|
Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 327 Hüküm no: 358 Orijinal metin no: [56a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Agop v. Aleksan ve yeğeninin ev ve tarlalarını Hasan Ağa b. Mehmed’e sattıkları
Havâss-ı Aliyye kazâsına tâbi‘ Küçükçekmece nâhiyesinde Ermeniköy nâm karyede vâki‘ üç tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan ba‘zan Hüseyin Ağa menzili ve ba‘zan kilise yeri ve bir tarafdan dere ile mahdûd bir anbar ve bir ahırı ve dört köhne oda ve bir harâbe fırın ve bir bahçeyi müştemil çiftlik ta‘bîr olunur mülk menzilin altı sehimden beş sehmi mahmiye-i İstanbul’da Langa kurbunda İnebey mahallesinde sâkin Agop v. Aleksan nâm zimmînin ve bir sehmi karındaşı oğlu Haçador v. Bağdasar nâm emredin mülkleri olup ve karye-i mezbûre sınırı dâhilinde mevâki‘-i müte‘addidede vâki‘ çiftlik-i mezbûra tebe‘iyyet ile tasarruf oluna gelip lede’l-ahâlî ma‘lûmetü’l-hudûd olup mecmû‘u dört müd tohum istî‘âb eder dokuz kıt‘a tarlaların kezâlik altışar [sehimden] beşer sehm-i şâyi‘leri mezbûr Agop’un ve bir sehm-i şâyi‘i mezbûr Haçador’un havza-i tasarruflarında olduğu zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûrân Agop ve Haçador meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahmiye-i mezbûrede Pirinççi Sinan mahallesi sükkânından işbu râfi‘ü’l-kitâb fahrü’l-eşbâh Hasan Ağa b. Mehmed mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip karye-i mezbûrede vâki‘ ber vech-i mübeyyen yedimizde mülkümüz olan çiftlik-i mezbûru bi cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffeti’l-menâfi‘ve’l-merâfık bey‘-i kat‘î ile merkūm Hasan Ağa’ya yüz elli guruşa bey‘ ve temlîk ve mârrü’z-zikr dokuz kıt‘a tarlalarımızı sâhib-i arz ma‘rifetiyle kezâlik merkūm Hasan Ağa’ya kırk guruş bedel mukābelesinde ferâğ ve tefvîz ol dahi iştirâ ve temellük ve tefevvüz ve kabûl ettiğinden sonra semen-i mezbûr ile bedel-i merkūm cem‘an yüz doksan guruşu bize edâ ve teslîm biz dahi yedinden tamâmen ahz u kabz ve iktisâm ettiğimizden sonra çiftlik-i mezbûr mülk-i müşterâsı ve arâzi-i merkūme hakk-ı müfevvezi olmuşdur bizim aslâ alâka ve medhalimiz kalmamışdır keyfe mâ yahtâr mutasarrıf olsun dediklerinde gıbbe’t-tasdîk mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min Recebi’l-ferd li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Abdurrahman Efendi b. Mehmed, Mehmed Efendi Hammâmîzâde, Mustafa Çelebi muhzır-ı muhâsebe, el-Hâc İsmail Çelebi muhâsebe muhzır, İbrahim Çelebi b. Ahmed ve gayruhüm.
|