.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 192
Hüküm no: 165
Orijinal metin no: [32b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hadice Hatun bt. Ahmed ile Ayşe Hatun bt. Mustafa’nın tevliyet konusunda birbirlerinin zimmetlerini ibrâ ettikleri

Tevliyet nizâ‘ı men‘i

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Sâhibe-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zât Hadice Hatun bt. Ahmed Odabaşı İstanbul mahkemesinde meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî bir bâb menzile bâ-temessük-ı mütevellî mutasarrıfe olmak üzere vâzı‘atü’l-yed mütehakkık olan derûn-ı arzuhâlde mezkûratü’l-ism kezâlik zâtı mu‘arrefe vâlidesi Âişe Hatun bt. Mustafa muvâcehesinde zîr-i nezâret-i dâ‘iyânemde olan evkāfdan İstanbul’da Koska kurbünde vâki‘ Kemaleddin Câmi‘-i şerîfi Vakfı’nın mütevellîsi Musa Efendi b. Abdullah tarafından mürsel vekîl-i câbî-i vakf es-Seyyid el-Hâc Mehmed Tahir Ağa b. İsmail hâzır olduğu hâlde vakf-ı merkūm müsakkafâtından mahmiye-i mezkûrede musallâ kurbünde Şeyh Ferhad Mahallesi’nde kâin şehriye on iki akçe icâre-i müecceleli ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb menzil babam Câmeşuycu Ahmed Odabaşı b. Hasan’ın bi’l-icâreteyn tasarrufunda iken fevt oldukda menzil-i mezkûr âdiyen bana intikāl etmişken vâlidem mezbûre Âişe Hatun fuzûlî zabt etmekle suâl olunup menzil-i mezkûru bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur deyü mahallinde dahi ba‘de’t-ta‘yîn vâlidem mezbûre Âişe Hatun’dan da‘vâ eylediğimde ol dahi cevâbında menzil-i mezkûr babam müteveffâ-i mezbûrun ile’l-vefât bi’l-icâreteyn tasarrufunda olup ba‘de vefâtihi âdiyen bana intikāl ve hâlâ zabt eylediğini lâkin sen hâmiş-i arzuhâlde muharrer defter-i vakıf derkenârı nâtık olduğu üzere bin iki yüz otuz dört senesi Şevvâli’l-mükerreminin on dördüncü günü âkıle ve bâliğa ve reşide olduğun hâlde huzûr-ı mütevellîde yedimde olan mütevellî temessükü hâmiş[i] mantûkunca menzil-i mezkûru hüsn-i rızân ve ferağ-ı kat‘î-i mu‘teber ile bana bi’n-nefs ferağ ve tefvîz ben dahi re’y-i mütevellî ile tefevvüz ve kabûl edüp ol vechile bi-hakkın zabt ve tasarruf ederim deyü inkârıma mukārin hâzır-ı vekîl-i mezbûrun tasdîkiyle eylediği def‘ini isbât sadedinde iken muslihûn tavassutuyla beynimiz tevfîk ve ıslâh olunup vâlidem mezbûre Âişe Hatun kat‘an li’n-nizâ‘ ve kat‘an li’l-husûme mâlımdan teberru‘an nakden bana yedi yüz guruş def‘ ve teslîm ben dahi yedinden ahz ü kabz ve emriyle umûruma sarfla ba‘de’l-istihlâk menzil-i mezkûra ve ferağ-ı merkūma ve meblağ-ı müstehlek-i mezbûra ve tarafeynden her birimizin âhar ile vechen mine’l-vücûh ve kat‘an da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetimiz kalmamak manasına sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i da‘vâ ve kâffe-i mutâlebâtdan [33a] şürût-ı müfsideden ârî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt ve ol vechile külliyen kat‘-ı nizâ‘ ve def‘-i husûmet eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri huzûr [-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 10 Ra sene 1237

Şuhûdü’l-hal: Otrakçı es-Seyyid Hasan b. Hüseyin, Câmeşuycu Mehmed Usta b. Mustafa, Simkeş Hâfız Mehmed Emin, Tophâneli Câmeşuycu () b. İsmail