İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822) cilt: 86, sayfa: 332 Hüküm no: 312 Orijinal metin no: [63b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Karahisar-ı sâhib’deki Şeyh Abdurrahim-i Mısrî vakfının tevliyetinin İbrahim ve Şerîfe Fâtıma’ya tevcihi
Karahisâr-ı sâhibde vakfiye tevcîhi
Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]
Sâdır olan fermân-ı âlişâna imtisâlen işbu i‘lâm ve derkenâra nazar olundukta medîne-i Karahisâr-ı sâhibde vâki‘ Kasımpaşa ma‘a vakf-ı Şeyh Abdurrahim-i Mısrî Vakfı’nın vazîfe-i mu‘ayyene ile tevliyetine mutasarrıf olan aslah ve erşed evlâd-ı vâkıfdan es-Seyyid Hüseyin Halîfe fevt olup tevliyet-i mezkûre mahlûl oldukda ber-mûceb-i vakfiye aslah ve erşed evlâd-ı vâkıfa meşrûta olmak üzere tevliyet-i mezkûre müteveffâ-i mezbûrun karındaşları İbrahim ve Şerîfe Fâtıma veledey Mustafa aslah ve erşed evlâd-ı vâkıfdan olduklarından başka derecede merkūmâna müsâvî evlâd-ı vâkıfdan olmayup nevbet-i tasarruf-ı tevliyet merkūmâna münhasıra olduğunu ihbâra mebnî medîne-i merkūme nâibi es-Seyyid Mehmed Sadeddin Efendi dâ‘îlerinin mukaddemâ verdiği i‘lâmında tevliyet-i merkūme iştirâken mezbûrâna tevcîh olunmasını iltimâs olunmuş ise dahi müteveffâ-i mezbûrun sulbiye kızları tevliyet-i mezkûre babaları mahlûlünden kendilere tevcîh buyrulmak bâbında bâ-arzuhâl istid‘â-yı inâyet eylediklerinde tarafeynden i‘lâm ve arzuhâlleri bâlâsına şer‘le rü’yet olunmak bâbında bu dâ‘îlerine hitâben bâ-fermân-ı âlî sâdır oldukda i‘lâm-ı mezkûr cenâb-ı hasmda ihbâra mebnî verilmiş ve tarafeyn mahallinde olmalarıyla Âsitâne-i aliyyede mevcûdlar tarafeynin vekîlleri birbirine hasm-ı şer‘î olmamalarıyla murâfa‘a mümkün olmadığından mahallinde bi’l-muvâcehe murâfa‘a ve şer‘an nevbet-i tasarruf kimin ise zahîre ihrâc ve ba‘dehû hükm-i şer‘iyi mübeyyin i‘lâm olunmak üzere taraf-ı dâ‘iyânemde verilen i‘lâm mûcebince mahallinde şer‘le görülmek bâbında nâib-i mûmâ-ileyhe hitâben sâdır olan fermân-ı âlîşân lede’l-vürûd müteveffâ-i mezbûrun karındaşları mezbûrân İbrahim ve Şerîfe Fâtıma asâleten müteveffâ-i mezbûrun sulbiye kebîre kızları Şerîfe ve Hanife Hatunlar taraflarından vekîlleri olduğu nâib-i mûmâ-ileyhin işbu i‘lâmında zikr olunduğu üzere ber-nehc-i şer‘î sâbit olan Süleyman Ağa b. Osman nâm kimesne ile bi’l-muvâcehe müteveffâ-i merkūmun sagīre kızı Âişe’nin vâlidesi ve vasîsi Şerîfe Hatun ve diğer sagīre kızı Âtîke’nin vasîsi es-Seyyid Mehmed b. Mehmed hâzırlar iken terâfû‘larında mezbûrân İbrahim ve Şerîfe Fâtıma el-yevm batn-ı evvelde evlâd-ı vâkıfdan derecede mezbûrâna müsâvî evlâd-ı vâkıf olmayup ve aslah ve erşed olduklarını ve nevbet-i tasarruf mezbûrâna münhasıra olduğunu vekîl-i merkūm ve sâir evlâd-ı vâkıf vasiyyân-ı merkūmân hâzırlar iken ikrâr u i‘tirâf eylediklerinden mâ‘adâ bî-garaz Müslimînin dahi bi’l-muvâcehe haberleriyle şer‘an zâhir olmağın mûcebince müteveffâ-i mezbûrun kızları mezbûrâtı tevliyet-i mezkûre da‘vâlarıyla mezbûrân İbrahim ve Şerîfe Fâtıma’ya mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ mûcebince tevliyet-i mezkûre meşrûtiyet üzere mezbûrân İbrahim ve Şerîfe Fâtıma’ya iştirâken tevcîh ve yedlerine berât-ı âlîşân sadaka ve ihsân buyrulmak bâbında iltimâs olunduğu meâl-i i‘lâm ve derkenârdan müstebân olmağın bu sûretde tevliyet-i mezkûre nâib-i mûmâ-ileyhin i‘lâmı mûcebince ancak batn-ı evvelde mevcûd ve aslah ve erşed evlâd-ı vâkıfdan müteveffâ-i mezbûrun karındaşları mezbûrân İbrahim ve Şerîfe Fâtıma’ya meşrûtiyet üzere iştirâken tevcîh ve yedlerine berât-ı şerîf-i âlîşân sadaka ve ihsân buyrulmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 22 Ş sene 1237
|