmış bir nefer kimesne ma‘an çekmeleriyle bu sûretde müteveffâ-i merkūmun diyetinden hisselerimize lâzım gelen mikdârı asâleten ve vekâleten edâ ederiz deyip ol vechile beynimizde ba‘de’l-münâza‘a bâ-tavassut-ı muslihîn beynimiz ıslâh olunup ben ber-vech-i muharrer tasaddî eylediğim da‘vâmdan asıl ve vekîl-i merkūmûn ile kat‘an li’n-nizâ‘ ve ref‘an li’l-husûme bin iki yüz guruş [9b] üzerine bi’l-vekâle ba‘de akdi’l-musâlaha ve’l-kabûl bedel-i sulh-ı mezkûrdan mâ‘adâ ziyâde diyet mutâlebesine müte‘allika âmme-i da‘vâdan asıl ve müvekkil-i merkūmdan Kethüdâ Mustafa Ağa ve Mehmed Usta ve el-Hâc Hasan Usta ve Sûfî Mustafa Usta ve Mehmed Memiş Usta ve Molla Hasan ve Mehmed Usta ve Hüseyin Efendi’den her birinin zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûllerini hâvî ibrâ ve iskāt edüp fîmâ ba‘d bedel-i sulh-i mezkûrdan mâ‘adâ gerek asıl ve müvekkil-i merkūmûn ile ve gerek esnâf-ı mezkûreden zikr olunan ip ile makarayı çekenlere dâhil olan ma‘lûmü’l-esâmî âhar kimesneler ile müteveffâ-i merkūmun diyetine müte‘allika bi’l-vekâle ben ve ebeveynim müvekkilân-ı merkūmânın aslâ ve kat‘â da‘vâ ve nizâ‘ımız kalmamışdır dediğini asıl ve vekîl-i merkūmûn her biri bi’l-muvâcehe tasdîk ve bedel-i sulh-ı mezkûru vech-i şer‘î üzere edâya ta‘ahhüd edüp bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 26 Za sene 1236