.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827)
cilt: 90, sayfa: 144
Hüküm no: 92
Orijinal metin no: [20a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mahmud Paşa Camii civarındaki tarakçı dükkânı gediğinin yangın sonrası iptal ettirilmek istendiği ve bunun men’i

Mahmud Paşa kurbünde tarakçı dükkânının kat‘-ı nizâ‘ı

Ma‘rûz

Âsitâne-i aliyyede <> Sultân Bâyezid ve Mahmud Paşa’da vâki‘ tarakçı esnâfının kethudâsı Halil Ağa ve yiğitbaşısı Mehmed Ağa ve mütevellîsi İsmail Ağa ve ihtiyârlarından İbrahim Usta ve Salih Usta ve Osman Usta ve Şâkir Usta ve Mehmed Usta ve Ahmed Usta ve Hasan Usta ve sâirleri bi’t-terâzî dâ‘îhânelerinde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde esnâf-ı merkūmeden Mahmud Paşa’da sâkin es-Seyyid el-Hâc Mahmud Usta b. es-Seyyid Ali ve sulbî oğlu es-Seyyid Mehmed Emin Usta muvâcehelerinde yine esnâf-ı mezbûreden <> Ali Usta b. Abdurrahmân -sahh- hazır olduğu hâlde İstanbul’da Mahmud Paşa kurbünde Dâye Hatun Câmi‘-i şerîfi tahtında kâin ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb vakıf tarakçı dükkânı bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn merkūm es-Seyyid Mehmed Emin Usta’nın tasarrufunda derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme dahi hâzır-ı mezbûr <> Ali Usta’nın mâlı iken dükkân-ı mezkûr bundan akdemce bi-kazâillâhi te‘âlâ vukū‘ bulan harîkde muhterik olup âlât-ı gedik-i mezkûr tahlîs olunmuş olmağla kā‘ide-i kadîmemiz üzre dükkân-ı mezkûr yine tarakçı dükkânı olarak binâ ve gedik sahibi mezbûra îcâr olunmak ve bâ-husûs mezbûrlar dahi esnâfımızdan olduklarına ve cümlemiz musâb olduğumuza nazaran birbirimize esnâfca imdâd ve i‘âne me’mûl iken mezbûr es-Seyyid Mehmed Emin <> Usta harîk vukū‘unu fırsat ittihâz ederek hâzır-ı mezbûr <> Ali Usta’nın gediğini mahv ve ibtâl dâ‘iyesine tesâddî etmekle bu keyfiyet sâire dahi sirâyet ile cümlemizin tarûmâr ve perîşân olmasını mûcib olacağına binâen mezbûrândan işbu arzuhâli takdîm ile iştikâ etmişdik el-hâletü hâzihî mezbûrân el-Hâc Mahmud Usta ve Mehmed Emin Usta bu makūle harîkde musâb olan kimesneye bir kat dahi îkā‘-ı rahne bir vechile lâyık olmadığını ve sâire sirâyet ile esnâfımızın perîşâniyetini mûcib hâlâta tesâddî kendi nefislerine dahi râci‘ olacağından hiç elvermeyeceğini tefekkür ve mülâhaza-birle o misillü dâ‘iye-i vâhiyeden fâriğ olup fîmâ-ba‘d hâzır-ı mezbûr <> Ali Usta’nın gediğini mahv ve ibtâl dâ‘iyesine tesâddî etmemeğe ve esnâfımızın dahi ihtilâl ve perîşâniyetini mûcib hareketde bulunmamağa ta‘ahhüd eylediğinde biz dahi ta‘ahhüdünü kabûl ve şikâyetimizi te’hîr eyledik deyü esnâf-ı merkūmenin takrîrlerini mezbûrân es-Seyyid Mehmed Emin ve el-Hâc Mahmud Usta ile hâzır-ı merkūm <> Ali Usta’dan her biri tasdîk ve bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 11 Ra sene 1242