İstanbul Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H.1237-1238 / M. 1821-1822) cilt: 87, sayfa: 169 Hüküm no: 135 Orijinal metin no: [33b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hacı Mustafa Ağa b. Hüseyin’in sabuncu işyerini ve bir masûra suyunu Hulusi Mustafa Efendi ve Zenci Molla Selim’e sattığı
Sabuncu kârhânesi ve bir masûra mâ-i lezîz mübâya‘ası
İhrâç şüd fî 5 Ca sene [12]64.
Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından hâlâ hâssa kasabbaşısı sa‘âdetlü es-Seyyid el-Hâc Mustafa Ağa b. es-Seyyid Hüseyin’in kethudâsı ve tarafından husûs-ı âti’l-beyânı ikrâr ve i‘tâ-i hüccete vekîl olduğu Mustafa Ağa b. Ahmed ve Hüseyin Ağa b. Hasan nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan es-Seyyid el-Hâc Osman Efendi b. es-Seyyid Hasan meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde bâ‘isetü hâzihi’l-vesîka Hulusi Mustafa Efendi b. Mustafa tarafından husûs-ı âtiyyü’l-beyânı tasdîka vekîl-i şer‘îsi Molla Hüseyin b. Yusuf nâm kimesne ile Sabuncu Zenci Molla Selim b. Abdullah mahzarlarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip müvekkilim mûmâ-ileyh es-Seyyid el-Hâc Mustafa Ağa mahmiye-i İstanbul’da Kantarcılar kurbünde Kepenkçi Sinan mahallesinde vâki‘ mukaddemâ Sulusaray demekle ma‘rûf saraydan müfrez etrâf-ı râbi‘ası Fetvâ Emîni esbak merhûm İbrahim Efendi arsası ve Sabuncu Mehmed Emin Ağa bahçesi ve menziline mahsûs tarîk ve el-Hâc Mustafa Efendi ve Abdulfettahzâde menzilleri ve tarîk-i âm ile mahdûd fevkānî üç bâb oda ve üç kazgan ocağı ve bir kârgîr mahzen ma‘a hava ve kanavâtına teb‘ıyyetle mülk olan bir buçuk masûra mâ-i lezîz cârî ve müştemilât-ı sâire-i ma‘lûmeyi hâvî bir bâb sabuncu kârhânesinin terbî‘an bin yedi yüz zira‘ arsası Mollagürânî kurbünde Defterdâr Ahmed Çelebi mahallesinde vâki‘ Devâtdâr Mehmed Efendi vakfına yevmi beş akçe mukāta‘a-i kadîme ile bâ-temessük-i mütevellî müvekkil-i mezbûr Hulusi Mustafa Efendi ve mezbûr Zenci Molla Selim’in iştirâken tasarruflarında mâ‘adâ ma‘lûmü’l-mikdâr arsası ile üzerinde kâin bi’l-cümle ebniye-i mezkûre ve kanavâtına teb‘ıyyetle bir buçuk masûra mâ-i lezîz-i cârî-i merkūm ve kârhâne-i mezkûre derûnunda mevcûde üç kebîr sabun kazganı ve sâir sabuncu âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesi akd-i âtiyyü’z-zikrin sudûruna değin bâ-hüccet-i şer‘iye müstakıllen yedimde mâlım ve mülküm olmağın ben zikr olunan bir buçuk masûra mâ-i lezîz-i cârînin ancak nısf masûrasını yedimde ibkā etmemle mâ‘adâsı olan bir masûra mâ-i lezîz cârî ile bi’l-cümle ebniye-i memlûke-i mezkûre ve sâlifü’l-beyân ma‘lûmü’l-mikdâr mülk mahal ve zikirleri mürûr eden kazganları ve sâir sabuncu âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesinin bi-cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffetü’l-hukūk ve’l-merâfık nısflarını bin beş yüz guruşa müvekkil-i mezbûr Hulusi Mustafa Efendi’ye ve nısf-ı âharlarını yedi bin beş yüz guruşa mezbûr Zenci Molla Selim’e tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile bey‘ ve temlik ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimde onlar ber-vech-i muharrer yedimden iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ü kabûl ve semenleri olan meblağ-ı merkūm beş yüz guruşu müvekkil-i mezbûr Hulusi Mustafa Efendi ve meblağ-ı mezkûr yedi bin beş yüz guruşu mezbûr Zenci Molla Selim’den her biri bana def‘ ü teslîm eylediğinde ben dahi yedlerinden tamamen ve kâmilen ahz ü kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt dahi etmemizle fîmâ-ba‘d zikr olunan sabuncu kârhânesinin mülk olan arsa ve ebniyesinde ve mârrü’l-beyân kazganlarda ve kanavâtına teb‘an ancak bir masûra mâ-i lezîz-i merkūmda benim kat‘a alâka ve medhalim kalmayup nısfları müvekkil-i merkūm Hulusi Mustafa Efendi’nin ve nısf-ı âharları mezbûr Zenci Molla Selim’in mâl-ı müşterâsı ve hakk-ı sırfları olmuşdur dedi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î zikr olunan bir masûra mâ-i lezîz-i cârînin iktizâ eden senedini dahi memûrin ma‘rifetleriyle tanzîme tarafeynden ta‘ahhüd etmeleriyle mâ-vaka‘a [bi’t-taleb ketb olundu.]
Fî 20 Ra sene [1]238.
Şühûdü’l-hâl: Mustafa Ağa b. Ahmed, Hüseyin Ağa b. Hasan, Halil Ağa, Ömer Ağa, Kâtib Safvet Efendi.
|