İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822) cilt: 86, sayfa: 451 Hüküm no: 437 Orijinal metin no: [90b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul’daki kazzâz esnafının imal ettiği ipekten üçer tefe ipeği ibrişim bükücü esnafına vermeyi taahhüt ettikleri
Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]
Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye takdîm olunan işbu arzuhâlde zikr olunduğu üzere Hüdâvendigâr-ı esbak cennet-mekân firdevs-âşiyân merhûm-ı mağfiret-nişan Sultan Selim Hân -tâbe serâhu- hazretlerinin vakf-ı şerîflerine merbût İstanbul’da Fazlıpaşa Sarayı’nda kâin yetmiş aded ibrişim bükücü destgâhına mâlikler yetmiş nefer ibrişim bükücülerden olan ashâb-ı arzuhâl dokuz nefer ibrişim bükücülerden Varteres ve Agob ve Karabet ve İstefan ve Küçük Agob ve Peyus ve Nikoli v. Taği nâm zimmîler bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr Haremeyn müfettişi mevâlî-i izâmdan fazîletlü Hatîbzâde es-Seyyid Mehmed Derviş Efendi dâ‘îleriyle Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i Sadâret-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i enverde esnâf-ı mezkûrenin ve kazzâz esnâfının kethüdâları Abdüllatif Ağa ve derûn-ı arzuhâlde mastûr kazzâz esnâfından Kigork ve Karabet ve Mikail ve sâir zimmîler ile İlya ve Nesim ve Mayer Yahûdiler ve sâirleri muvâcehelerinde bin iki yüz otuz beş senesi Cemâziyelâhiresi’nin üçüncü günü ile müverrah İstanbul kādısı esbak Şerîfzâde fazîletlü es-Seyyid Mehmed Ebulhayr Efendi ile sâbıkā Haremeyn-i şerîfeyn Müfettişi fazîletlü Fetvâ Emînizâde es-Seyyid Mehmed Esad Efendi’nin hatimleriyle mahtûm işbu yedimizde olup arzuhâlimize merbût olan bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘îde zikr ve beyân olunduğu üzere vakf-ı hazret-i merhûm-ı müşârun-ileyhden zikr olunan Fazlıpaşa Saray’ında kâin yirmi yedi bâb odalarda mütemekkinler senevî cânib-i vakfa yedi bin iki yüz guruş rüsûmât ile mukayyed yetmiş nefer ibrişim bükücü esnâfından olmamızla ötedenberü kazzâz esnâfı emti‘aları olan ibrişim ve çapar tâ‘bir olunur ipeği ücret-i ma‘lûme ile yetmiş nefer esnâfımıza verüp esnâfımız dahi ta‘dîl ve tesviyeye ri‘âyet ederek beynimizde tevzî‘ ve seviyyen i‘mâl ve tamamen ashâbına teslîm edegelür iken esnâfımızdan ba‘zıları kazzâz esnâfını tahrîk-birle ta‘dîl ve tesviye şürûtuna ri‘âyet etmeyüp biz ve gāib ani’l-meclis es-Seyyid Mehmed İzzet nâm kimesne ki cem‘an dokuz neferimize iş vermeyüp gadreylediklerinde esnâf-ı merkūmeyi tahrîk eden bükücü ustalarımız husûs-ı mezkûrda san‘atımız yokdur deyü tahrîklerini inkâr-birle cevâblarında bizim içün mu‘temedler olmayup kazzâz esnâfından aldıkları ipeklerini itlâf etmeleriyle kazzâz esnâfı kendilerden emin olmadıklarından bilâ-taleb bize i‘mâl ettirmekdedirler dediklerinde beynimizde ba‘de vukū‘ı’l-münâza‘a târih-i merkūmda beynimiz ıslâh olunup kazzâz esnâfı merkūmûndan i‘mâl içün alacağımız ipeklerini izâ‘at ve istihlâk eylediğimiz sûretde içimizden istihlâk eden kimesnelerin üzerlerimize şer‘an damânen deyn tahakkuk eder ise mâlik olduğumuz gediklerimizi ma‘rifet-i şer‘le ba‘de’l-müzâyede semen-i misilleriyle âhara bey‘ ve esmânından deynlerimizi edâ ve fazlasını bize teslîm etmek üzere biz ve gāib-i mezbûr es-Seyyid Mehmed İzzet’den her birimiz kazzâz esnâfından Melkon v. Bağdısar nâm zimmîyi kabûlünü hâvî tarafımızdan tevkîl ve bu vechile kazzâz esnâfı merkūmûnu temîn eylediğimizde esnâf-ı merkūme dahi her birimize i‘mâl etmek içün üçer tefe ipek vermek ve bizden mâ‘adâmız olan bükücü esnâfımız dahi mümâna‘at etmeyüp kesbimizi ta‘tîl etmemek üzere tarafeynden her birlerimiz ta‘ahhüd ve ol vechile ittifâk etmişdik el-hâletü hâzihî kazzâz esnâfı mezbûrûn bizlere bir müddetden berü ibrişim ve çapar bükmek içün ipek vermeyüp bize gadretmeleriyle suâl olunup i‘lâm-ı mezkûrda muharrer ta‘ahhüdlerimiz mûcebince bize dahi i‘mâl içün yine üçer tefe ipek vermek üzere her birine tenbîh olunmak matlûbumuzdur dediklerinde onlar dahi cevâblarında i‘lâm-ı mezkûr mantûkunca mukaddemâ ta‘ahhüd ve ittifâklarını ikrâr edüp lâkin bir müddetden berü ba‘zı avârız sebebiyle yedlerimizde mevcûd bükülmüş ibrişim ve çaparın revâcı olmadığından bey‘ olunamayıp yedlerimizde külliyetli ibrişim olmağla binâen-aleyh müceddeden ibrişim büktürmediğimizden gerek mesfûrûna ve gerek sâir bükücülere lâyıkıyla ipek büktürmedik deyü özür beyân ederek i‘tizâr etmişler ise dahi fîmâ ba‘d i‘lâm-ı mezkûrda zikr olunduğu vechile esnâf-ı merkūme fukarâsı müdde‘ûn-ı mesfûrûna mukaddemâ ta‘ahhüdleri mûcebince i‘mâl etmek içün yine üçer tefe ipek verüp te‘ayyüş ettirmek üzere ke’l-evvel ta‘ahhüd eylediklerinde her biri râzı olup bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr [-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 17 Z sene [1]237
|