|
İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822) cilt: 86, sayfa: 384 Hüküm no: 367 Orijinal metin no: [75b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vefâ’da tülbentçi hanındaki dikici esnafının nizâmları
Vefâ’da tülbentçi hanı müstecirlerinin nizâmları
Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]
Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye takdîm olunan işbu arzuhâlde zikr olunduğu üzere Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretlerinin nezâretlerinde âsûde evkāfdan Hüdâvendigâr-ı esbak cennet-mekân firdevs-âşiyân merhûm-ı mağfiret-nişan Sultan Selim Hân hazretlerinin vâlideleri merhûme Mihrişah Sultan -tâbe serâhâ- evkāfı müsakkafâtından mahmiye-i İstanbul’da Vefâ ahırı demekle ma‘rûf han derûnunda kâin altmış bâb odaların icâre-i vâhide ile müstecirleri ve vakıf gediklerinin bâ-temessük-ı mütevellî mutasarrıfları olan altmış nefer mazbûtü’l-esâmî dikici zimmîler ile yine vakf-ı müşârun-ileyhâ müsakkafâtından Kumkapı kurbünde kâin Dülbentçi Hanı demekle arîf han derûnunda kâin yirmi bâb odaların kezâlik icâre-i vâhide ile müstecirleri ve gediklerinin bâ-temessük-ı mütevellî mutasarrıfları olan yirmi nefer zimmîler bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi mevâlî-i izâmdan Fazîletlü Hatîbzâde es-Seyyid Mehmed Derviş Efendi dâ‘îleriyle Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i Sadâret-penâhîde akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde vakf-ı müşârun-ileyhânın kāimmakām-ı mütevellîsi ricâl-i devlet-i aliyyeden hâlâ Darbhâne-i âmire Nâzırı Sa‘âdetlü Yusuf Efendi tarafından mürsel vekîl-i şerîsi Ali Bey b. Hasan Bey hâzır olduğu hâlde Âsitâne-i aliyyede hâssa Çizmecibaşısı el-Hâc İbrahim Efendi ve Dikicibaşı Ali Ağa ve Çizmeciler kethüdâsı İsmail Ağa ve büyük arasta haffâflar kethüdâsı Hasan Ağa ve yiğitbaşı Mehmed Esad Efendi nâm Müslimîn ile re‘âyâ dikici ustalarından Şehzâdebaşı köşe ustası Avakim ve Mercan köşe ustası Bedros ve Sultan Odaları köşe ustası Artin ve Ali Paşa Hanı köşe ustası Melkon ve Emirhanı köşe ustası Agob ve Çatal Han köşe ustası diğer Agob ve Kürkçü Hanı köşe ustası Avanes ve Vezîr Hanı köşe ustası Mesiya ve Sarrac Hanı köşe ustası Begos ve Takyeci Hanı köşe ustaları Mıgırdıç ve Serope ve dülbentci Mahallesi köşe ustası diğer Avanes ve Samatya köşe ustası Manok ve Lanka köşe ustası Bedik ve Tahta Minâre köşe ustası âhar Avanes ve Topkapı köşe ustası âhar Mıgırdıç ve Karagümrük köşe ustası âhar Karabet zimmîler ve sâir Müslim ve zimmî dört yüz neferi mütecâviz dikici ustaları muvâcehelerinde biz zikr olunan Vefâ hanında kâin altmış bâb odaların her birinde şehriye otuzar para ve sâlifü’l-beyân Tülbentçi hanında vâki‘ yirmi bâb odaların her birinde şehriye ikişer yüz otuzar para icâre-i vâhide ile cem‘an seksen nefer müstecirler ve gediklerine bâ-temessük-ı mütevellî mutasarrıflar ve re‘âyâya mahsûs kırmızı ve siyah sahtiyândan Pâbuş i‘mâli bize mahsûs olup zikr olunan hanlardan gayrı mahallerde sâkin bi’l-cümle ehl-i İslâm ve re‘âyâ dikici esnâfı kırmızı ve siyah sahtiyândan pabuc i‘mâlinden memnû‘lar iken bundan akdem dikici esnâfından bi’l-cümle re‘âyâ zikr olunan Vefâ hanının müstecirlerine mahsûs kırmızı ve siyah pabuc i‘mâli cümlemizin san‘atlarımızdandır bize dahi i‘mâline ruhsat verilir ise dûn bahâ ile ibâdullâha bey‘ ve verdikleri icâre-i vâhidelerine zam ve zikr olunan Vefâ hanının iktizâ eden ta‘mîrini mâlımızdan teberru‘an li’l-vakf ederiz deyü rikāb-ı mülûkâneye arzuhâl takdîmleriyle ta‘ahhüd eylediklerinde ba‘de vukū‘ı’l-münâza‘a hâmiş-i arzuhâle derkenâr olunan fermân-ı âlîşân mantûkunca inhisâr-ı bey‘ u şirâ şer‘an ve kānûnen memnû‘ olmağla bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn-ı şâhâne inhisâr-ı mezkûr külliyen ref‘ olunup ol vechile kırmızı ve siyah mest ve pabuç i‘mâlinin bir ferde mahsûsiyeti kalmayup gerek müstecirûn-ı mesfûrûn ve gerek Âsitâne-i aliyye ve bilâd-ı selâsede vâki‘ dikici esnâfından cümlesi yeksân olarak i‘mâl eylemek üzere izin ve ruhsat verildikde sâir dikici esnâfı mesfûrûn dahi zikr olunan Vefâ hanının altmış nefer müstecirlerinin cânib-i vakf-ı müşârun-ileyhâya veregeldiklerimiz icâre-i vâhide-i mezkûreden mâ‘adâ Vefâ Hanı odaları içün şehriye altmış guruş ve Dülbentçi Hanı odalarının icâre-i vâhide-i mezkûrelerinden mâ‘adâ şehriye otuzar guruş ki cem‘an şehriye doksan guruş teberru‘an li’l-vakf vermek üzere kat‘-ı münâza‘a olunarak cümlemiz san‘at-ı mezkûreyi i‘mâl etmek üzere emr-i âlîşân-ı mezkûr sâdır olmuş idi el-hâletü hâzihî zikr olunan Vefâ Hanı harâb ta‘mîre muhtâc olduğunda bizim iskânımız mümkün olmamağla dikici esnâfından mesfûrûn zimmîlerin mukaddemâ bâ-arzuhâl iktizâ eden ta‘mîrini ederiz deyü ta‘ahhüdlerine binâen mesfûrûnun ta‘mîr etmelerini vekîl-i hâzır-ı merkūm Ali Bey’in tasdîkiyle taleb ederiz deyü eylediğimiz ta‘mîr da‘vâsı meşrû‘a olmayup taraf-ı vakıfdan ta‘mîr olunmak iktizâ eylediği bize tefhîm ve bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunduğumuzdan sonra beynimiz tevfîk ve ıslâh olunup fîmâ ba‘d bizim şehriye cânib-i vakfa medfû‘umuz olan icâre-i mezkûreden mâ‘adâ zikr olunan Vefâ ve tülbentçi hanlarının seksen aded odaları içün zam tarîkiyle beher sene üç yüz kırk guruş ta‘mîre sarf içün imdâdiye vermek üzere biz ta‘ahhüd eylediğimizde sâir dikici esnâfı olan mesfûrûn zimmîler dahi emr-i âli-i müşârun-ileyhde mezkûr mukaddemâ Vefâ Hanı odaları icâresi içün rızâlarıyla zam eyledikleri altmış guruş ve Dülbentçi Hanı odaları icâresi içün rızâlarıyla zam eyledikleri otuzar guruş ki işbu târihe gelince cânib-i vakfa verdikleri şehriye doksan guruşun üzerine ta‘mîre sarf içün [76a] imdâdiye olmak üzere otuzar guruş dahi rızâlarıyla zam edüp ol vechile cem‘an şehriye yüz yirmişer guruş dikicibaşı-i merkūm ma‘rifetleriyle cânib-i vakfa def‘ ve teslîm etmek üzere bi’t-tav‘ ve’r-rızâ ta‘ahhüd edüp fîmâ ba‘d yine san‘at-ı mezkûrenin kimesneye inhisârı kalmayup dikici esnâfı cümlesi yeksân olarak re‘âyâya mahsûs kırmızı ve siyah mest ve pabuc ve sâir ayakkabı i‘mâl etmekde kimesne âhara mümâna‘at etmemek üzere cümlemiz ittifâk ve ittihâd eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri İstanbul Mahkemesi’nden [huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 28 L sene [1]237
|