İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822) cilt: 86, sayfa: 431 Hüküm no: 419 Orijinal metin no: [86b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Anaya v. İstavi ile Acı Petro v. Yorgi’nin şirket davasında birbirlerinin zimmetlerini ibrâ ettikleri
Şirketden ibrâ
Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]
Tahakkuk-ı özr-i şer‘îye binâen husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ü tahrîri içün savb-ı şer‘-i enverden me’zûnen irsâl olunan Kâtib es-Seyyid Ahmed Rızâ Efendi dâ‘îleri İstanbul’da Kutucular sûkunda vâki‘ kutucular hanı derûnunda kâin bakkāl esnâfının pazarbaşıları odasına varup pazarbaşı Süleyman Ağa ve Yazıcı Ahmed Efendi ve bölükbaşı Abdi Çelebi ve esnâf-ı merkūme ustabaşılarından Çakıroğlu Acı Yorgi v. İstavriyanos ve kâbız-ı mâlları Simyon v. Todori ve Yazıcı Eftat v. Madriyanos ve Yuvan v. Kiryako ve Dokenci v. Abraham ve Lefter v. Anaştaş ve sâirleri hâzır oldukları hâlde akd-i meclis-i şer‘-i âlî ettikte tâife-i merkūmeden arzuhâl eden Anaya v. İstavi nâm zimmî meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda şerîki derûn-ı arzuhâlde mastûrü’l-ism Acı Petro v. Yorgi nâm zimmî muvâcehesinde ben mersûm Acı Petro zimmî ile İstanbul hısnı ebvâbından bahçekapısı hâricinde Eminönü nâm mahalde pirinççiler sûkunda kâin Hacı Hasan dükkânı demekle meşhûr bir bâb bakkāl dükkânında mesfûr Acı Petro zimmî ile sene-i sâbıkā Şa‘bâni’l-mu‘azzamının gurresinden işbu sene-i mübâreke Ramazani’l-mübâreği gurresine gelince sermâye-i ma‘lûmelerimiz ile şerîkleri olup ba‘dehû fesh-i akd-i şirket-birle hesâbımızı hâzirûn-ı mezbûrûn muvâcehelerinde sehv ve galatdan ârî yegān yegān rü’yet eylediğimizde re’s-i mâl ve fâide-i hâsıladan mersûm Acı Petro zimmî kâbız-ı mâl olmak takrîbiyle yedinde olan mâl-ı şirketden hisseme isâbet edüp benim mâlım olan iki bin üç yüz on altı guruşu kendi umûruna sarfla istihlâk etmekle ol vechile zimmetinde alacak hakkım olduğu zâhir oldukdan sonra mersûm Acı Petro zimmî meblağ-ı mezkûr iki bin üç yüz on altı guruşun bin yüz yetmiş guruşunu mukaddemâ ceste ceste ve bin yüz kırk bir guruşunu dahi işbu meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda bana edâ ve def‘ ve teslîm ben dahi yedinden tamamen ve kâmilen ahz ü kabz edüp husûs-ı şirket ve hesâbda galat vukū‘una ve işbu târih-i i‘lâma gelince sâir beynimizde cârî cemî‘ ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allika mutlaka âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt ve her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını kabûl eyledik deyü ikrâr ve tasdîklerini kâtib-i mezbûr mahallinde ketb ve tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘den Çukadâr es-Seyyid Mehmed Şâkir Ağa b. es-Seyyid Mehmed Ârif ve Muhzır es-Seyyid Mustafa Çelebi b. Osman ile meclis-i şer‘a gelüp alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr eylediği İstanbul Bâb mahkemesinden [huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 22 Z sene [1]237
|