.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 473
Hüküm no: 456
Orijinal metin no: [96b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Seyyid Ali Çelebi b. Ahmed’in tütün dükkanı gediğini Tütüncü Hüseyin Ağa’ya sattığı

Tütüncü mübâya‘ası ve sûret-i istid‘âsı

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Âsitâne-i aliyyede kâin tütüncü esnâfından olup bundan akdem vefât eden es-Seyyid Ali Çelebi b. Ahmed’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Fâtıma Hatun bt. Mehmed ile sulbî kebîr oğulları es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Mehmed ve sulbiye kebîre kızları Şerîfe Hadice ve Şerîfe Âişe Hatunlara ba‘de’l-inhisâr zâtı mu‘arrefe zevce-i mezbûre Fâtıma Hatun meclis-i şer‘-i enverde sadrî oğulları mezbûrân es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Mehmed ile sadriye kızları ma‘rifeteyü’z-zât mezbûretân Şerîfe Hadice ve Şerîfe Âişe Hatunlar hâzır oldukları hâlde tütüncü esnâfından Hüseyin Ağa b. Mehmed nâm kimesneler mahzarında mahmiye-i İstanbul’da Ayasofya-i kebîr etrâfında Atmeydanı’nda kasab ittisâlinde vâki‘ bir bâb tütüncü dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik tâ‘bir olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme zevcim müteveffâ-i mezbûr es-Seyyid Ali Çelebi’nin hayâtında bir kıt‘a sûret mantûkunca yedinde mâlı ve mülkü iken bin iki yüz otuz yedi senesi Saferi’l-hayrının on beşinci günü hayâtında ve hâl-i sıhhatinde âlât-ı lâzıme-i mezkûreyi tarafeynden bi’l-îcâb ve’l-kabûl bâtten ve sahîhan bi-safkatin vâhidetin evlâdı hâzirûn-ı mezbûrûn muvâcehelerinde bin guruş semen-i medfû‘ ve makbûza bana bey‘ ve temlîk ve teslîm ben dahi yedinden iştirâ ve kabz edüp târih-i mezkûrdan berü âlât-ı lâzıme-i mezkûrede zevcim müteveffâ-i mezbûrun kat‘â alâkası kalmayup benim mâl-ı müşterâm olmağın ol vechile akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin benim yedimde mâl-ı müşterâm olan âlât-ı lâzıme-i merkūmeyi hâlâ ben dahi tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şürût-ı müfsideden ârî bâtten ve sahîhan bi-safkatin vâhidetin mezbûr Tütüncü Hüseyin Ağa’ya bin guruş semen-i makbûza bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ba‘de’l-iştirâ ve’t-temellük ve’l-kabz ve’l-kabûl mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt dahi etmemizle fîmâ ba‘d âlât-ı lâzıme-i mezkûrede evlâdım hâzirûn-ı mezbûrûnun bi’l-verâse aslâ alâkaları olmamağla benim dahi ber-vech-i muharrer kat‘â alâka ve medhalim kalmayup mezbûr Tütüncü Hüseyin Ağa’nın mâl-ı müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur deyü eylediği ikrâr u i‘tirâfını evlâdı hâzirûn-ı mezbûrûn ile müşteri-i mezbûr Tütüncü Hüseyin Ağa’dan her biri ba‘de’t-tasdîk esnâf-ı mezkûre kethüdâsı vekîli Mustafa Ağa ve Yiğitbaşı es-Seyyid Abdullah Çelebi ve esnâfından sâir mazbûtü’l-esâmî kimesneler hâzır oldukları hâlde zikr olunan gedik âlâtının müteveffâ-i mezbûr es-Seyyid Ali Çelebi üzerinde olan kayd-ı atîki kaleminden ref‘ ve terkīn ve atîk sûreti battâlda hıfz olunub müceddeden kendi ismine kayd ve yedine bir kıt‘a sûret i‘tâ buyrulmak bâbında müşteri-i mezbûr Tütüncü Hüseyin Ağa istid‘â-yı inâyet eylediği [İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 27 S sene [1]238