İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 109 Hüküm no: 62 Orijinal metin no: [12b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma bt. Mustafa’nın, hissedarı olduğu debbağhanedeki hissesini, Kara Mustafa b. Süleyman’a kiraladığı
Debbağhâne îcârı
Ma‘rûz
Sahibe-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zat Fâtıma bt. Mustafa nâm hatun bi’l-ma‘iye istimâ‘a me’mûr nezâret-i hazret-i şeyhülislâm-ı sellemehü’s-selâmîde âsûde evkāf müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Meşreb Efendi hafîdi fazîletlü Mehmed Ârif Efendi ma‘iyetiyle akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde debbağ esnâfından Kara Mustafa b. Süleyman nâm kimesne tarafından husûs-ı âtîde tasdîka vekîl olduğu el-Hâc Ömer b. Hasan ve el-Hâc Abdurrahman b. İbrahim nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan el-Hâc Mustafa b. Ali muvâcehesinde nezâret-i hazret-i müşârün-ileyhde âsûde evkāfdan Fâtih-i Yemen merhûm Gāzi Sinan Paşa Vakfı’nın bâ-berât-ı âlî-şân kāimmakām-ı mütevellîsi Mehmed Beyefendi b. el-Hâc İbrahim ile Kasımpaşa debbağları kethudâ ve ahî baba ve yiğitbaşı ve bi’l-cümle ustaları hazır oldukları hâlde vakf-ı müşârün-ileyh müstagallâtından kasaba-i Kasımpaşa’da Kebîrdere kurbünde vâki‘ bir şehr altmış akçe icâre-i müeccelelik dolab ta‘bîr olunur ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb debbağhânenin rub‘ hissesi müteveffâ Geredeli Mustafa Ağa evlâdının ve rub‘u dahi Kara Halil nâm kimesnenin ve rub‘u müvekkil-i merkūm Mustafa’nın ve rub‘u dahi benim bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufumuzda olup lâkin hissedârlarım merkūmûn benim hissemi istîcâr etmeyip âhara îcârıma dahi mâni‘ olarak mecmû‘unu zabt ve benim hissemi dahi fuzûlî tasarruf etmeleriyle vâki‘ olan gadr ü te‘addîlerinin men‘ini istid‘â eylediğimde onlar dahi cevâblarında debbağhâne-i mezkûrenin teknesi ta‘mîre muhtâc olmağla ta‘mîr etmedikçe istîcâr edemeyiz deyip ol vechile beynimizde ba‘de’l-münâza‘a beynimiz ıslâh olunup ben hisse-i şâyi‘a-i mezkûremi işbu bin iki yüz kırk iki senesi şehr-i Rebî‘ülevvel gurresinden i‘tibâr ile aded-i şuhûr beyân olunmaksızın müvekkil-i merkūm Kara Mustafa’ya beher şehr on beşer guruşa îcâr ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve kabûl eyledikden sonra sâlifü’z-zikr teknenin ta‘mîri husûsuna dahi mâlından ancak yüz guruş sarfa ve kirâ-yı [13a] mezkûrdan mahsûbla istifâya emreylediğimde ol dahi kabûl ile bu def‘a ve fîmâ-ba‘d cüz’î ve küllî sarfını <> benden mutâlebe etmemeğe ben dahi ziyâde kirâ talebinde olmamağa tarafeynden her birimiz ta‘ahhüd eyledik deyü mukırra-i mezbûre Fâtıma Hatun’un cemî‘ takrîr-i meşrûhunu vekîl-i merkūm el-Hâc Mustafa tasdîk ve bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 3 Rebî‘ülevvel sene 1242
|