İstanbul Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H.1237-1238 / M. 1821-1822) cilt: 87, sayfa: 50 Hüküm no: 2 Orijinal metin no: [1b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Berber Mehmed Ağa b. Abdülkerim’in berber dükkânı gediğinin vârisleri tarafından Berber Mustafa Ağa’ya satıldığı Berber gediği mübâya‘ası Mahmiye-i İstanbul’da Fenâyî Dede mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Berber Mehmed Ağa b. Abdülkerim’in verâseti vâlidesi Rukiye Hatun bt. Mehmed ile sulbî kebîr oğlu Yusuf’a münhasıra ve mesele-i mîrâsları altı sehmden olup sihâm-ı mezbûrenin bir sehmi mezbûre Rukiye Hatun’a ve bâkī beş sehmi oğlu mezbûra isâbeti tahakkukundan sonra müteveffâ-yı mezbûrun vâlidesi mezbûre Rukiye Hatun tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl olduğu bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iye zâtını ârifân Berberler Çavuşu Mustafa Ağa b. Ali ve Salih Ağa b. Mustafa nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan Berber Selim Ağa b. Abdullah ile mezbûr Yusuf’dan her biri meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu bâ‘isü’l-kitâb Berber es-Seyyid el-Hâc Mustafa Ağa b. Ahmed nâm kimesne mahzarında bi’l-vekâle ve bi’l-verâse ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olup ba‘de vefâtihi vâlidesi müvekkile-i mezbûre ile oğlu mezbûra mevrûs olan mahmiye-i mezbûrede Sultan Bâyezid Hân-ı Velî -âmelehullâhu te‘âlâ bi-lütfihi’l-hafî ve’l-celî- Câmi‘-i şerîfi kurbünde dülbentçiler karşısında tavukçu dükkânına muttasıl köşede vâki‘ bir bâb kârgîr berber dükkânı derûnunda mevcûde Başmuhâsebe Kalemi’nde Mehmed Emin nâmına mukayyed beyne’l-hıref gedik ta‘bîr olunur berber âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesini tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile bin iki yüz guruşa mezbûr es-Seyyid el-Hâc Mustafa Ağa’ya bi’l-verâse ve bi’l-vekâle bey‘ ve temlik ve teslîm eylediğimde [2a] ol dahi ber-vech-i muharrer yedimizden iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ve kabûl edip semeni olan meblağ-ı merkūm bin iki yüz guruşu bize tamamen def‘ ü teslîm biz dahi yedinden bi’l-vekâle ve bi’l-verâse tamamen ve kâmilen ahz ü kabz ve ber-tashîh-i merkūm beynimizde iktisâm edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve kâffe-i eymân ve muhâsamâttan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile bi’l-vekâle ve bi’l-verâse ve bi’l-asâle ibrâ ve iskāt etmemizle fîmâ-ba‘d zikr olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme mezbûr Berber es-Seyyid el-Hâc Mustafa Ağa’nın mâl-ı müşterâsı ve hakk-ı sırfı olup müvekkile-i mezbûrenin ve bizim kat‘a alâka ve medhalimiz kalmamışdır dediklerinde gıbbe [’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.] Fî 2 Za sene 1237. Şühûdü’l-hâl: Berber Kethudâsı vekîli İbrahim Ağa, eş-Şeyh Halil Efendi, Gönci Mustafa Ağa b. Mehmed Emin, Du‘âcı el-Hâc Abdullah Ağa, müteveffâ-yı mezbûrun karındaşı Mustafa Ağa.