.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 205
Hüküm no: 178
Orijinal metin no: [35a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’da sabuncu esnafının birbirlerinin vergilerine yardımcı olacaklarını taahhüt ettikleri

Sabuncuyân esnâfı birbirlerine imdâda ta‘ahhüdü i‘lâmı

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Âsitâne-i aliyyede vâki‘ sabuncular kethüdâsı el-Hâc Ahmed Ağa ve esnâfından olan es-Seyyid Emrullah Ağa ve Ali Efendi ve es-Seyyid el-Hâc İbrahim Ağa ve es-Seyyid el-Hâc Hasan Ağa ve es-Seyyid Ali Ağa ve es-Seyyid Mehmed Emin Ağa ve diğer es-Seyyid Mehmed Emin Ağa ve Kadıoğlu Hüseyin ve es-Seyyid Ömer ve diğer es-Seyyid Ali ve es-Seyyid Osman ve es-Seyyid Halil ve es-Seyyid Mehmed Ârif ve es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Mahmud ve es-Seyyid Hüseyin ve âhar Mehmed Emin ve âhar es-Seyyid Ali ve es-Seyyid Süleyman nâm kimesneler ve sâirleri meclis-i şer‘-i münîrde Âsitâne-i aliyyede cezîre-i Girid ve sâir sabun i‘mâl olunan memâlikden sabun celb eden tüccârdan es-Seyyid el-Hâc Ali ve Han ağası dâmâdı Mehmed Ağa ve Tiryâkîoğlu Mehmed Ağa ve sâirleri hâzır oldukları hâlde Âsitâne-i aliyyeye tüccâr ma‘rifetiyle celb olunan sabun li-ecli’l-hıfz Uzunçarşıda vâki‘ Suluhan demekle ma‘rûf han-ı kebîre vaz‘ olunup ol vechile han-ı merkūmda zikr olunan sabunu hıfza memûr sabun nâzırı Rüstem Hoca muvâcehesinde Âsitâne-i aliyyeye memâlik-i mezkûreden vürûd eden sabun han-ı mezkûra vaz‘ olunduktan sonra ötedenberü çul ve sandık ve kantar ile sabun bey‘ etmek lâzım geldikte ibâdullâha ve gerek esnâfa nâzır-ı merkūm ma‘rifetiyle tüccârı bey‘ edüp biz dahi tüccârdan aldığımız sabunu dükkânlarımızda birer ve üçer ve beşer ve onar vakıyyeden bir kantara varınca ibâdullâha bey‘ edüp ol vechile tüccâr-ı merkūmûnun sabunlarını ber-vech-i muharrer [35b] nâzır olanlar vakıyye ile bey‘e müdâhale etmezler iken bu esnâda memâlik-i mezkûreden kıllet üzere vürûd eden sabunun sûret-i idârede muhâfazası ve ibâdullâhın def‘-i muzâyakası zımnında herkese isti‘mâline göre sabun i‘tâ olunmak içün nâzır-ı merkūm tezkireleriyle tüccâr mâlını vakıyye vakıyye ibâdullâha bey‘e me’zûn olup lâkin sabuncu esnâfının Tersâne-i âmireye vergilerimiz olmağla nâzır-ı merkūmun esnâfımız misillü vakıyye ile sabun bey‘i ticâretinden vergilerimize imdâdı olmadığından mâ‘adâ vakit ve hâle nazaran esnâfımıza dahi külliyetli sabun verilemeyip ol vechile kesbimize noksan terettüb etmekle Tersâne-i âmireye olan vergilerimizi dahi idârede âcizler olmamızla fîmâ ba‘d selefde olduğu misillü esnâfımızın kethüdâsı olanlara hisse tevzî‘inden mâ‘adâ memûr tarafından vürûd eden tezkireler ile bir vakıyyeden bir kantara varınca ibâdullâha bey‘ içün yedinde kalmadıkça nâzır-ı merkūm ma‘rifetiyle mâl-ı tüccârdan çul ve sandık ile iktizâsına göre sabun i‘tâ olunup esnâfımıza dahi sabun tevzî‘ ve i‘tâ buyruldukda kethüdâ-yı merkūm dahi tezkireler ile bey‘ eylediği sabundan hâsıl olan ticâretinden esnâfın vergilerine imdâd ve esnâf-ı merkūm aldıkları hisse-i tevzî‘lerini itlâf etmeyüp fiyat-ı mu‘ayyenesiyle dükkânlarında ibâdullâha bey‘ etmek ve nâzır-ı merkūm âdet-i kadîmemize mugāyir han-ı merkūmda bâ-tezkire vakıyye ile sabun bey‘ine müdâhale etmeyüp ancak kantar ve sandık ve çul ile nezâret edüp kā‘ide-i sâbıkāya ri‘âyet ederek tüccârına bey‘ ettirmek üzere tenbîh olunmak matlûbumuzdur dediklerinde esnâf-ı merkūmenin takrîr-i meşrûhları mutâbık idüğünü tüccâr-ı hâzirûn-ı mezbûrûn bi’l-muvâcehe ihbâr eylediklerinde nâzır-ı merkūm Rüstem Hoca dahi bi-tamâmihî tasdîk ve fîmâ ba‘d bir vakıyyeden bir kantara varınca sabun bey‘ine nâzır-ı merkūm müdâhale etmeyüp esnâf-ı merkūmûn dahi tevzî‘den aldıkları hisselerinden vakıyye vakıyye dükkânlarında ibâdullâha ve ber-vech-i meşrûh hisse tevzî‘inden mâ‘adâ tezkire ile ibâdullâha bey‘ içün kethüdâ-yı merkūm dahi yedinde kalmadıkça nâzır-ı merkūm ma‘rifetiyle tüccârdan çul ve sandık ile me’zûn olduğu mikdârı aldığı sabun bir vakıyyeden bir kantara varınca ibâdullâha bâ-tezkire bey‘ edüp hâsıl olan ticâretinden esnâf-ı merkūmenin vergilerine imdâd etmek üzere her birerleri bi’t-tav‘ ve’r-rızâ ba‘de’t-ta‘ahhüd mûcebince fermân-ı âlîleri sudûru niyâzında oldukları İstanbul Mahkemesi’nden huzûr [-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî-gurre-i Ra sene 1237